BirGün Gazetesi bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Bilal Erdoğan ile ilgili iki haberi hakkında iki tekzip yayımladı. Gazete tekziplere cevabını ise manşetten verdi.
“Her gün sayfalarımızı bu garip metinlerle dolduranlar ülkede basın özgürlüğüne vurdukları darbenin hesabını nasıl verecekler” diyen gazete cevabını “Bu arada... Bize mahkeme kararı ile tekzip yollayarak, aynı haberleri aynı başlıklarla girmemizi sağlayan aklınızla da bin yaşayın!” sözleriyle bitirdi.
İstanbul Anadolu 1. Sulh Ceza Hakimliği, 19 Şubat 2014 tarihli “Şehzade Bilal Örgüt Yöneticisi” haberi ile 27 Şubat 2014 tarihli “Başbakan Rüşvet Beğenmedi” haberleriyle ilgili cevap ve düzenleme metni yayınlanmasına karar vermişti. Gazete cevap ve tekzip metinlerini bugünkü 6. ve 11. sayfalarda yayımlayadı.
“Bu da BirGün’ün cevap metnidir” başlıklı cevap metninde haberlerin doğru olduğunu, polis fezlekelerinden alınmış, montaj olmadığı kabul edilen ses kayıtlarında geçtiğini vurgulayan BirGün “Neye itiraz edildiğini bilmiyoruz ancak itiraz edildiğine göre ‘Başbakan rüşvetleri beğenmişti!’” diye yazdı.
"Soyguncular aklandı, haberciler yalancı konumunda kaldı"
BirGün’ün cevabı şu şekilde:
“Aslında olay çok basitti:
“Ortada bir soygun vardı, soyguncular suçüstü yakalanmıştı. Gazeteler bunu haber yaptı, sonra soyguncular ellerindeki iktidar gücüyle yasalar çıkardı, polis ve savcıları görevden aldı. Yeni getirdikleri hâkim ve savcılarla da kendilerini akladı. Böylece yapılan soygun haberleri boşa çıktı. Haberciler ise yalancı, iftiracı konumunda kaldı!
“Yani işin özeti; polis ellerinde, yargı ellerinde, savcılar emirlerinde, açılan her davanın sonucu önceden belli. Hukukçu sıfatlı kişiler adeta saray lejyonerleri... Biz de böyle bir ortamda gazetecilik yapmaya çalışıyoruz.
"İktidar değiştiğinde bu hukukçular nasıl yüzümüze bakacaklar?"
“Nefes almakta zorlanarak soruyoruz. Bu ülkenin yüz akı olan bir gazeteye “sözde gazete” diyen “sözde hukukçular” bu iktidar değiştiğinde yüzümüze nasıl bakacaklar? Her gün sayfalarımızı bu garip metinlerle dolduranlar ülkede basın özgürlüğüne vurdukları darbenin hesabını nasıl verecekler? Her gün hukukçu askerleri eliyle bizlere ceza davaları açan ‘üstün zekâlı’ ailenin mensupları; paraları, pulları iktidarları olmadan insan içine nasıl çıkacaklar? Bu parasever “babacım”lar, hiçbir sermaye çevresi ile ilişkisi olmayan, ihale dendiğinde iskambil oyunu dışında aklına bir şey gelmeyen insanları hapse tıktırarak nasıl rahat uyuyacaklar?
“Siz mahkemelerinizden kararlar aldırın, güvenlikli paketler hazırlayın, bizleri içeriye tıktırın, sayfalarımızda haber yapacak yer bırakmayın...
“Kabul... Biz de sizlere direnelim, kazanalım, bizden çaldığınız ne varsa Somalı işçilerin anısına geri alalım.
“Bu arada... Bize mahkeme kararı ile tekzip yollayarak, aynı haberleri aynı başlıklarla girmemizi sağlayan aklınızla da bin yaşayın!” (EA)