Bu yıl 10’uncusu düzenlenen Boğaziçi Film Festivali’nde "Karanlık Gece" filmi ile "En İyi Yönetmen" ödülünü kazanan Özcan Alper’in ödülünü Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı'ya ithaf etmesinin ardından festival yönetimi açıklama yaptı.
Davetliler arasında bulunan oyuncu Burak Haktanır, "O kadın TSK'ya iftira attı. Kaç gündür bütün PKK sayfaları onu destekliyor" sözleriyle Alper'i hedef aldı.
TIKLAYIN-Özcan Alper, ödülünü TTB Başkanı Korur-Fincancı'ya ithaf etti
Festival yönetimi yaşananlarından ardından açıklama yaptı. Açıklamada "önceliğin filmler ve sanatçılar olduğu belirtilerek politik gönderme ve sloganların kınandığını” belirtildi.
Ulusal ve uluslararası arenada sinema alanında yaptığı çalışmalarla bilinen ve birçok ödülün sahibi olan yönetmen Özcan Alper'in hedef alındığı açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
"Boğaziçi Film Festivali olarak önceliğimiz; genç ve yetenekli sinemacılara maddi ve manevi destekler oluşturarak yeni imkanlar sağlamaktır. Bu motivasyonla on yıl boyunca herhangi bir ayrım yapmadan, hiç kimseyi ötekileştirmeden katılımcı bir festival olmak için çalıştık.
10. Boğaziçi Film Festivali Kapanış Gecesi ve Ödül Töreni'nde yaşanan istenmeyen olayların ve onaylanması mümkün olmayan siyasi söylemlerin meydana getirdiği etki bir yıllık uzun bir çalışma sonucunda ortaya koyduğumuz programın, filmlerin ve ödüllerin konuşulup tartışılamamasına sebep olmuştur.
Her zaman sanatçıları ve filmleri önceleyen bir festival olarak, ödül törenimizde ödül kazananların politik göndermeleri ve sloganlarını kınıyor, kültür ve sanat hayatımızın sağlıklı bir zeminde yükselmesi temennisinde bulunuyoruz."
Özcan Alper ne dedi?
Özcan Alper, ödül konuşmasında şöyle demişti:
"Murat Uyurkulak olmasa yazamazdım bu filmi. Film bir kötülük hikayesi, linç hikayesi. Ama sadece şimdiye bakmaya çalışmadık. Bir yıl önce bir odada aslında oturup bu coğrafyadaki ama tabii ki dünyadaki ama tabi önce bu coğrafyadaki kötülük meselesini anlamaya çalıştık... Nasıl oluyor da böyle bir durumda insanlar böyle bir kötülüğün içinde çoğunluk olabiliyor. Ama maalesef bitmiyor bu kötülükler.
"Örneğin son birkaç haftadır. Biz gençliğimizde o kurumları çok iyi bilirdik. Çünkü en ufak bir hak mücadelesinde en ufak bir hak arayışında devlet şiddetine maruz kalıyorduk. Belki ben en azına maruz kaldım ama özellikle arkadaşlarımdan biliyorum ve o zaman işkenceye uğrayan arkadaşlarımızla, ya da hak hukuk aradığımızda gittiğimiz birkaç kurum vardı.
"Bunlardan biri, hiçbir siyasi görüş hiçbir şey ayırmadan, Türkiye gibi bir ülkede, Türkiye İnsan Hakları Vakfı gibi bir vakıf vardı, Türkiye İnsan Hakları Derneği vardı. Ve bu kurumlarda aslında hep barış olsun diyen, asla savaş olsun demeyen bir kadın, Şebnem Korur Fincancı, biliyorsunuz, sadece yine barış dediği dediği için maalesef bir linç kampanyasına maruz kaldı. Umarım son olur. Umarım cezaevinden bir an önce çıkar. Bu ödülü ona ithaf ediyorum.”
(RT)