Click here to read the article in English / Haberin İngilizcesi için buraya tıklayın.
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül, saat 03.15'de 92 gündür yattıkları Silivri Cezaevi'nden tahliye edildi.
Dündar ve Gül'ün avukatları 6 Aralık 2015 tarihinde AYM'ye bireysel başvuruda bulunmuş ve "tutuklama kararıyla; kişi güvenliği ve özgürlüğü, düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü, basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü haklarının ihlal edildiği" öne sürülmüştü.
Tahliyesinin ardından Dündar "Kusura bakmayın sizi bu saate kadar beklettik. Aslında bizi bekletenlerin asıl niyeti. 25'inden 26'sına günün dönmesiydi. Bugün biliyorsunuz Sayın Cumhurbaşkanı'nın doğum günü 26'sı. Kendisinin doğum gününü kutluyoruz. Ve böyle bir tahliye kararıyla da kutlamaktan mutluluk duyuyoruz. Biz evlilik yıldönümümüzde girmiştik. Bizi içeri attırmıştı diyelim. Biz de yaş gününde kendisine bir doğum günü armağanı vermek istedik" diye" diye konuştu.
TIKLAYIN - CAN DÜNDAR VE ERDEM GÜL İÇIN TAHLIYE KARARI
Dündar: Bu toplama kampı müze olana kadar...
Can Dündar’ın konuşması şöyle:
“Hoş geldiniz. Kusura bakmayın bu saate kadar beklettik sizi. Geç vakit oldu, sizi de çok beklettik. Bizi de bekletenlerin niyeti 25’inden 26’sına geçmesiydi. Sayın Cumhurbaşkanı’nın doğum günü kutlu olsun. Biz de evlilik yıl dönümünde içeri girmiştik, kendisine doğum günü hediyesi oldu. AYM’nin kararı basın özgürlüğünün, Saray’a tabi olmayan bir medya kurumuna bir karar verdi.
"Ödediğimiz bedel bir hiçtir"
“Bizim ödediğimiz bedel Türkiye’de gazetecilerin ödediği bedelin yanında bir hiçtir. Bizimki bir hiçtir. Bu meslek bu haberleri yayınlayabilmek adına ölüm bedelleri ödedi. Bizimki onun yanında bir hiç. Sizler sayesinde dik durduk, sonuç aldık. Her türlü tehdide rağmen o haberleri o savunacak hale geldik.
TIKLAYIN - AYM KARARI: CAN DÜNDAR VE ERDEM GÜL HAK İHLALİNE UĞRADI
"İçeride olan meslektaşlarımızın takipçisi olacağız"
"Vekiller bizi yalnız bırakmadı, ailelerimiz yanımızda oldular. Onlara teşekkür borçluyuz. Ceza infaz kurulu çalışanları bize çok iyi davrandı. Herkesten yakın ilgi gördük. Şunu söylemek zorundayım, tek şey diliyordum içeri girerken o bizi tıkan kin öfke bizi zehirlemesin, biz zehirlenmedik. Mücadele etmeye çok kararlıyız. Kendimizi savunmaya devam edeceğiz. Davamız devam edecek. Biz çıktık, 30’u aşkın meslektaşımız içeride. Takipçisi olacağız. Arkamdaki bu toplama kampı müze olana kadar mücadele etmeye sonuna kadar devam edeceğiz.
“İçeride gazeteci arkadaşlarımız bizi unutmayın dediler. Bu karar onlarında çıkmasına emsal olacaktır. Bunun iyi bir başlangıç olmasını ümit ediyorum.
"Ankara'da yargıçlar varmış"
“Ankara’da yargıçlar varmış, bunu da öğrenmiş olduk. Göreceksiniz Türkiye’de bir şeylerin değişmeye başladığını herkes görecek. Çok umutlu olarak çıkıyoruz buradan. Hiç yalnız kalmadık, yılmadık, susmadık. Yazmamamızı istediler, yazdık. Yaptığımız haberle Türkiye’nin bataklığa sürüklendiğini öne çekmeye çalıştık. Cumhurbaşkanının El Nusra ile söyledikleri haberimizin kanıtlarını gösterdi.” (ÇT/HK)
* Fotoğraf: İslam Yakut - İstanbul/AA