* Barajın üzerine yapılacağı Kayaderesi
Fotoğraf: Gündem Fethiye
Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Derneği, Karadam Karacahisar Mahalleleri Doğayı Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği (KARDOK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Muğla İl Koordinasyon Kurulu ve Çamlıca Köylüleri, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Bodrum Projesi için verdiği “ÇED Olumlu” kararına karşı dava açtı.
Muğla Çevre Platformundan (MUÇEP) yapılan açıklamada 1448 sayfalık Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED raporu) içinden daha pek çok itiraz noktasının dava dilekçelerine eklendiği belirtildi.
Dilekçede, “ÇED Olumlu” kararı ile “Bodrum İçmesuyu Barajı ve Malzeme Ocakları, Kırma-Eleme, Yıkama-Eleme Tesisi ve Beton Santrali Projesi”nin de neden olacağı ekolojik, ekonomik ve toplumsal yıkımlara rağmen önü açılan projelerden biri olduğuna dikkat çekildi.
“Doğa ve insan sağlığı için kaygılıyız”
MUÇEP, ÇED raporunda belirtilen gerekçesi itibariyle barajın iddiaya göre 2065’te Bodrum nüfusuna içme-kullanma suyu sağlaması hedeflendiğini ancak sivil toplum örgütleri, meslek odaları ve yerelde doğrudan etkilenecek kişilerin hem gerekçeye hem de projenin kendisine ilişkin ciddi kaygıları olduğunu söyledi.
Proje rezerv alanının Muğla’daki üç termik santral ve açık linyit ocaklarının oluşturduğu üçgenin ortasında yer aldığına dikkat çeken MUÇEP, bu nedenle kül ve ağır metal kirliliği açısından birikecek suyun doğa ve insan sağlığı için ciddi tehlikeleri olacağını hatırlattı.
Açıklamada “ÇED olumlu” kararının verildiği projenin gerçekleşmesi durumunda 83 No’lu Kızılçam Gen Koruma Ormanının sular altında kalıp yok olacağı vurgulandı.
1 milyon 100 bin m² alan yok olacak
MUÇEP ayrıca proje rezerv alanında 83 milyon metreküplük bir su birikim hacmi planlandığına, kırma-eleme, yıkama-eleme tesisleri, malzeme ocakları ve beton santraliyle beraber toplam yaklaşık 1 milyon 100 bin metrekarelik doğal alanın geri dönüşsüz yok olacağına işaret etti.
“Dosyada çeşitli tedbirler tavsiye edilmiş olsa da hiçbiri gerçekçi bir orman muhafaza yaklaşımı içermemekte. Proje rezerv alanının Yatağan’ın Çamlıca köyünü yutması planlanmış durumda.
“İnsanların kente zorunlu göçe mecbur bırakılması hesaplanırken böylece bu arazilere el konması, el konan tarım arazileri, zeytinlikler de dahil tüm yaşam alanlarının geri dönüşsüz yok olacağı yaptırılan ÇED raporunda açıkça belirtiliyor.”
İkizköylülerden de açıklama
Aylardır Muğla, İkizköy'deki Akbelen Ormanında termik santral projesine karşı mücadele veren İkizköy Direniyor Platformu da konuya ilişkin bir açıklama yaptı.
"Kayaderesi özgür aksın" diyen İkizköylüler, “Bu projenin amacı termik santrale su sağlamak, kömür madeninin altındaki yeraltı suyunu boşaltıp maden işletmesini kolaylaştırmak, bu arada sulama kanalları ile doğanın suyunu hapsedip, köylüye kadim su hakkını parayla satmak” dedi.
Bodrum Barajı’nın üzerine yapılmak istendiği Kayaderesi, Yatağan Bencik Dağı’ndan doğup, vadiyi, zeytini, çamı, balı, keçisi ile besleyerek bir kanyona giren; kanyon çıkışında İkizköy’ün ovasını sulayan ve 40 kilometre boyunca devam edip Güllük Dalyanına ulaşıyor.
Ne olmuştu?
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Devlet Su İşleri (DSİ) 21’inci Bölge Müdürlüğü’nün Muğla’nın Bodrum ilçesinde yapmak istediği Bodrum Barajı projesi için 5 Ocak'ta "ÇED olumlu" kararı verdi.
Proje için Bakanlığa sunulan ÇED dosyasında bölgenin yüzde 78’lik kısmının ormanlık yüzde 11’inin ise sulu-kuru tarım alanı olduğu belirtilerek bu alanların olumsuz etkilenmeyeceği iddia edildi.
Milas, Bodrum ve Yatağan İlçesi sınırları içerisinde, içme suyu temini amacıyla yapılması planlanan baraj çevresinin proje sonunda ağaçlandırılacağı ifade edildi.
ÇED dosyasına göre baraj sahası, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 83 No’lu koruma alanı içerisinde bulunuyor.
Dosyadan aynı zamanda inşaat için gerekli malzeme ocaklarının ve işletmelerin (kırma, eleme, yıkama ve beton santralı) 5 farklı alanda toplam 1 milyon 86 bin metrekare yer kaplayacağı anlaşılıyor.
(TP)