Haberin İngilizcesi için tıklayın
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, avukatı Celal Çelik aracılığıyla organize suç örgütü liderliğinden hüküm giymiş ve 15 Nisan'da "infaz yasası" ile tahliye edilen Alaattin Çakıcı hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
Suç duyurusu haberini Çelik, sosyal medya hesabından duyurdu:
“Mafya Bozuntusu” tanımlamasına muhatap, suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı hakkında; Hakaret ve Tehdit suçlarından suç duyurusunda bulunduk. Seviyesizliğin hesabını soracağız!..”
Kılıçdaroğlu grup konuşmasında, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli için "Çok sık eleştiriyor CHP'yi, ona o görev verilmiş bekçilik yaptığı için" demiş ve "Mafya liderlerini, uyuşturucu kaçakçıları serbest bırakıp düşünce suçlularını hapsetmekten vazgeçecek misin" diye sormuştu.
Kılıçdaroğlu'nun bu sözlerinin ardından Çakıcı, Twitter hesabı üzerinden paylaştığı yazılı açıklamasında, CHP liderine "Akıllı ol", "Vatan hainleri ile Bahçeli'yi bir kefeye koyarsan hayatının hatasını yaparsın" diye tehdit etmişti.
CHP’den tepkiler
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay Meclis Genel Kurulu'nda şöyle dedi:
"Cumhuriyet Halk Partisi kabadayılara pabuç bırakacak bir parti değildir. Erdoğan ve Bahçeli de bu durumu tasvip etmeyecektir.”
Öztrak: “Pabuç bırakmayız”
CHP Tekirdağ Milletvekili ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Twitter'da şöyle dedi: "Mafya bozuntularına, sözde kabadayılara asla pabuç bırakmayız. Genel Başkanımıza nereden ve kimden gelirse gelsin hiçbir tehdidi kabul etmeyiz. Bunu herkes böyle bilsin."
Özel: Herkes haddini bilecek
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de Twitter'da şöyle dedi:
"Susurluk'ta deşifre olan mafya-siyaset ilişkisine derin devletin yeniden ihtiyaç duyduğu açık. Biz, bir mafyanın tehditlerine pabuç bırakacak değiliz. CHP'nin Genel Başkanı'nı tehdit etmek, milyonları tehdit etmektir, cumhuriyeti tehdit etmektir. Herkes, haddini bilecek!"
Gök: Hesap verecekler
CHP Ankara Milletvekili Levent Gök de şöyle dedi:
"Genel Başkanımızı tehdit etme cüretinde bulunan suç örgütü lideri ve onu himaye edenler hesap verecektir."
Alaattin Çakıcı hakkında17 Ağustos 1998'de Türkiye ve Avusturya polisiyle birlikte düzenlenen bir operasyonla Fransa'nın Nice kentinde yakalandı. Gazeteci Hıncal Uluç'u yaralamaya azmettirmek davasında üç yıl dört ay hapis cezası verildi. On beş kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan Karagümrük Spor Kulübü Lokali'ne yönelik 26 Mart 2000 tarihinde düzenlenen silahlı saldırıyla ilgili davada, "çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve yönetmek" suçundan üç yıl dört ay, müessir fiile azmettirmekten de on dört yıl dokuz ay cezaya çarptırıldı. Yargıtay çete suçundan verilen cezayı onarken müessir fiile azmettirme cezasında usul eksikliği buldu. Borsacı Adil Öngen'in arabasının kurşunlanmasıyla ilgili olarak on yıl on ay cezaya çarptırıldı. Uludağ'da 1995 yılında eski eşi Nuriye Uğur Kılıç'ın öldürülmesi olayında azmettirici olduğu iddiasıyla yargılandı ve 2006 yılında Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından önce ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, Kılıç'ın Çakıcı'ya söylediği "Öcalan senden daha şerefli" sözü nedeni ile tahrik indirimi yaptı ve on dokuz yıl iki ay hapis cezası verdi. Millî İstihbarat Teşkilatı'nın eski Yurt Dışı İstihbarat Başkanı Nuri Gündeş, NTV'de derin devlet konusunun tartışıldığı canlı yayında Alaattin Çakıcı'dan söz ederken, "Dinliyorsa yanaklarından öperim; eğer devlete bir hizmeti varsa..." diye konuşmuştu. Ardından Şişli Cumhuriyet Savcılığı, programda organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı'dan söz eden Nuri Gündeş hakkında "suçluyu övmek" suçundan soruşturma başlattı. Savcılıkta ifadesi alınacak olan Gündeş hakkında TCK'nın 215. maddesine göre 2 yıla kadar hapis istemiyle dava açılabilecekti. Siyasi partilerden tepki geldi. Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkan Vekili Eyüp Fatsa, "Hukuk devletinde bu tür ilişkileri, duygusal yaklaşımları haklı göstermek mümkün değildir. Bu yapılanlar, beyanlar gerekçesi ne olursa olsun yanlıştır." diye konuştu. MİT'le ilişkileri Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Özyürek ise devlet hizmetinin devlet memurları eliyle yürütülen bir görev olduğuna dikkat çekerek, "Bunun mafyaya, çeteye havale edilmesi mümkün olamaz. Bu açıklama mafyalaşmayı, çeteleşmeyi özendiren bir davranış. "MİT'te görev yapmış insanların olur olmaz şekilde konuşması da yanlıştır. Hem konuşması yanlıştır; hem de söylediği sözlere katılmak mümkün değildir. Alaattin Çakıcı gibi pek çok karışık işe girmiş birisinin devlet görevlileri tarafından yanağı öpülüyorsa vay o devletin haline!" dedi. Güvenlik güçlerince yakalandıktan sonra Alaattin Çakıcı'ya ait olan çeşitli ses bantları ortaya çıktı. Çakıcı, Bahçeli'nin ziyareti sonrasında tahliye edilmişti Organize suç örgütü lideri olmak suçlamasıyla yargılanarak hüküm giyen ve 16 yıldır cezaevinde bulunan Alaattin Çakıcı, yeni infaz düzenlemesi kapsamında 15 Nisan 2020'de tahliye edilmişti. AKP ile MHP'nin seçim öncesi ittifak kurduğu döneme denk gelen bir dönemde, 12 Mayıs 2018'de Bahçeli Twitter hesabından genel af çağrısı yapmış; Alaattin Çakıcı'nın da adını vererek "Kader kurbanlarının sahipsiz olduğunu mu düşünüyorlar?" ifadelerini kullanmıştı: Bu paylaşımdan bir hafta sonra, Alaattin Çakıcı cezaevinde sağlık sorunları yaşadı ve Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi'nde tedaviye alındı. Bunun üzerinde Bahçeli, Çakıcı'yı Kırıkkale'deki hastanede ziyaret etti ve "Rahatsızlığı nedeniyle önemli sıkıntılar çekmeye başlamış bir şahsı cezaevinde mahkûm tutacaksın. Bunu hiç dikkate almadan mafya diyeceksin. Yetki bende olsa şimdiye kullanmıştım" diyerek Çakıcı'nın cezaevinde olmasını eleştirdi.. 2018'in Mayıs ayında yaşanan bu gelişmeler üzerine Çakıcı, Erdoğan'a "Sayın Cumhurbaşkanım beni sevmiyorsunuz, ben de sizi sevmiyorum" diye başladığı bir mektup yazarak kendisinin af talebi olmadığını belirtmişti: "Kimseden rica dilemedim ömrümde, şu an kendi adıma hiçbir türlü af istemiyorum, çıkardığınız afta 'Alaattin Çakıcı muaftır' ibaresini yasal olarak ekleyiniz." Af tartışması gündemdeyken Erdoğan, 10 Haziran'da düzenlediği bir seçim mitinginde af sloganları atılınca "Bizim gündemimizde af diye bir şey yok. Öyle bir şeye hakikaten olması gerekenler varsa seçim sonrası konuşulacak şeylerdir, seçimden sonra olabilecek bir şey varsa bunlar yapılır" diyerek açık kapı bırakmıştı. Üzerinden yaklaşık iki yıl geçtikten sonra, koronavirüs salgını nedeniyle 14 Nisan'da TBMM'den geçen infaz düzenlemesiyle Çakıcı da tahliye edilmişti. *Wikipedia ve bbc'den derledik. |
(EMK)
Görsel: Anadolu Ajansı