Mersin Tabip Odası, 24 Ağustos'ta kentte sağlık çalışanlarına yönelik saldırıyı yaptığı basın açıklamasıyla protesto etti.
Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. Mehmet Antmen, Mersin'in Mezitli ilçesindeki özel bir hastanede 40 kişilik grubun, yakınlarının yaşamını yitirmesini bahane ederek 24 Ağustos akşamı bir anestezi uzmanı ile iki hemşireyi darp ettiğini hatırlatarak, "Sağlıkta şiddete de, göz yumanlara da artık yeter" dedi.
Antmen yıllardır kanayan bir yara olan sağlıkta şiddetin, pandeminin getirdiği yük ile birlikte daha da görünür hale geldiğini; ülkede cezasızlıkla el ele yürüyen şiddet ikliminin, saldırganların pervasızlığını daha da artırdığını söyledi.
"Mevcut yasal düzenlemeler dahi uygulanmıyor"
İzmir'de genç bir hekimi boynundan jiletle yaralayan saldırgana en üst sınırdan verilen hapis cezasının bozulmasını da örnek gösteren Antmen, "Sağlık emekçileri kendilerini güvende hissetmedikleri koşullarda çalışmak zorunda bırakılmışlardır. Sağlıkta şiddetle mücadele için gerçekçi bir yasal düzenleme yapılması bir yana, yargı yetersiz de olsa mevcut yasal düzenlemeyi dahi uygulayamamaktadır" diye konuştu.
Antmen, Sağlık Bakanlığını şiddeti görmezden gelen, kışkırtan söylem ve politikalardan vazgeçmeye; etkin bir sağlıkta şiddet politikası için Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve sağlık emek-meslek örgütleri ile birlikte hareket etmeye davet etti.
"Şiddet münferit değil, politik ve toplumsal bir olgu"
TTB II. Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan de yaptığı konuşmada, Başta Sağlık Bakanı olmak üzere yetkililerin oturdukları yerden mesaj atmasıyla şiddetin önlenemeyeceğini söyledi.
2012 yılında Dr. Ersin Arslan'ın katledilmesinden sonra TTB'nin hazırladığı Sağlıkta Şiddet Yasa Tasarısı'nın iktidar tarafından yıllarca gündeme alınmadığını hatırlatan Ökten, pandeminin yıkıcı sonuçları üzerine geçen yıl çıkarılan yasanın ise TTB'nin önerileri dikkate alınmadan hazırlandığını ve kadük kaldığını savundu.
Şiddetin münferit değil, aksine politik ve toplumsal bir olgu olduğunun altını çizen Ökten, "Çünkü iktidarın dili, şiddetin dili olmuştur. Şiddet sadece sağlık alnında değil, her alandadır. Kadına şiddet, çocuğa şiddet, aile içi şiddet... Şiddet adeta toplumun bir parçası haline getirilmiştir. Bizler de ne yazık ki bu şiddetten payımızı almaktayız. Bu nedenle bugün sağlık ortamı tıpkı toplumun tüm parçaları gibi bir şiddet sarmalında boğulmaktadır" dedi.
TTB'den yeni bir hukuki çalışma
TTB'nin sağlıkta şiddetin önlenmesi için yeni bir hukuki çalışma yaptığını ve bu çalışmayı yakın zamanda Meclise sunacaklarını aktaran Ökten, geçmişte olduğu gibi bundan sonra da sağlıkta şiddeti önlemek için her türlü mücadeleyi sürdüreceklerini kaydetti.
Basın açıklamasına Mersin Eczacı Odası, Eğitim Sen Mersin Şubesi ve İnsan Hakları Derneği Mersin Şubesi de destek verdi. (KÖ)