Birleşmiş Milletler (BM), Heyet Tahrir Şam (HTŞ) öncülüğünde cihatçı grupların başlattığı çatışmalar sonrasında Suriye'nin kuzeybatısında yaklaşık 50 bin kişinin yerinden olduğunu duyurdu.
BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) yaptığı açıklamada; 26 Kasım-1 Aralık tarihleri arasında Suriye'nin kuzeybatısında 12'si kadın ve 7'si çocuk olmak üzere en az 44 sivil hayatını kaybettiğini açıkladı.
Altyapı çatışmalarda tamamen hasar gördü
Açıklamaya göre; 30 Kasım itibarıyla İdlib ve Halep'in kuzeyinde 48 bin 500 kişi de yerlerini terk etmek zorunda kaldı. Göçmek zorunda kalanların yarısı çocuk. Bölgedeki hastaneler, okullar ve su istasyonları dahil olmak üzere temel altyapı da çatışmalarda hasar gördü.
Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine de yer veren OCHA, DSÖ'nün "Suriye'nin kuzeybatısındaki hastanelerde dört gün içinde 56 ampütasyon yapıldığını bildirdiğini" belirterek, "Hama'da 40'tan fazla tesisin, hayat kurtarıcı ve yaşamı idame ettirici hizmetleri askıya aldığını" vurguladı.
OCHA'nın açıklamasında, şu ifadelere yer verildi: "Yerel yetkililere göre, aralarında çok sayıda kadın ve çocuğun da bulunduğu, onlarca sivil hayatını kaybetmiş ve çok daha fazlası yaralanmıştır. Birçok bölgede sivil kayıpların boyutu güvensizlik nedeniyle belirsizliğini korumaktadır. Dünden bu yana İdlib ve Halep'te bombardıman ve hava saldırılarında artış yaşandı.
Başta İdlib, Halep ve Hama olmak üzere son çatışmalar nedeniyle on binlerce insan yerinden edilmiştir. Ayrıca çok sayıda insanın Halep'in bazı bölgelerinden Suriye'nin kuzeydoğusuna geçtiğine dair haberler de var. Durum son derece değişken olmaya devam etmektedir. Özellikle kış mevsimi yaklaşırken, öncelikli ihtiyaçlar arasında gıda, gıda dışı ürünler, nakit para ve barınma yer almaktadır. Devam eden güvenlik endişeleri nedeniyle insanların hareketleri ciddi şekilde kesintiye uğramıştır. Cephe hattındaki bölgelerde sıkışıp kalan insanların kaçmaya çalıştığına dair raporlar var. Dün, Halep'ten kaçan insanlar için kritik bir çıkış yolu olan Hanaser-Atharaya yolunun kesildiği bildirilmiştir.
Etkilenen birçok bölgede temel hizmetler büyük ölçüde askıya alınmıştır. Halep şehrinin batısındaki önemli bir su istasyonu, devam eden çatışmalar nedeniyle bakım ekiplerinin bölgeye erişememesi nedeniyle çalışamaz durumda. Suriye'nin kuzeybatısında geçtiğimiz hafta çatışmalardan zarar gören en az 13 okulla birlikte birçok bölgede okullar kapatılmıştır. İçilebilir su eksikliği de dahil olmak üzere halk sağlığı endişeleri artmaktadır.
Suriye, halihazırda 16,7 milyondan fazla insanın yardıma muhtaç olduğu ve 7 milyondan fazla insanın ülke içinde yerinden edildiği dünyanın en büyük insani krizlerinden biri. Son haftalarda 500 binden fazla insan da Lübnan'dan Suriye'ye kaçtı. Kış koşulları önümüzdeki haftalarda ihtiyaçları daha da arttıracaktır.
Birleşmiş Milletler İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Tom Fletcher, X hesabından yaptığı açıklamada "On binlerce insan hareket halinde; kritik hizmetler kesintiye uğradı; kadınlar, erkekler ve çocuklar güvenlik korkusu yaşıyor" diyerek durumu 'endişe verici' olarak niteledi. Fletcher "Suriyeliler zaten 13 yılı aşkın bir süredir acı çekiyor. Tüm taraflar sivilleri korumak için daha fazlasını yapmalıdır" dedi.
"16,7 milyon insan yardıma muhtaç"
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres'in sözcüsü Stephane Dujarric de BM barış gücü operasyonlarının güvenlik endişeleri nedeniyle Halep, İdlib ve Hama'da 'büyük ölçüde askıya alındığını' ifade etti. "Bu durum insanların hayat kurtaran yardımlara erişiminde ciddi aksamalara yol açtı" diye ekledi.
Dujarric, şöyle devam etti: "Tüm taraflar, çatışmalardan kaçan sivillerin güvenli geçişine izin vermek de dâhil olmak üzere sivilleri ve sivil unsurları korumak için ellerinden geleni yapmalıdır. Suriye zaten 16,7 milyon insanın yardıma muhtaç olduğu ve 7 milyondan fazla insanın ülke içinde yerinden olduğu dünyanın en büyük insani krizlerinden birini oluşturuyor. Suriyeliler yaklaşık 14 yıldır çatışmalara katlanıyor. Daha fazla kan dökülmesini değil, barışçıl bir gelecek sunacak siyasi bir ufku hak ediyorlar."
(RT)