* Fotoğraf: Sevgi Çelik
İstanbul Burgazada’da 1. derece SİT alanı olan Martha Koyu’nun Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılan bir ihaleyle restoran işletmecisi bir kişiye 15 yıllığına kiralanması sonrası, koyda bulunan “Martha’nın evi” boşaltıldı.
Yaşananları bianet’e anlatan Martha Koyu Dayanışması’ndan Sevgi Çekiç, dün öğleden sonra Çevik Kuvvet polisleri, Belediye çalışanları, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Kaymakamlık yetkililerinin Martha Koyu’na girdiklerini söyledi.
Martha’nın evinin tahliyesini ertelemek için uğraştıklarını ama çabalarının “Kaymakam’ın kesin emri var” denilerek boşa çıkarıldığını ifade eden Çekiç, evde kiracı olarak kalan kişiler orada yokken kapının çilingir tarafından açıldığını ve tahliye işleminin gerçekleştiğini söyledi.
Sevgi Çekiç’in aktardığına göre Martha Koyu'nda “Martha’nın evi” dışında bir de Abidin Aksu’ya ait bir yapı bulunuyor ve o da önümüzdeki hafta, 18 Şubat Pazartesi günü tahliye edilecek.
“46 dönümün tamamı 1. dereceden doğal SİT alanı”
* Fotoğraf: Adalar Savunması - Twitter
Tahliye işleminin Martha Koyu için ilk icraat olduğunu ve bundan sonra yapılacakları kendilerinin de merakla beklediğini söyleyen Sevgi Çekiç, kiralayan işletmecinin kendilerine planlarını doğrudan aktardığını ifade etti:
“Bize bizzat oraya çit çekmek istediğini, iki binayı kullanmak istediğini, bir alanı konser ve düğün organizasyonları için kullanmayı planladığını, tuvalet yaptıracağını söyledi.
“İşletmenin kiraladığı yer 46 dönüm. Kalpazankaya’ya doğru 10 dönümlük kadar alanda ise 40-50 civarı ev bulunuyor. 46 dönümün tamamı 1. dereceden doğal SİT alanı.
“Martha Koyu’nda 600-650 metre civarında sahil şeridi var. Bunun da gerçekten burun tarafında konser-düğün alanı yapılabilecek arazi mevcut. Ancak bunların kullanımı Kıyı Kanunu'yla çok çelişiyor.”
“Son halk plajı”
* Fotoğraf: Adalar Savunması - Twitter
Sevgi Çekiç’e Adalar’da sahil alanlarının yaz dönemlerinde özel işletmeler tarafından kapatılarak paralı hale getirilmesi ve Kıyı Kanunu ile fiili uygulamalar arasındaki genel çelişkiyi hatırlatıyoruz.
“Evet, dört adada da Kıyı Kanunu ihlal ediliyor. Büyükada'da da, Heybeli'de de aynı sorun var. Kınalı zaten tamamen şezlong kaplı. Sanki kalan son halk plajıydı Martha Koyu.”
Kıyı Kanunu ne diyor?3621 Sayılı Kıyı Kanunu'na göre kamunun sahilleri kullanabilmesine yönelik şu düzenlemeler bulunuyor: Madde 5 –Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır, Kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyıda ve sahil şeridinde planlama ve uygulama yapılabilmesi için kıyı kenar çizgisinin tespiti zorunludur. Kıyı kenar çizgisinin tespit edilmediği bölgelerde talep vukuunda, talep tarihini takip eden üç ay içinde kıyı kenar çizgisinin tespiti zorunludur. Sahil şeritlerinde yapılacak yapılar kıyı kenar çizgisine en fazla 50 metre yaklaşabilir. Madde 6 – Kıyı, herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık olup, buralarda hiçbir yapı yapılamaz; duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamaz. Madde 15 – Kıyıda ve uygulama imar planı bulunan sahil şeritlerinde duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engelleri oluşturanlara 2.000 Türk Lirasından 10.000 Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. Ayrıca oluşturulan engellerin beş günden fazla olmamak üzere belirlenen süre zarfında kaldırılmasına karar verilir. Bu süre zarfında engellerin ilgililer tarafından kaldırılmaması halinde, masrafı yüzde 20 zammıyla birlikte kendilerinden kamu alacaklarının tahsili usulüne göre tahsil edilmek üzere kamu gücü kullanılmak suretiyle derhal kaldırılır. Kabahatin tekrarı halinde, ceza üst sınırdan verilir. |
“Sadece insanlar değil, tüm canlılar…”
Sevgi Çekiç’e son olarak Adalılar için Martha Koyu’nun önemini soruyoruz.
“Martha Koyu doğa olarak çok güzel. Hem orman alanı var, denize sahili çok güzel. İmara kapalı olduğu için doğal haliyle kalabilmiş çok az yerden biri.
“Bütün bu deniz kıyısındaki yerler işletmeler tarafından kapatıldıktan sonra da insanların denize rahatça girebildiği neredeyse tek yer.
“Bir tek insanlar açısından da değerlendirmiyoruz. Oradaki tüm canlılar için çok önemli bir yer ve böyle kalmasını istiyoruz.
“Öte yandan Adalar için hazırlanan imar planı çok yoğunluklu olduğu için itiraz edildiğinden kaldırılmış durumda. Şu an Adalar'la ilgili bir plan da yok. Dolayısıyla her şeyin yapılma yöntemleri bulunabilir diye endişeleniyoruz.”
***
“Martha Koyu halkın kalsın” başlıklı imza kampanyasına katılmak için tıklayın.
Martha hakkındaTürkiye'nin ilk balerinlerinden biri olarak tanındı. Evlenip Burgazada'ya yerleştikten sonra kendisini doğaya ve denize adadı. Martha'nın evi aslında Aya Nikola meydanındaydı ancak vaktinin çoğunu sonradan ismini alan bu koyda eski bir kulübede geçirirdi. Yaz-kış denize girerdi. Denizden topladığı taşlardan çocuklara kolyeler yapardı. Yağmur sularını biriktirir her yağmurdan sonra, "Biraz Allah suyuyla yıkanayım" diyerek evine koşardı. "...Deniz onun canıydı... İbadet eder gibi yüzerdi, meditasyon yapar gibi... Çocuğunun doğum sancısı bile denizdeyken gelmiş, bıraksalar suda doğururdu belki de..." Her akşam rengarenk elbiselerle iskeleye inip eşini karşılardı. Ancak kendisinin bu tarzı, ada sakinleri tarafından dedikodu malzemesi olmuştu. 80'lerin başında dedikodulara dayanamayıp intihar etmiştir ve ardında "artık rahat edersiniz" notunu bırakmıştır. Adanın kadınları el birliği ile Martha'nın ruhunu yaşatmak ve onu anlamak için tiyatro ve bir de belgesel yaptılar. Kaynak: gzt.com |
(EKN)