Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) üyesi K.S.(21) adlı kadının kaçırılarak tecavüze uğramasına ilişkin yapılan basın açıklamasında konuşan avukat Eren Keskin, "Cinsel işkence devlet politikasıdır. Kaçırılarak tecavüze uğrayan kadınların yüzde 90'ı Kürt kadınlarıdır. Son 5 yılda kaçırılarak gözaltı yani kayıtsız gözaltılar yapılmaya başlanmıştır. Gözaltında tecavüz vakasının artık gelmemesinin nedeni budur" dedi.
İnsan Hakları Derneği'nde (İHD) konuya ilişkin yapılan açıklamayı, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İstanbul İl Eş Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ve İHD Genel Sekreteri Ümit Efe okudu.
Uçar, olayın, DÖKH'ün 2003 yılında başlattığı 'Demokratik özgür mücadelemizi yükseltelim, tecavüz kültürünü aşalım' kampanyasının yıldönümüne denk gelmesinin "akıllara 'failler polis mi?' sorusunu getirdiğini" söyledi.
"İstanbul'un Bağcılar ilçesinde 17 Haziran'da akşam saat 20.30 sıralarında DÖKH aktivisti K.S.(21), beyaz renkli 'Doblo' marka araçtan inen 4 kişinin bayıltıcı bir madde koklattıktan sonra 10 saat boyunca cinsel işkencesine ve tecavüz girişimine maruz kaldı. Polis olduğundan şüphelendiği saldırganlar tarafından işkence edildikten sonra terk edilen K.S.'nin hastane raporunda yüksek derecede travma ve tecavüz girişimi bulgularına rastlandı."
BDP milletvekili Sebahat Tuncel de, tecavüz olayının 'Demokratik özgür mücadelemizi yükseltelim, tecavüz kültürünü aşalım' kampanyasını başlattıkları günün yıldönümüne rastlamasının dikkat çekici olduğunu söyledi.
Tuncel, Kürt kadınlarına yönelik taciz, tecavüz ve kaçırma olaylarının son yıllarda giderek arttığını belirterek, şunları söyledi:
"Sorumluların yargılanması için eylemlerde bulunduk ancak hiçbir sonuç elde edemedik. Politik alanda çalışan Kürt kadınlarına yönelik daha önce de birçok saldırı meydana geldi. Saldırılar için özellikle haziran ayı seçilmektedir. Bu olayın sorumluluğu Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Aliye Kavaf'a aittir. Bu sorumluluğu yerine getiremiyorsa istifa etmeli."
"Sen kendini ne sanıyorsun"
K.S.'nin anlatımına göre; zorla bindirildiği araçta ağzını kapatan saldırganlardan biri "Sen kendini ne sanıyorsun, iki aydır seni takip ediyoruz. Sonunda elimize geçtin" derken yanında bulunan diğer saldırgan ise, "Konuşmayalım, kendimizi ele veriyoruz" diye konuştu.
Sabah saat 06.00 sıralarında kendine geldiğinde üzerinde giysiler çıkarılmış olarak, içinde eski bir çekyat ve yatak bulunan yerleşim yerlerinin oldukça dışında metruk kullanılmayan bir gecekonduda bulduğunu söyleyen K. S. evden dışarı çıkarak, bir yakınının yanına gitti.
K.S. 18 Haziran akşamı yakınlarınca Türkiye İnsan Hakları Vakfı'na (TİHV) götürüldü. Özel Huzur Hastanesi'nde muayene dilen K.S.'ye tecavüz girişiminde bulunulduğunu ve şoka bağlı olarak ağır bir travma yaşadığı tespit edildi. K.S. ve DÖKH'lü avukatlar polis olduğu tahmin edilen kişiler hakkında Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu.(BT/EÖ)