Click here to read the article in English / Haberin İngilizcesi için buraya tıklayın
İstanbul, Şişli'deki Cevahir alışveriş merkezinin önünde, 20 Aralık saat 14:20 civarında Yürüyüş Dergisi'nin 500. sayısını dağıtmak isteyen 24 kişi darp edilerek gözaltına alındı. Yaşları 18’den küçük olan beşi serbest bırakılırken, 19’u halen İstanbul Emniyet Müdürlüğünde tutuluyor.
Gözaltına alınanlar, nasıl darp edildiklerini, Halkın Hukuk Bürosu’ndan avukatlara anlattı. Alışveriş merkezi önünde, ilk olarak götürüldükleri Şişli Karakolunda ve Vatan Caddesindeki Emniyet Müdürlüğünde yaşananları avukatları şöyle aktardı:
“Polis ‘İmkan olsa kafanıza sıkarız’ dedi”
Ercan Güneş: “Otobüste yumruk attılar, hakaret ve küfür ettiler. Sürekli marş çalıyorlardı. ‘İmkan verseler hepimizin kafasına sıkarız’ dediler.”
İleri Kızılaltun: “Dergi dağıtımı yaptığımız sırada polis kimlik kontrolü yaptı. Biz oturma eylemine başladık, saldırdılar. Kafamı yere bastırıp üstüne de bastılar. Yerde yatar vaziyetteyken kafamı kaldırıp yüzüme tekmeyle vurdular. Başımı her kaldırdığımda vuruyorlardı. Çenemden yaralandım, gözaltına alındıktan sonra götürüldüğümüz Haseki Hastanesinde dört dikiş atıldı.”
“Gözaltına alındıktan sonra dört kişi ayrı bir çevik otobüsüne bindirildik. Otobüste altı saat boyunca işkence gördük. Kafalarımızı sağa sola vurdular. Göğsüme ve karın boşluğuma yumruk ve tekne attılar. Özellikle kafamıza vuruyorlardı. O kadar yoğun işkence yaptılar ki, bir süre sonra hepimiz kusmaya başladık.”
“Nefessiz bırakmaya çalıştılar”
Elif Ersoy: “Gözaltına alırken yere yatırıp ayaklarıyla başımıza bastılar. Kollarımızı büktüler. Şişli Karakolunda çeneme tekme attılar. Ayaklarımıza ve kaval kemiğimize bastılar. Boğazımı sıkarak, boynumun değişik bölgelerine baskı uygulayarak nefessiz bırakmaya çalıştılar.”
“Kadınlara küfür, hakaret, taciz”
Eylem Yücel: “Dört kişi diğer arkadaşlardan ayrı olarak bir çevik otobüsüne bindirildik. Otobüste 6 saat kaldık. Ağzımızı fular ve kapüşonlarımızla kapayıp nefessiz bıraktılar. Bileklerimizi büktüler, kelepçeyle sıktılar. Kadınlara özel olarak saldırıp küfür, hakaret ve taciz ettiler.”
Necmiye Birkoç: “Gözaltına alırken ağızımızın içine biber gazı sıktılar. Karakolda dövüldük. Hastane dönüşü otobüste de dövdüler. Sürekli tekme ve yumrukla darp ettiler. Karakolun merdivenlerinden sürükleyerek ve tekmeleyerek indirdiler.”
K.D.: “Gözaltına alındığımız andan itibaren tüm aşamalarda işkenceye maruz kaldık. Cevahir önünde yere yatırıp tekmelediler, burnum kanadı. Şubede parmak izi alımı sırasında da yere yatırıp başıma vurdular. Boğazımı sıkıp nefessiz bıraktılar.”
“Başıma copla vurdular, bayıldım”
Dilan Poyraz: “Derginin dağıtımına yeni başlamıştık. Başlar başlamaz gözaltı işlemi de başladı. Darp edilince kötü oldum, yürüyemedim. Beni zorla kaldırdılar, kalkmayınca başıma copla vurdular, bayıldım. Bayıldığım için beni Şişli Etfal Hastanesine götürdüler. Tomografi çektiler, doktor biraz beklesin, dedi. Midem bulanıyor dediğim halde bir şey olmaz diyerek beni hastaneden çıkarttılar.”
Gözaltına alınanların maruz kaldığı darp doktor raporlarına da yansıdı. Ayrıca avukatları da darp izlerini fotoğrafladı. Polisler hakkında suç duyurusu yapılacak. (AS)