BP, Chevron, Eni, ExxonMobil, Shell ve TotalEnergies gibi dünyanın en büyük petrol, gaz ve kömür üreticilerine karşı şu ana kadar 86 iklim davası açıldı. Bu davaların neredeyse yüzde 40'ı, fosil yakıtların neden olduğu iklim krizi zararlarına yönelik tazminat taleplerini içeriyor.
Oil Change International ve Zero Carbon Analytics’in hazırladığı "Big Oil in Court – The Latest Trends in Climate Litigation Against Fossil Fuel Companies" adlı rapora göre, fosil yakıt şirketlerine karşı açılan dava sayısı, Paris Anlaşması’nın imzalandığı 2015 yılından bu yana neredeyse üç katına çıktı.
Rapor, insan kaynaklı karbondioksit emisyonlarının yüzde 69'undan sorumlu olan fosil yakıt şirketleri üzerindeki artan yasal baskıyı gözler önüne seriyor. Fosil yakıt devlerine yönelik iklim davalarındaki bu artış, iklim krizine karşı yürütülen hukuki mücadelelerin kapsamını genişletiyor.
Temel bulgular
Son yıllarda üç ana kategorideki davalar dikkat çekici şekilde arttı:
- Fosil yakıt şirketlerinin çevresel ve toplumsal zararlarından sorumlu tutulmasını öngören iklim zararlarının tazmini (yüzde 38);
- Şirketlerin iklim ve çevreyle ilgili yanıltıcı reklam iddialarına karşı açılan davalar (yüzde 16);
- Şirketlerin emisyonlarını azaltmaları için zorunlu gerekliliklere dair davalar (yüzde 12).
Oil Change International’da Endüstri Kampanya Yöneticisi David Tong, fosil yakıt şirketlerine karşı açılan davaların artışını şu sözlerle değerlendirdi:
"Fosil yakıt şirketlerine karşı açılan davaların artması, bu şirketlerin iklim krizini tetikleyen ve bundan kâr sağlayan geçmişteki ve güncel rollerinin artık onları sorumlu hale getirdiğini gösteriyor. Hiçbir büyük petrol ve gaz şirketi iklim krizini önlemek için ciddi bir adım atmıyor, bu nedenle yurttaşlar onları mahkemeye veriyor. Bu davalar, Büyük Petrol’ün kâr marjlarını ciddi şekilde etkileyebileceği, fosil yakıt altyapısına yatırım yapma konusunda caydırıcı olabileceği ve şirket değerlerinde azalmaya yol açabileceği gibi, şirketlerin toplumsal lisanslarını da zora sokma ihtimali var."
KlimaSeniorinnen hakkında
İklim krizine karşı yasal mücadele veren ve ileri yaşlardaki kadınlardan oluşan İsviçre merkezli bir sivil toplum örgütü. "KlimaSeniorinnen" terimi Almanca "İklim Yaşlıları" anlamına geliyor.
Grup, yaşlıların, özellikle kadınların, iklim krizinden orantısız şekilde etkilendiği gerçeğine dikkat çekiyor ve İsviçre hükümeti ile politika yapıcıları iklim krizine karşı yeterli önlemleri almamakla suçluyor. Özellikle, hükümetin Paris İklim Anlaşması'nın hedeflerine uymadığını savunan grup, durumu bir insan hakları ihlali olarak ele alıyor.
KlimaSeniorinnen, iklim politikalarının güçlendirilmesi ve hükümetin sorumluluk alması amacıyla çeşitli hukuki girişimlerde bulundu. Bu bağlamda en dikkat çekici davaları, İsviçre Federal Mahkemesi’ne ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) yaptıkları başvurular.
AİHM Nisan 2024'te, iklim krizinin etkileri şikâyetiyle açılan davada ilk kez bir ülke aleyhine karar verdi. Mahkeme İsviçre’nin karbon salımını azaltma yönündeki taahhütlerinin “son derece gerisinde” kaldığına hükmetti. Karara göre, İsviçre devleti, "özel hayatı ve aile hayatı" garanti altına alan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 8. Madde’sini ihlal etti. (TY)