Yüzden fazla Fransalı medya kuruluşu, "teröristler ve devletlerin" tehditlerine karşı ifade özgürlüğünü savunan bir açık mektup imzaladı ve yayınladı.
"Birlikte özgürlüğü savunuyoruz" başlıklı açık mektup hareketi gazetenin yöneticisi Laurent "Riss" Sourisseau tarafından başlatıldı.
Aralarında Le Figaro, Le Parisien, L'express, Liberation gibi yayın organlarının olduğu ulusal, bölgesel ve yerel gazete, dergi, radyo ve televizyon kanalları tarafından imzalanan mektup şöyle:
"Daha önce farklı bakış açılarını savunan ve manifestosu olağan ifade biçimi olmayan medyanın birlikte okurlara ve yurttaşlara böylesine ciddi bir şekilde hitap etmeye karar vermesi daha önce hiç yaşanmamıştı.
"Bunu yapıyorsak sebebi, sizi demokrasimizin en temel değerlerinden biri olan ifade özgürlüğü konusunda uyarmanın çok önemli olduğunu hissetmiş olmamızdır.
"Kelimelerin şiddeti fiziksel şiddete dönüştü"
"Bugün, 2020'de, bazılarınız sosyal ağlarda bireysel fikirlerini sunduğunda ölümle tehdit ediliyor.
"Medya kuruluşları, uluslararası terör örgütleri tarafından açıkça hedef alınıyor. Devletler, eleştirel makaleler yayınlamaktan 'suçlu' olan Fransız gazetecilere baskı yapıyor.
"Kelimelerin şiddeti giderek fiziksel şiddete dönüştü.
"Son beş yılda kadın ve erkekler, kökenleri veya fikirleri nedeniyle fanatikler tarafından katledildi.
"Gazeteciler ve karikatüristler, sonsuza dek özgürce yazıp çizmelerini engellemek için idam edildi.
"İki yüzyıldan uzun bir süredir hukukla inşa edilen ifade özgürlüğümüz, son 75 yılda daha önce hiç olmadığı kadar saldırı altında."
"Fransa'da küfür suçu yok"
"Ülkemizin yasaları, her birinize dünyanın birkaç başka yerinde olduğu gibi konuşmanıza, yazmanıza ve çizim yapmanıza izin veren bir çerçeve sağlıyor. Onu almak size kalmış.
"Evet, yasaların belirlediği sınırlar dahilinde olduğu sürece düşüncelerinizi ifade etme ve siyasi, felsefi veya dini olarak başkalarının görüşlerini eleştirme hakkına sahipsiniz.
"Burada, bu özgürlüğün karşılığını orada çalışanların kanıyla ödeyen Charlie Hebdo ile dayanışma içinde, Fransa'da küfür suçunun olmadığını hatırlayalım.
"Bazılarımız inananlarız ve doğal olarak küfür karşısında şok olabiliriz. Ancak bizim küfür özgürlüğünü savunurken savunduğumuz şey küfür değil özgürlüktür."
(PT)