KAMER'den Sacide Akkaya, ziyaretine gittiği M.T. için doktorların "önümüzdeki iki gün kritik. Çocuğun sağlık durumu hala kritik" dediklerini söyledi.
Diyarbakır'da yayımlanan Güneydoğu Ekspres gazetesinin haberine göre, polis çocuğun üzerindeki parmak izlerinden yola çıkarak, hırsızlık gasp ve çeşitli suçlardan sabıkalı iki kişiyi belirledi. Bunun üzerine soruşturmayı derinleştiren polis, zanlılardan birini yakaladı. Sorgusu süren zanlının verdiği ifadeler doğrultusunda, parmak izlerinin sahibi diğer kişinin yakalanması için geniş çaplı aramalar sürüyor. Gazete, yetkililerin olayla ilgili basına bilgi vermediğini belirtti.
Olayın takipçisi olacaklarını söyleyen İHD Diyarbakır Şubesi'nden avukat Aygül Demirtaş, "Açığa çıkmayan çok şey var. Dernek olarak aileye her türlü desteği yapıyoruz. Ama en önemlisi çocuğun biraz daha normale dönmesini sağlamak. Şimdilik doktorlar ellerinden geleni yapıyor" dedi.
M.T'nin hastaneye ilk getirildiğinde travma geçirdiğini anlatan Demirtaş, Türkiye'nin her yerinde bu tür olaylara rastlandığını hatırlatarak, "Bunu kullanarak bir kenti mahkum etmek doğru değil. Ancak, bir çocuğa böylesi bir saldırıda bulunanların da en kısa zamanda yakalanması gerekir" diye konuştu.
Aileler çocuklarını okula göndermiyor
Diyarbakır Belediyesi Kadın Sorunlarını Araştırma ve Uygulama Merkezi'nden Handan Coşkun da tecavüz olayının "münferit" olduğu görüşünde.
Olayın gerçekleştiği Hasırlı Mahallesi'nin çok "etnisiteli" bir bölge olduğunu anlatan Coşkun, "Mahallede Çingeneler, Kürtler, Süryaniler, Ermenilerden oluşan karma bir topluluk yaşıyor. Diyarbakır'ın en eski, ancak en kozmopolit mahallelerinden biri. Aynı zamanda işsizlik ve yoksulluğun da yüksek oranlarda görüldüğü bir bölge" dedi.
M.T.'nin ailesinin de yoksul olduğunu anlatan Coşkun, "Ailenin yeşil kart başvurusu vardı. Biz bir an önce alsınlar diye devreye girdik. Valilikle görüşüyoruz. Çocuğun bütün tedavi masraflarını da Merkez olarak üstleneceğiz" diye konuştu.
Olayın vahametinin M.T'nin ailesi kadar çevredeki diğer aileleri de dehşete düşürdüğünü anlatan Coşkun, "Özellikle kız çocukları olan aileler çok gergin. Çocuklar korkuyor. Aileler çocuklarını okula göndermiyor. Bunun önüne geçmenin tek yolu saldırganın bir an önce yakalanması" dedi.
Coşkun, M.T.'nin sağlığına kavuşmasından sonra psikolojik destek alması için şimdiden girişimlere başladıklarını kaydetti.
"Sorun toplumsal çürüme"
Diyarbakır Demokrasi Platformu üyelerinden, Eğitim-Sen Diyarbakır Şubesi Başkanı İhsan Babaoğlu ise kentte şiddet olaylarının kentte giderek artan bir ivme gösterdiğini belirtti.
Hırsızlık, kapkaç, liselerde yaygın olarak görülen şiddet olayları, uyuşturucu gibi sorunlar son yıllarda kentin gündeminde baş sıralara oturduğunu belirten Babaoğlu, "Aşırı yoksulluk, işsizlik, çaresizlik ortamında boğulan gençlerde, geleceğe güvensizlik 'acımasızlık duygusuna' yol açıyor. Bu duygu da somut ifadesini 'şiddet'te buluyor. Bölgede 15 yıl süren çatışma ortamı, sıkıyönetimler ve OHAL döneminin yarattığı toplumsal sendromu da unutmamak lazım" diye konuştu.
Kentte 13-14 yaşındaki kız çocuklarına yönelik tecavüz ve saldırganlık olaylarının daha önce de görüldüğünü ifade eden Babaoğlu, bu olayların faillerinin ya yakalanmadığını ya da çok geç yakalandığını, bu gecikmelerin de toplumda infial yarattığına işaret etti.
Toplumsal olaylarda çok hızlı hareket eden polisin, hırsızlık, tecavüz gibi "adi suçlarda" ağırdan almasının bu gibi kişileri cesaretlendirdiğini belirten Babaoğlu şunları söyledi:
"Diyarbakır nüfusunun yüzde 53'ü 15 yaşın altında. Öncelikle bu çocukların ve gençlerin spor ve kültürel etkinliklerde bulunması için gerekli olanakların sağlanması ve okullaşma oranının yükseltilmesi gerekiyor. Aile planlaması da en kısa zamanda gündeme alınmalı.
Bu ve benzeri olaylar zaten saldırının doğrudan mağduru durumunda olan kız çocuklarını iki kat etkiliyor. Çünkü aileler, zaten güçlükle okula gönderdikleri çocuklarını, bu tür olayları duydukça korkup okuldan alıyor"
Yaşadıklarını anlattı
Hasırlı Mahallesi'nde ablasına televizyon izlemek üzere giden yedi yaşındaki M.T., evine dönerken kaçırılarak dövülmüş ve tecavüz edilmişti. Gece yarısı çıplak bir halde sokakta bulunan küçük kız Dicle Üniversitesi'nde tedavi altına alındı.
Bilinci yerine geldikten sonra yaşadıklarını anlatan M.T., kendisini kaçıran 17-18 yaşlarındaki kişinin daha önce okullarına da geldiğini, ablasından dönerken, ağzına pamuk tıkayıp başına torba geçirerek bir harabeye götürüp tecavüz ettiğini anlattı.
Saldırganın kendisini öldürmek istediğini, bundan "ölü gibi davranarak" kurtulduğunu söyleyen M.T., saldırganı fotoğraflardan teşhis edebileceğini söyledi.
Hasırlı Mahallesi sakinleri de önceki gün bir yürüyüş yaparak, sorumluların bulunmasını istedi.(AK/EÜ)