Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün yapılan partisinin grup toplantısı çıkışında Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) İş Bankası hisseleri için "direneceğiz" açıklamasına yönelik, "Onların direnmesi netice vermez" dedi.
Erdoğan, İş Bankası hisselerini meselesini bir süredir siyasetin gündeminde tutuyor. Örneğin 11 Ekim 2018 Perşembe günü Macaristan’dan dönerken gazetecilere hisselerinin Hazine´ye devri için MHP´nin desteği ile bir yasal düzenleme yapılabileceğini söylemişti.
CHP’den tepkiler gecikmedi. Erdoğan son açıklamasında hisselerin devrini nasıl yapacaklarına dair “Olayın parlamento boyutu var, bir de parlamento dışı boyutu var; hatta Anayasa Mahkemesi boyutu var. CHP'nin elinde ne anayasa ne yargıya dayalı direnecekleri, dayanacakları, yaslanacakları bir şey yok” gibi muğlak bir çerçeve çizdi.
Erdoğan neyi ima etti?
Parlamento boyutundan kasıt yasa çıkartmak olabilir.
Parlamento dışı boyut ise ciddi bir açıklamaya muhtaç. Ucu açık bırakılırsa tehlikeli yerlere gitme potansiyeli var.
Anayasa Mahkemesi (AYM) boyutundan kastı eski bir hikayeyi anımsatıyor. Bir dönem CHP Anayasa’ya uygun olmayan kanun değişikliklerini AYM’ye taşıyarak durdurmaya çabalıyordu. AKP ve dolayısıyla Erdoğan AYM’ye başvurulmasını sık sık eleştiriyordu. Erdoğan hisselerin devri için AYM’ye başvurursa ilginç bir manzara çıkacak ortaya.
Yanıtlar İş Bankası tarihinde
“CHP’nin dayanacağı bir nokta” yok mu gerçekten? CHP İş Bankası yönetiminden uzaklaştırılabilir mi? İş Bankası AKP’ye yakın kalemlerin ima ederek iddia ettikleri gibi “CHP’nin arpalığı” mı? CHP - İş Bankası ilişkisi Erdoğan’ı neden rahatsız ediyor?
Bu soruların yanıtları bankanın tarihi incelendiğinde biraz olsun aydınlanıyor.
İş Bankası Kurtuluş Savaşı sonrası yeni devletin ekonomik sisteminin tesis edildiği günlerde kuruldu. Bankanın süreli yayını İş Dergisi’nde bankanın kurulmasına nasıl karar verildiği Atatürk'ün baldızı Vecihe Hanım’ın anlatımından şöyle aktarılıyor:
“Atatürk İzmir'deki evimizin selamlık kısmında özel odasında çalışırdı. Bakanlarla Atatürk sık sık çalışma odasında görüşürdü. Celal (Bayar) Bey de sık çağırdığı bakanlarındandı. Gene böyle bir gün, Celal Bey önce Atatürk ile onun çalışma odasında görüştü, sonra da bizim yanımıza geldi. Biz, Latife ablam, ben ve babam selamlık bölümünde oturuyorduk. … Evet, bu binada babam ile Celal Bey arasında Atatürk'ün 250 bin lirasının nasıl değerlendirilmesi gerektiği üzerinde konuşuldu. Babam ihracat ve ithalatın yabancılar tarafından yapıldığını hatırlatarak bu işleri yapacak bir Türk şirketinin kurdurulmasını önerdi. Celal Bey de bankacılık işlerinin de yabancılar elinde olduğunu hatırlatarak, bir banka kurulmasının yararlı olacağını söyledi. Sonunda da görüş birliğine vardılar. Bugün gibi aklımda, güzel bir akşamüstü idi. Daha sonra Atatürk de çalışma odasından çıkıp yanımıza geldi." *
Sermaye yapısı
Çizilecek yol böyle şekillendi, kuruluş kararı ise İzmir Birinci İktisat Kongresi'nde alındı ve 26 Ağustos 1924 tarihinde kuruldu. İş Bankası ilk Genel Müdürü Celal Bayar'ın yönetiminde iki şube ve 37 personelle hizmete başladı. Nominal sermayesi 1 milyon TL'ydi. Bu sermayenin fiilen ödenen 250 bin TL'lik bölümü ise Atatürk tarafından karşılandı.
Bu sermaye ulus çapında hizmet etmesi hedeflenen bir banka için yeterli değildi. Celal Bayar, müessis hisse yani kuruluştaki katkı nedeniyle kara katılma payı sağlayan kurucu hisse satışı yoluyla sermaye sağladı.
Bankanın asıl sahibi çalışanları
İş Bankası bu nedenle kuruluşundan itibaren halka açık bir şirket. Dolayısıyla kolektif sermayeye dayanıyor ve ortaklık yapısı da diğer tüm bankalardan farklı. Ortaklık payının yüzde 40,12’si çalışanları ve emeklilerine ait. Yüzde 28,09’i ise Atatürk’e ait. Halka açık payı ise yüzde 31,79.
Temettü geliri nereye gidiyor?
Erdoğan’ın hedefine aldığı hisseler “Atatürk Hisseleri” olarak adlandırılan pay. Bu hisseler Atatürk’ün vasiyeti gereğince CHP tarafından temsil ediliyor. Bu hisselerin temettü gelirleri ise, yine Atatürk’ün vasiyeti gereğince Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu’na bırakılmış olduğundan, temettü ödemeleri vasiyetname hükümleri ve yasal mevzuat çerçevesinde adı geçen Kurumlara yapılıyor.
Bunun anlamı şu “CHP, İş Bankası’ndan gelir elde ediyor”, “İş Bankası arpalık olarak kullanılıyor” gibi iddialar, şu an geçerli değil.
Darbe yönetimi hisselere el koymuştu
CHP’ye miras yoluyla geçen hisselerin yönetimine 1980 Askeri Darbesi sonrası askeri cunta parti kapatılınca devlet tarafından el konuldu. Darbe döneminde kapatılan partilerin yeniden açılmasını sağlayan 3821 sayılı kanunun 19 Haziran 1992’de çıkarılınca, Anayasa Mahkemesi’ne giden CHP hisselerin yönetimine tekrar sahip oldu.
CHP yönetim kuruluna kimleri atıyor?
CHP İş Bankası yönetiminde ne kadar söz sahibi olduğu tartışılan bir diğer konu. 11 sandalyeli yönetim kurulunda dört sandalyede CHP’li oturuyor. Üyeler üç yıl görev yapıyor ve bankanın maaşlı çalışanı oluyorlar. CHP bu üyeleri bankacı, maliyeci ya da ekonomicilerden seçiyor.
Halen yönetim kurulunda Murat Karayalçın örneği Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat-Maliye Bölümü mezunu. Kamuoyunda belediyeci ve siyasetçi olarak biliniyor ama öncesinde yıllarca Devlet Planlama Teşkilatı'nda (DPT) uzman yardımcısı ve uzman olarak çalıştı.
Diğer isim Özcal Korkmaz İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunu. Maliye Bakanlığı'nda Hesap Uzman Yardımcılığı, Hesap Uzmanlığı, Baş Hesap Uzmanlığı görevlerinde bulunmuş; bilahare Ankara Defterdar Yardımcılığı, Ankara Defterdarlığı, T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü ve Yönetim Kurulu Başkanlığı gibi görevlerde bulundu.
Rahmi Aşkın Türeli ise Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye Bölümü mezunu. Yüksek Lisansını ABD’de University of Southern California (Güney Kaliforniya Üniversitesi) Ekonomi Bölümü’nde yaptı. O da DPT’de görev yaptı ve bir dönem ODTÜ’de maliye dersleri verdi.
Son isim Müslim Sarı lisans eğitimini Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde yaptı. 2011’de milletvekili seçilene kadar Merkez Bankası’nda uzman olarak çalıştı.
Bankayı CHP mi yönetiyor?
Yönetim Kurulu üyeleri bankanın iç işleyişinde yetki sahibi değiller. Çünkü çoğunluk hissesi çalışanların ve emeklilerin oluşturduğu sandık yönetiyor. Zaten
Erdoğan Azerbaycan’dan dönerken bu konuyu ilk gündeme getirdiği 17 Eylül 2018 günü İş Bankası yönetimi hemen bir açıklama yayınlayarak işleyiş hakkında bilgi vermişti.
Banka açıklamasında şöyle diyordu: “Atatürk hisselerinin geçmişten günümüze CHP ve Hazine tarafından birlikte ya da ayrı ayrı temsil edildiği durumlar olmuştur. Ancak, bunun Bankamızın faaliyetleri ve iş yapış biçimi üzerinde herhangi bir etkisi söz konusu değildir.”
Açıklamada darbe sonrası hisselerin Hazine’ye geçmiş olmasının dolaylı olarak hatırlatılmış oluyor. Bu ilginç bir nokta.
(HK)
* Bankamızın Kurucuları: Uşşakizade Muammer Bey, İş Dergisi, Sayı 265 - Kasım 1988, s. 20.