Defalarca tehdit ettiği ve şiddet uyguladığı eski karısı Ayşe Paşalı'yı sonunda sokak ortasında öldüren İstikbal Yetkin'in yargılandığı davanın üçüncü duruşmasında, cezaevi idaresinin ihmali nedeniyle ilerleme sağlanamadı. Davanın dünkü duruşmasında, Yetkin'in akıl sağlığı raporu için cezaevinden Ankara Adli Tıp Kurumu'na sevk edilmediği ortaya çıktı.
Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi, geçtiğimiz duruşmada Yetkin'in akıl sağlığının yerinde olup olmadığının tespiti için cezaevinden Adli Tıp'a sevkine karar vermişti. Dünkü duruşmada da cezaevine yazının akıbetinin beklenmesi, Yetkin'in cezai ehliyetini etkileyen bir akıl hastalığının bulunup bulunmadığının tespiti için 9 Mart'ta Ankara Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesi hükme bağlandı.
Dünkü duruşmaya İstikbal Yetkin ve avukatı Fethi Öztürk ile Ayşe Paşalı'nın babası Hüseyin, annesi Zeliha ve kardeşi Ahmet Paşalı ile avukatları Elif Kabadayı Tatar'ın yanı sıra davaya müdahil olmak isteyen Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi avukatlar da katıldı.
Duruşmayı aralarında bazı yabancı basın mensuplarının da bulunduğu çok sayıda gazeteci izledi. Cumhuriyet Halk Partili (CHP) bazı milletvekillerinin eşleri de duruşmaya dinleyici olarak katıldı.
"Kadın haklarıyla sanık hakkı yarışıyor"
ÇHD üyesi avukat Pınar Yetkin, mahkemeye sundukları müdahillik dilekçesini okudu; "derneğin amaçları arasında kadınların her alanda karşılaştığı eşitsizliğin kaldırılması ve ülkede sistematik hale gelen kadın cinayetleriyle mücadele edilmesi de bulunduğundan" müdahillik talebinde bulunduklarını söyledi.
Sanık avukatı Öztürk ise "bir cinayet davası görülmesine karşın savunma hakkı ile kadın haklarının yarıştırılmaya çalışıldığını" ileri sürdü; "Yargılama esnasında korunması, gözetilmesi gereken sanığın haklarıdır" diyerek müdahillik taleplerinin Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 237. maddesi uyarınca reddedilmesini istedi.
Mahkeme, "suçtan doğrudan zarar görmediğinden" ÇHD'nin katılma talebinin reddini kararlaştırdı.
Dumrul: Süreç sanık lehine uzuyor
Davayı izleyen Kadın DayanışmaVakfı üyesi avukat Candan Dumrul, "Ayşe Paşalı'nın kızlarının ve kardeşlerinin tanıklıklarının yanı sıra Yetkin'in ilk ifadesi, mahkemedeki hal ve tavırları, cinayeti tasarlayarak işlediğini gösteriyor. Ancak son duruşmada 'bazı sesler duyduğunu ve bu seslerden korunmak için yanında bıçak taşıdığını' söylemişti. Bu, kadın cinayetlerine ilişkin davalarda katillerin cezadan kurtulmak için sıkça kullandığı bir yöntem" dedi.
CMK'da yapılan değişiklikle beş yıl içinde mahkûmiyet hükmü gerçekleşmezse, sanığın beş yıl sonra serbest bırakılacağını hatırlatan Dumrul, suç hükümlerinin CMK'ya uygun ve ivedilikle işletilmesini istedi.
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
İddianamede, sanık İstikbal Yetkin'in Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 82. maddesi uyarınca "tasarlayarak adam öldürme" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor. Yetkin, 7 Aralık 2010'da, Yeni Etlik Caddesi'nde karşılaştığı, boşandığı 42 yaşındaki Ayşe Paşalı'yı bıçaklayarak öldürmüştü.
Duruşma görülürken kadına karşı şiddeti ve direnişi temsil eden mor eşarplarla başlarını ve yüzlerini örten Şefkat-Der üyeleri, adliye önünde eylem yaptı. (EG/EÖ/BB)