Fotoğraf: AA - Arşiv
Organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı’nın Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik hakaret ve tehdit içerikli mesajlarıyla ilgili CHP Genel Merkezi’nden yazılı açıklama yapıldı.
Açıklamada, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin söz konusu hakaret ve tehditlere tepki göstermemesi eleştirildi.
CHP İletişim Koordinatörlüğü’nden yapılan yazılı açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Saray ve bekçisinden tepki yok”
“Saat 18.45. Şu ana kadar bekledik. Mafya bozuntusunun tehditlerine, hakaretlerine ne Saray’dan ne de Sarayın Bekçisi’nden en ufak bir tepki gelmedi. Öyle anlaşılıyor ki, bu mafya bozuntusundan medet umuyorlar. Çünkü sükut, ikrardan gelir.
“Şiir okuduğu için hapse düşmesini siyasi yaşamı boyunca bir demokratik mağduriyet olarak sömüren Tek Adam’ın iktidar ortağı, son olarak muhbirliğe soyunup Genel Başkanımızın çeşitli konuşmalarını suç unsuru olarak lanse edip, hakkında tetikçi savcılara fezleke düzenlettiler.
“Mafya bozuntularından medet umar hale geldiler”
“Tüm bu hukuk, vicdan ve ahlak dışı saldırılarından hiçbir netice elde edemeyince de son olarak bir süre önce özel bir afla cezaevinden çıkardıkları, çete yöneticisi ve mafya bozuntusu tetikçilerine edepsizlik yaptırarak, seviyesiz siyasetlerinin üzerine tüy diktiler.
“Muhalefeti susturmak için her yola başvuran Saray ve Bekçisi sonunda mafya bozuntularından medet umar hale gelmiştir. Devletin içine çöreklendirdikleri Saray Vesayetini güçlendirmek için kolluk kuvvetleri ve yargı kifayet etmeyince, saray vesayetini mafya bozuntularıyla tahkim etmeye çalışıyorlar.
“Cumhur ittifakının üçüncü ortağı mafyadır”
“Açıkça ortaya çıkmıştır ki, Cumhur İttifakı’nın üçüncü ortağı Mafyadır. Mafyalı Cumhur ittifakı artık tam bir şer ittifakıdır.
Genel Başkanımızı tehdide cüret eden bu suç baronu sadece basit bir maşadır. O’nu özel afla cezaevinden çıkartan ve O’nun üzerinden siyasi rakiplerine gözdağı verebileceğini düşünen Şer İttifakının iki patronu esas sorumlulardır.
Bu yaşananlar, ülkemizi içine soktukları devlet krizinin zirve yaptığı yerdir.
“Hukuku çalıştırın”
“Saray ve Bekçisi unutmasın ki, biz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün savaş meydanlarında kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi’yiz. Bu ucuz saldırılar, tıpkı daha önce olduğu gibi bundan sonra da sadece mücadele azmimizi ve Cumhuriyetimizi ikinci yüzyılında güçlü bir parlamenter demokrasiyle taçlandırmayı başaracağımıza olan inancımızı pekiştirir. Biz ne emperyalizme, ne istibdada, ne de eşkiyaya pabuç bırakırız.
“18 yıldır unuttuğunuz ama bugünlerde Atlantik üzerinden esen rüzgarlar değişince dilinize pelesenk ettiğiniz hukuku derhal çalıştırın!
“Savcıların görevlerini yapmalarını, bu edepsiz mafya bozuntusu hakkında gerekli hukuksal süreçleri bir an önce başlatmalarını bekliyoruz.”
TIKLAYIN - Çakıcı’dan Kılıçdaroğlu’na yine hakaret ve tehdit
TIKLAYIN - Kılıçdaroğlu’ndan Çakıcı hakkında suç duyurusu
TIKLAYIN - Kılıçdaroğlu: Türkiye'nin geldiği hale bakın
TIKLAYIN - CHP: Bitmiş bir iktidar mafyadan medet umuyor
TIKLAYIN - Çakıcı, Kılıçdaroğlu’nu tehdit etti
Alaattin Çakıcı hakkında17 Ağustos 1998'de Türkiye ve Avusturya polisiyle birlikte düzenlenen bir operasyonla Fransa'nın Nice kentinde yakalandı. Gazeteci Hıncal Uluç'u yaralamaya azmettirmek davasında üç yıl dört ay hapis cezası verildi. On beş kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan Karagümrük Spor Kulübü Lokali'ne yönelik 26 Mart 2000 tarihinde düzenlenen silahlı saldırıyla ilgili davada, "çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve yönetmek" suçundan üç yıl dört ay, müessir fiile azmettirmekten de on dört yıl dokuz ay cezaya çarptırıldı. Yargıtay çete suçundan verilen cezayı onarken müessir fiile azmettirme cezasında usul eksikliği buldu. Borsacı Adil Öngen'in arabasının kurşunlanmasıyla ilgili olarak on yıl on ay cezaya çarptırıldı. Uludağ'da 1995 yılında eski eşi Nuriye Uğur Kılıç'ın öldürülmesi olayında azmettirici olduğu iddiasıyla yargılandı ve 2006 yılında Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından önce ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, Kılıç'ın Çakıcı'ya söylediği "Öcalan senden daha şerefli" sözü nedeni ile tahrik indirimi yaptı ve on dokuz yıl iki ay hapis cezası verdi. Millî İstihbarat Teşkilatı'nın eski Yurt Dışı İstihbarat Başkanı Nuri Gündeş, NTV'de derin devlet konusunun tartışıldığı canlı yayında Alaattin Çakıcı'dan söz ederken, "Dinliyorsa yanaklarından öperim; eğer devlete bir hizmeti varsa..." diye konuşmuştu. Ardından Şişli Cumhuriyet Savcılığı, programda organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı'dan söz eden Nuri Gündeş hakkında "suçluyu övmek" suçundan soruşturma başlattı. Savcılıkta ifadesi alınacak olan Gündeş hakkında TCK'nın 215. maddesine göre 2 yıla kadar hapis istemiyle dava açılabilecekti. Siyasi partilerden tepki geldi. Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkan Vekili Eyüp Fatsa, "Hukuk devletinde bu tür ilişkileri, duygusal yaklaşımları haklı göstermek mümkün değildir. Bu yapılanlar, beyanlar gerekçesi ne olursa olsun yanlıştır." diye konuştu. MİT'le ilişkileri Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Özyürek ise devlet hizmetinin devlet memurları eliyle yürütülen bir görev olduğuna dikkat çekerek, "Bunun mafyaya, çeteye havale edilmesi mümkün olamaz. Bu açıklama mafyalaşmayı, çeteleşmeyi özendiren bir davranış. "MİT'te görev yapmış insanların olur olmaz şekilde konuşması da yanlıştır. Hem konuşması yanlıştır; hem de söylediği sözlere katılmak mümkün değildir. Alaattin Çakıcı gibi pek çok karışık işe girmiş birisinin devlet görevlileri tarafından yanağı öpülüyorsa vay o devletin haline!" dedi. Güvenlik güçlerince yakalandıktan sonra Alaattin Çakıcı'ya ait olan çeşitli ses bantları ortaya çıktı. Çakıcı, Bahçeli'nin ziyareti sonrasında tahliye edilmişti Organize suç örgütü lideri olmak suçlamasıyla yargılanarak hüküm giyen ve 16 yıldır cezaevinde bulunan Alaattin Çakıcı, yeni infaz düzenlemesi kapsamında 15 Nisan 2020'de tahliye edilmişti. AKP ile MHP'nin seçim öncesi ittifak kurduğu döneme denk gelen bir dönemde, 12 Mayıs 2018'de Bahçeli Twitter hesabından genel af çağrısı yapmış; Alaattin Çakıcı'nın da adını vererek "Kader kurbanlarının sahipsiz olduğunu mu düşünüyorlar?" ifadelerini kullanmıştı: Bu paylaşımdan bir hafta sonra, Alaattin Çakıcı cezaevinde sağlık sorunları yaşadı ve Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi'nde tedaviye alındı. Bunun üzerinde Bahçeli, Çakıcı'yı Kırıkkale'deki hastanede ziyaret etti ve "Rahatsızlığı nedeniyle önemli sıkıntılar çekmeye başlamış bir şahsı cezaevinde mahkûm tutacaksın. Bunu hiç dikkate almadan mafya diyeceksin. Yetki bende olsa şimdiye kullanmıştım" diyerek Çakıcı'nın cezaevinde olmasını eleştirdi.. 2018'in Mayıs ayında yaşanan bu gelişmeler üzerine Çakıcı, Erdoğan'a "Sayın Cumhurbaşkanım beni sevmiyorsunuz, ben de sizi sevmiyorum" diye başladığı bir mektup yazarak kendisinin af talebi olmadığını belirtmişti: "Kimseden rica dilemedim ömrümde, şu an kendi adıma hiçbir türlü af istemiyorum, çıkardığınız afta 'Alaattin Çakıcı muaftır' ibaresini yasal olarak ekleyiniz." Af tartışması gündemdeyken Erdoğan, 10 Haziran'da düzenlediği bir seçim mitinginde af sloganları atılınca "Bizim gündemimizde af diye bir şey yok. Öyle bir şeye hakikaten olması gerekenler varsa seçim sonrası konuşulacak şeylerdir, seçimden sonra olabilecek bir şey varsa bunlar yapılır" diyerek açık kapı bırakmıştı. Üzerinden yaklaşık iki yıl geçtikten sonra, koronavirüs salgını nedeniyle 14 Nisan'da TBMM'den geçen infaz düzenlemesiyle Çakıcı da tahliye edilmişti. *Wikipedia ve bbc'den derledik. |
(EKN)