Geçen hafta cuma günü (29 Nisan) sabaha karşı gerçekleştirilen Kürdistan Topluluklar Birliği/Türkiye Meclisi (KCK) yapılanmasına yönelik operasyonlarda gözaltına alınan Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi 1. sınıf öğrencisi Cihat Dursun (22), Diyarbakır'da tutuklanarak Diyarbakır F Tipi Cezaevi'ne gönderildi.
Ağırnaslı, Boğaziçi'nde yürütülen operasyonu anlatmıştı
Gözaltına alındıktan sonra Diyarbakır'da yapılan sorgusunun ardından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Yüksek Lisans öğrencisi Nejat Ağırnaslı, bianet'e yaptığı açıklamada okullarından bir öğrencinin daha kendisiyle birlikte gözaltına alındığını söylemişti.
Ağırnaslı, kendisiyle birlikte gözaltına alınan Cihat Dursun'un Diyarbakır'da çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandığını ve okullarında asistanlık yapan bir kişinin de evinin polislerce basıldığını belirtmişti.
"Gözaltına alındığı gibi tutuklandı"
Cihat Dursun'un avukatlığını yapan Diyarbakır Barosu avukatlarından Serkan Akbaş, bianet'e yaptığı açıklamada, Dursun'un dosyasının, davanın gizliliği ileri sürülerek kendilerine gösterilmediğini ve bu nedenle savunma yapamadıklarını söyledi.
Cihat Dursun dışında Yıldız Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı'nda okuyan öğrencilerin de tutuklandığını söyleyen Akbaş, sözlerine şöyle devam etti:
* Cihat Dursun Diyarbakır'a getirildikten sonra dört gün gözaltında kaldı. Gözaltı süresince hakaretlere maruz bırakıldı.
* Emniyet'te ifadesi istendiğinde ifadesini Kürtçe vereceğini söyledi. Polisler anadilde savunma talebini kabul etmediği için, kayıtlara "susma hakkını kullandı" şeklinde geçti.
* Ardından savcılıkta da ifadesini Kürtçe vermek istedi. Ancak anadilde savunma hakkı savcılıkta da kabul edilmedi.
* Mahkemede de Kürtçe savunma kabul edilmeyince, ifade veremeden gözaltına alındığı gibi hapishaneye atıldı.
"Eylem yok ama üye"
* KCK gençlik yapılanmasına üye olmakla suçlanıyor. Ben "yaptığı, karıştığı herhangi bir eylem var mı?" diye sorduğumda, bana "hayır" cevabını verdiler.
* Yani ortada bir eylem ya da karıştığı bir olay olduğuna dair hiç bir kanıt yok. Sadece "üye" diyerek tutukladılar.
* Savunma yapabilmek için örgüt üyesi olduğuna dair kanıtları göstermelerini istedim. Ancak her seferinde "gizli" yanıtını aldım. Cihat'a hakkında yöneltilen suçlamaları söyleyip ne diyeceğini sorduğumda, o da Kürtçe savunma yapacağını, başka türlü ifade vermeyeceğini söyledi.
* Sonuç olarak bizim de elimizden pek bir şey gelmedi. Ne dosyayı görebiliyoruz, ne savunma yapabiliyoruz. (EKN)