Haberin İngilizcesi için tıklayın
İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin çağrısıyla bugün Mecidiyeköy'deki Dev Turizm-İş Sendikası'nda "Kod-29"a karşı bir basın açıklaması düzenlendi.
İstanbul İSİG Meclisi adına söz alan İnşaat-İş Sendikası Genel Sekreteri Yunus Özgür, salgının bir yıllık döneminde işçi sınıfına dönük baskılara ve gelişen işçi direnişlerine değindi.
TIKLAYIN - İşten çıkarmanın yeni adı: Kod 29
Baldur/Ekmekçioğlu/Cem Bialetti işçileri adına Birleşik Metal-İş Sendikası Trakya Şubesi Sekreteri Rıfat Codura, DGD-Sen üyesi Migros Depo işçisi Ümit Güler, TOMİS üyesi Sinbo işçisi Dilbent Türker, PTT işçilerinden PTT-Sen Genel Sekreteri Burhan Tan, Tur Asist-Mapfre Sigorta Çağrı Merkezi çalışanı Mesut Toprak ve Dev Tekstil üyesi SML Etiket işçisi Seçil Arı da söz alarak Kod-29'a karşı mücadeleyi büyütme çağrısı yaptılar.
Kod-29 nedir?Pandemiyle birlikte işten atmaların yasaklanması sonrası Kod-29 hayata geçti. "İşten atmanın arka kapısı" olarak görülen bu kavram pandemi döneminde çalışanı işten çıkarmak isteyen işverenin sıklıkla başvurduğu bir yöntem haline geldi. İş Kanunu'nun 25/2 maddesince "ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller" olarak tanımlanan Kod-29'la işten çıkarılan kişiler, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve işsizlik maaşı gibi haklardan faydalanamıyor. | |
İstanbul İSİG Meclisi adına "İşçi Sınıfına Yönelik Saldırılara ve Kod-29'a Karşı Örgütlenme ve Direnişi Büyütelim" başlıklı basın açıklamasını Dev Turizm-İş Sendikası Marmara Şubesi Başkanı Turgay Özdemir okudu.
İşe iade davalarının yüzde 80'i Kod-29 kaynaklı
Açıklama şöyle:
"Salgın sürecinde sözde işten atmaların yasaklandığı açıklamalarıyla tazminatsız işten atmaların önü açıldı. İş Kanunu'nun 25/2 Maddesi kapsamında işten çıkarmanın "yasal" olması ile birçok işçi çıkış kodu 29 olarak işaretlenerek, haksız-hukuksuz bir şekilde tazminatsız olarak işten çıkartıldı. Yani bu süreçte Madde 25/2'de sıralanan "ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller" işten çıkarma yasağı kapsamının dışında tutuldu. Böylece bir yandan işten atmalar yasaklandı denirken diğer yandan tazminatsız işten çıkarmaların önü açıldı. Bir yıllık salgın döneminde Kod-29 ile işten atılan işçi sayısı yüzde 70 artarken süren işe iade davalarının yüzde 80'i de Kod-29 kaynaklı.
"Caydırıcılığı olmayan trajikomik ceza"
"Eğer patronlar geçici madde ile tanınan istisnalar dışında işçi çıkartırsa da bunun bir cezası var: "Çıkarttığı her işçi için, işten çıkarttığı tarihte geçerli olan aylık brüt asgari ücret tutarında idari para cezası ödeyecektir." Yani 2020 yılı için 2943 Lira olan ceza, asgari ücrete gelen zam ile 3557 Lira olmuştur. Caydırıcılığı olmayan trajikomik bir durumdur bu. Nitekim bazı işyerlerinde direnişe çıkmadan evvel patronlar işçi arkadaşlarımıza "Gelin anlaşalım, tazminatınızın yanında devlete vermem gereken cezanın parasını da size vereyim" diyebiliyor.
"Kod-29 ile işçi çıkartmada patronun beyanı yeterli, hiçbir ispat yükümlülüğü yok. İşçi dava açarsa, arabulucu sürecinin ardından 2-3 yıl süren mahkeme sürecinde işten çıkarmanın gerekçesi tartışma konusu olabiliyor. Zaten Madde 25/2 yoruma açık. "Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller" içinde bulunan "işverenin güvenini kötüye kullanmak", "doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlar" ifadeleri keyfi işten atmaların önünün açılması anlamına geliyor.
"İşçiler fişleniyor"
"Kod-29'dan atılan işçinin kıdem tazminatı gasp ediliyor, işsizlik maaşına da hak kazanamıyor. Ayrıca "ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller" nedeniyle işten atıldığı için fişleniyor ve iş bulması imkansız hale getiriliyor. Oysa bu dönemde sadece salgında ölümüne çalıştırma koşullarına karşı çıkan, haklarını isteyen ve bu yüzden sendikalaşan işçiler Kod-29 nedeniyle işten atıldı. Yani Kod-29 bir sermaye keyfiyetidir ve temel olarak işçilerin haklarının baskı altına alınması ve örgütlenmesinin engellenmesinin bir ifadesidir. İşçiler bir yanda ölümüne çalıştırma diğer yanda işsizlik-açlık cenderesine alınırken, Kod-29 da bu baskının temel aracı haline gelmiştir.
"Bizler bu noktada "Kod-29 kaldırılsın!" şiarını yükseltirken diğer yandan da Kod-29'a karşı direnen tüm direnişlerin koordinasyonunu sağlamalıyız, işçi sınıfının bütününe bu saldırının tekil olmadığını anlatabilmeliyiz ve ortak-birleşik bir mücadeleyi örebilmeliyiz."
Açıklamaya katılanlar:
Baldur/Ekmekçioğlu/Cem Bialetti, Migros Depo, Sinbo, PTT, Mapfre Sigorta Tur Assist ve SML Etiket direnişçilerine; Dev Tekstil, DGD-Sen, DİSK Basın-İş, DİSK Birleşik Metal-İş, DİSK Dev Turizm-İş Marmara Bölge Şubesi, DİSK Dev Yapı-İş, DİSK Enerji-Sen, DİSK Limter-İş, Eğitim Sen İstanbul 6 Nolu Üniversiteler Şubesi, İnşaat-İş, İTK-Emeğin Gücü Derneği, Kafe-Bar Çalışanları Dayanışması, PTT-Sen ve TOMİS.
(AÖ)