Haberin İngilizcesi için tıklayın
Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için "Terör örgütü propagandası" suçlamasıyla yargılanan akademisyenlerin duruşmaları devam etti.
Bugün 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde (ACM) duruşmaları görülen akademisyenlerden Mehmet Şiray hakkında Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 7/2'de düzenlenen "terör örgütü propagandası yapmak" suçu sabit görülerek 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildi. Kararda hükmün açıklanması geri bırakıldı.*
Mahkeme, bazı avukatların yetkisizlik talebinde bulunması üzerine bütün talepler için yapacağı incelemeden sonra karar vereceğini söyledi.
14. ACM'de Özgecan Korkmaz ve Akın Tek için esas hakkında mütalaasını açıklayan duruşma savcısı, akademisyenlerin TMK 7/2'ye göre cezalandırılmalarını istedi.
Duruşmalardan ayrıntılar şöyle:
Duruşmaları görülen akademisyenlerBugün iki ayrı mahkemede 15 akademisyenin duruşmaları görüldü: 32. ACM: MSGSÜ'den Yrd. Doç. Dr. Mehmet Şiray, Bilgi Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Gökçe Çataloluk, Hacettepe Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Gülsüm Depeli Sevinç, Doç. Dr. Umut Azak, Kültür Üniversitesi'nde Arş. Gör. olarak çalışırken metni imzalayan Erdem Üngür, MSGSÜ'den Öğr. Gör. Aslı Odman ve Prof. Dr. Nilüfer Göle’nin ikinci; Boğaziçi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Fatma Gök’ün dördüncü; Yalova Üniversitesi'den Arş. Gör. Hande Gülen, Hacettepe Üniversitesi'nden araştırma görevlileri Osman İşçi ile Şadiye Can Gül, ODTÜ'den Prof. Dr. Mehmet Teoman Pamukçu ve Doç. Dr. Z.D.H. birinci duruşmaları. 26. ACM: Şehir Üniversitesi'nden okutman Akın Tek ve Michigan Üniversitesi'nden doktora öğrencisi Özgecan Korkmaz’ın dördüncü duruşmaları. |
32. ACM
Mahkeme başkanı: Onur Sert - Üyeler: Habibe Ertuğrul, Ahmet Selçuk Özkan - Savcı: İkram Coşkun.
1. duruşma
Nilüfer Göle yurtdışında olduğu için duruşmaya katılamadı. İfadesinin alınması için başlatılan istinabe işlemlerinin henüz sonuçlanmadığı görüldü.
Mahkeme eksik hususların giderilmesi için duruşmayı 11 Nisan’a bıraktı.
2. duruşma
Hande Gülen yurtdışında olduğu için duruşmaya katılamadı. Avukatı Meriç Eyüboğlu müvekkilini bir sonraki celsede hazır edeceğini ancak hazır edemeyecek olursa celse arasında istinabe işlemlerinin başlaması için dilekçeyle talepte bulunacaklarını söyledi.
Mahkeme, duruşmayı 12 Haziran’a bıraktı.
3. duruşma
Duruşmada hazır bulunan Umut Azak yazılı ve sözlü savunmasını mahkemeye sundu.
TIKLAYIN - Umut Azak’ın Beyanı
Ardından avukatı Meriç Eyüboğlu kovuşturmanın genişletilmesi yönündeki taleplerini iletti. Mahkeme, “yargılamaya herhangi bir katkısı olmayacağından bu aşamada” taleplerin reddine karar verdi.
Esas hakkında mütalaasını açıklamak isteyen duruşma savcısı, sanığın TMK 7/2 maddesine göre cezalandırılmasını istedi.
"Talepleri reddettiniz; savcı mütalaa okudu"
Eyüboğlu söz alarak “Taleplerimizi ‘bu aşama’da diyerek reddettiniz ancak savcı bey mütalaa okudu” dedi. Mahkeme başkanı ise “Her aşama bu aşamadır” diye konuştu.
Eyüboğlu “Hakim bey kovuşturmanın genişletilmesi taleplerinin hangi aşamada katkısı olabilir? Şimdi okundu ve yine Bese Hozat dendi mütalaada, demek ki esasa ilişkin bir konu. Bu aşamada kabul etmeyip hangi aşamada katkısı olabilir, çünkü sonuca doğru gidiyoruz belli ki” ifadelerini kullandı. Mahkeme başkanı “Ne yapayım avukat hanım, bir daha mı reddedeyim” diye sordu. Eyüboğlu’nun kovuşturmanın genişletilmesi taleplerini yinelemesinin ardından mahkeme tekrar ret kararı verdi.
Esasa karşı savunmalarını hazırlamaları için sanık ve müdafiine süre verilerek duruşma 11 Nisan’a bırakıldı.
4. duruşma
Erdem Üngür savunmasını yaptı.
TIKLAYIN - Erdem Üngür’ün Beyanı
Avukatı Meriç Eyüboğlu Azak’ın duruşmasındaki taleplerini tekrar etti. Mahkeme, talepleri bir kez daha reddetti. Savcı ise ceza istediği esas hakkında mütalaasını yineledi.
Mahkeme, sanık ve müdafiine esasa karşı savunmalarını hazırlamak üzere süre vererek duruşmayı 11 Nisan’a bıraktı.
5. duruşma
Z.D.H. iddianame kendisine ulaşmadığı için savunmasını hazırlayamadığını söyledi. Avukatı Meriç Eyüboğlu derhal beraat talebinde bulundu. Talebi kabul edilmezse akademisyen dosyalarının birleştirilmesini istedi.
Savcı, taleplerin “esasa etkili olmayacağından reddini ve sanığa savunmasını hazırlaması için süre verdi.
Mahkeme, “Sanıkların ayrı ayrı ve farklı kişiler olması nedeniyle” birleştirme talebini, “koşulları oluşmadığı” gerekçesiyle de derhal beraat talebini reddetti.
Bir sonraki duruşma 13 Mart’ta görülecek.
6. duruşma
Duruşmada hazır bulunan Aslı Odman derhal beraatine karar verilmesini, talebi kabul edilmezse savunmasını hazırlamak için ek süre talebinde bulundu.
Avukatı Eyüboğlu derhal beraat ve birleştirme hususundaki taleplerini tekrarladı.
Mahkeme, talepleri reddetti. Odman’ın ek süre talebini kabul ederek duruşmayı 11 Nisan’a bıraktı.
7. duruşma
Gökçe Çataloluk savunmasını yaptı.
TIKLAYIN - Gökçe Çataloluk’un Beyanı
Gülvin Aydın “Mahkemenizin az önce kovuşturmanın genişletilmesi taleplerini reddettiğini gördük. Onun için savcı bey esas hakkında mütalaasını açıklayabilir” dedi.
Savcı ceza istediği esas hakkındaki mütalaasını tekrar etti.
Sanık ve müdafiileri esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanlarını sunmak için süre istedi.
Mahkeme süre talebini kabul ederek duruşmayı 11 Nisan’a bıraktı.
8. duruşma
Avukat Yıldız İmrek müvekkili Fatma Gök’ün mazeretli olduğu için duruşmaya katılamadığını ifade etti.
İmrek, Anayasa’ya aykırılık ile ilgili itirazları olduğunu belirterek 3713 sayılı TMK’nın 7/2 maddesinin Anayasa’nın 2, 10, 25, 36, 38 ve 101. maddelerine aykırı olduğunu ve yine Anayasa’nın 152/1 maddesi uyarınca dosyamın Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) gönderilmesini istediğini söyledi.
Anayasaya aykırılık talebi reddedildi
Mahkeme ara kararında TMK 7/2 maddesi ile "şiddet kullanmayı meşru kabul eden terör örgütlerini yücelten ve bu örgütlerin faaliyetlerini meşrulaştıran açıklamaların cezalandırıldığını, bu suçla korunmak istenen hukuki menfaatin şiddeti önleme, devletin ve dolayısıyla vatandaşın güvenliği, huzur ve sükunu" olduğunu ifade etti.
Bu nedenle bahse konu kanun maddesinin anayasanın ilgili maddelerine aykırılık teşkil etmediğini aksine "demokratik düzen, milletin ve devletin bölünmez bütünlüğüne kast eden terör örgütlerinin cebir, şiddet ve tehdit içeren yöntemlerini öven kişilerin cezalandırılmasını amaçladığını; ifade özgürlüğünü sınırlandırıcı bir niteliğinin bulunmadığını" söyledi. Dosyanın AYM'ye gönderilmesi talebini reddetti.
Bir sonraki duruşma 4 Nisan'da.
9. duruşma
Şadiye Can Gül raporlu olduğu için duruşmaya katılmadı.
Avukatı Meryem Kavak Ertuğrul müvekkilinin Ankara’da ikamet ettiğini ve orada çalıştığını belirterek mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesini istedi.
Mahkeme, yetkisizlik konusundaki talebin incelenerek karar verilmesine, sanığın ifadesinin SEGBİS ile alınması için Ankara ACM’ye talimat yazılmasına hükmetti.
Bir sonraki duruşma 13 Mart’ta.
10. duruşma
Mehmet Şiray duruşmaya katılmadı. Avukatları celse arasında sundukları yazılı savunmayı tekrar ederek beraat talebinde bulundu.
Duruşma savcısı ceza istediği esas hakkında mütalaasını yineledi.
Avukatları esasa karşı savunmalarını da sunarak atılı suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığını, eylemin ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu söyledi.
1 yıl 3 ay
Kararını açıklayan mahkeme Şiray’ın 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmetti. Kararda şu ifadelere yer verildi:
"... suçun işleniş biçimi, fiilin özellikleri, kastın ağırlığı ve yoğunluğu dikkate alınarak asgari halden ceza tayin olunarak sanığın takdiren 1 yıl; suçu basın yayın yoluyla işlediği için 1 yıl 6 ay; suç ve sonrası yargılama sürecindeki davranışları dikkate alınarak altıda bir oranında indirim yapılarak 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına..."
Kararda "sanığın daha önceden işlemiş olduğu kasıtlı bir suçtan mahkumiyetinin bulunmaması, kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işlemeyeceği yönünde olumlu kanaate varılması, suç nedeniyle dosyaya yansıyan somut bir maddi zararın bulunmaması" gerekçeleriyle hükmün açıklanması geri bırakıldı.
Terörle Mücadele Kanunu 7/2Terör örgütünün; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. Ayrıca, basın ve yayın organlarının suçun işlenmesine iştirak etmemiş olan yayın sorumluları hakkında da bin günden beş bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur. |
11. duruşma
Mehmet Teoman Pamukçu iddianamenin kendisine henüz tebliğ edilmediğini ifade ederek savunmasını hazırlaması için süre istedi.
Avukatı Sennur Baybuğa mahkemenin yetkisizliğine karar verilerek dosyanın Ankara’ya gönderilmesini talep etti.
Mahkeme, yetkisizlik konusundaki talebin incelenerek karar verilmesine ve sanığa savunmasını hazırlaması için süre verilmesine hükmetti.
Bir sonraki duruşma 11 Nisan’da.
12. duruşma
Osman İşçi duruşmaya katılmadı. Avukatı Gülseren Yoleri iddianamenin yanlış adrese tebliğ edildiğini ifade ederek müvekkilinin yeni adresini verdi.
13. duruşma
Gülsüm Depeli Sevinç ve avukatının mazeret bildirerek katılmadığı duruşma 13 Mart’a bırakıldı.
26. ACM
1. ve 2. duruşmalar
Akın Tek ve Özgecan Korkmaz'ın duruşmalarında duruşma savcısı esas hakkında mütalaasını açıklayarak iki akademisyenin de TMK 7/2'ye göre cezalandırılmasını istedi.
Akademisyenlerin avukatı Meriç Eyüboğlu esasa karşı savunmalarını hazırlamak için süre istedi. Mahkeme talebi kabul ederek duruşmaları 16 Mayıs'a bıraktı.
Akademisyen yargılamaları hakkında10 Ocak 2016'da "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin (BAK) "Bu Suça Ortak Olmayacağız" bildirisi 1128 akademisyenin imzası ile yayınladı. Sonraki katılımlarla imza sayısı 2212 oldu. Akademisyenler hakkında Savcı İsmet Bozkurt’un hazırladığı iddianame ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) “örgüt propogandası” fiilini düzenleyen 7/2 maddesinden dava açıldı. 14 Şubat 2019 itibariyle 5 Aralık 2017'den bu yana mahkemeye çıkan akademisyen sayısı 479 oldu. 93 akademisyen 1’er yıl 3’er ay; 4 akademisyen 1'er yıl 6'şar ay; 1 akademisyen 2 yıl 3 ay; 2 akademisyen 2 yıl 6 ay; 1 akademisyen 2 yıl 1 ay; 1 akademisyen 3 yıl olmak üzere davası sonuçlanan toplam 102 akademisyenin tamamı hapis cezasına mahkum oldu. HAGBBugüne kadar 11 akademisyen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını (HAGB) kabul etmedi. İçlerinden 7'sine 1 yıl 3 ay, 1'ine 1 yıl 6 ay, 1'ine 2 yıl 6 ay, 1'ine 3 yıl hapis cezası verildi. 1 kişinin kararı henüz açıklanmadı. 36. ACM, HAGB istemeyenlerin cezasında indirim yaptı ve 2 yıl denetimle cezayı erteledi. 32. ACM cezada indirim yaptı ancak erteleme vermedi. 37. ACM ise hem indirim hem erteleme uygulamadı. 3 akademisyene ise HAGB'ye ilişkin beyanları sorulmadı. HAGB sorulmayanlardan birine 1 yıl 6 ay, birine 1 yıl 3 ay, birine 2 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Cezası 2 yıldan fazla olanların ertelenmeyen mahkumiyet kararları istinaf mahkemesine gidecek. İstinaf kararı onaylayacak ya da bozacak. TIKLAYIN - Akademisyen yargılamalarında cezalar Barış akademisyenleri 10 Mart 2016’da “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi nedeniyle yaşadıklarını basın toplantısında paylaştılar. Toplantıda açıklamaları yapan Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy (15 Mart 2016) ile Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı (31 Mart 2016) TMK 7/2'de düzenlenen “örgüt propagandası” suçlamasıyla tutuklandılar, 22 Nisan 2016’da serbest bırakıldılar. Savcının talebi üzerine Adalet Bakanlığı “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama"yı düzenleyen TCK 301. maddeden yargılanma izni verdi. Dava TMK 7/2'den sürüyor. Akademisyen yargılamaları haberlerinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz. Barış Akademisyenleri’nin beyanlarının tam metinlerine buradan ulaşabilirsiniz. |
(TP)
* Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMK) madde 231'e göre, Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verildiği takdirde, kişi beş yıl içinde kasten yeni bir suç işlemezse hüküm ortadan kaldırılıyor.