Bağımsız İstanbul milletvekili Ufuk Uras, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yetkilisi Onur Öymen'in Meclis'te yaptığı konuşmayla Alevi ve Kürt toplumunda büyük bir infial yarattığını açıklayarak, "Onur Öymen, Kürt ve Alevi toplumundan özür dilemeli" dedi.
Öymen'în, halen kan sızan bir yaraya sorumsuzca tuz bastığını ifade eden Uras, "Öymen de gayet iyi bilir ki, Tuncelili olmak yıllar boyunca devletin ayrımcı zihniyetiyle bir risk faktörü olarak görüldü" diye konuştu.
"Öymen o sözleri Tunceli'de tekrarlasın"
Dersim köylerinin 1937-38'de günlerce bombalandığını, insanlarının ülkenin dört bir yanına sürüldüğünü, 10 binlercesi öldürüldüğünü kaydeden Öymen, "Onur Öymen'i Tunceli'ye davet ediyorum. Gelsin ve halkın karşısına çıkıp Meclis'te söylediklerini tekrar etsin. Halkla yüzleşsin" şeklinde çağrı yaptı.
Tunceli'nin Türkiye tarihinde adıyla kanun çıkarılan tek kent olduğunu hatırlatan Uras, "Piyasada Dersim'le ilgili kitaplarda yazılanlar yetmiyorsa, Genelkurmay arşivleri açılsın, Öymen ve arkadaşları bu arşivlerdeki bilgileri toplumla paylaşsınlar" diye belirtti.
Yüzleşme Derneği ile Mahsus Mahal Derneği de kınadı
Ayrıca, Yüzleşme Derneği ile Mahsus Mahal Derneği de, ortak bir açıklamayla, "CHP ve onun en yetkili mevkilerinden birinde yer alan Onur Öymen'in doğrudan faşizmi ve katliamları bir model olarak sunan bu yaklaşımını kınıyoruz" dedi.
Sözleri çarpıtılarak sunulmuş...
Öymen ise, hakkındaki eleştirilerle ilgili bugün bir yazılı açıklama yaptı. 10 Kasım'da yaptığı konuşmanın bir bölümünün medyada "amacından saptırılarak kamuoyunda yanıltıcı biçimde yorumlanmaya çalışıldığını" savundu.
"Sözlerimin hiçbir bölümünde ülkemizde yaşayan farklı etnik, dini ve mezhepsel kökenden gelen vatandaşlarımızı incitici bir ifade yer almamaktadır. O dönemin koşulları içinde yaşanmış acı olayları günümüz şartlarında önermek anlamına gelecek bir ifadem de yoktur."
"Sözlerimi çarpıtarak vatandaşlarımızı tahrik edecek biçimde kamuoyuna sunmak isteyenler, halkımızın sağduyusu ve gerçek düşüncelerimizi doğru teşhis etme yeteneği karşısında başarısızlığa uğrayacaktır"
"Konuşmamda belirttiğim, Atatürk'ün AKP'in izlediği gibi silahlı terör örgütleriyle müzakere yöntemini benimsemediğidir. Gerçekten Cumhuriyet döneminde hiçbir olayda Atatürk devlete karşı gelen silahlı örgütlerle pazarlık etme yoluna gitmemiştir.
"Konuşmamda Atatürk'ün Güney doğu ve doğu illerimizde yaşayan vatandaşlarımıza sevgiyle yaklaştığını ve onların kalbini kazandığını da özelikle belirttim." (EÖ)