İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde destek personeli olarak çalışan 13 kişi işten çıkarıldı; bu sayının 40'a yükseleceği söyleniyor.
İşten çkarmalara gerekçe olarak Dolapdere kampüsündeki bir binanın hizmet dışı kalacak olması nedeniyle küçülmeye gidilmesi gösteriliyor.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Sosyal-İş Sendikası Üyesi İstanbul Bilgi Üniversitesi Çalışanları, yaptıkları açıklamada, bu gerekçeyi "insani sağduyudan yoksun bir gözboyama" olarak değerlendirildi.
"Daralma değil, genişleme söz konusu"
"Hizmet verilecek toplam metrakerede bir azalma olduğu iddiası izaha muhtaç. Kuştepe'deki tüm idari birimler, Santral Kampüsünde yeni hizmete alınan Çağdaş Sanat Müzesi'ne taşındı ve orada hizmet vermeye devam edecek. ÇSM'nin galeri kısımları da derslik haline getirilerek aslında Santral Kampüsü'ne iki binalık alan eklendi.
"Kaldı ki destek personeli olarak çalışan mesai arkadaşlarımız, binalara değil, o binalarda çalışan, ders veren ve öğrenim gören insanlara 'destek' vermekte, onların temizlik, ses ve görüntü hizmetleri ve güvenlik gibi ihtiyaçlarını karşılamakta. Bu anlamda İstanbul Bilgi Üniversitesi'nin faaliyetlerinde, öğrenci, hoca ve idari personel sayısında bir daralma değil, tam tersine bir artış ve genişleme söz konusu."
Açıklamada, işten çıkartılmak istenen kişilerin çoğunun sendika üyesi ve yıllardır üniversiteye emek veren insanlar olduğu hatırlatılarak bunun aynı zamanda sendikal örgütlenme özgürlüğüne de vurulmaya çalışılan bir darbe olduğu belirtildi.
"Hem akademik ahlaka hem ticaret ahlakına aykırı"
Açıklamada, işten çıkarmaların halen çalışan destek personeli, akademik kadro ve öğrenciler açısından sonuçları şöyle ifade edildi:
* Bu tenkisatla, daha çok iş, daha az sayıda personel ile yürütülecek. Bu da, işten çıkartılmayan destek personelin emekleri karşılığında aldıkları paranın fiilen düşürülmesi demek.
* Bu tensikat, idari ve akademik personel açısından çalışma koşullarında, öğrenciler açısından ise, eğitim ve öğrenim koşullarında bariz bir kötüleşme demek. Özellikle son dönemde öğrenci harçlarına yapılan fahiş zam göz önüne alındığında, öğrencilere sunulan, temizlik, ses ve görüntü ve güvenlik gibi hizmetlerin kalitesinde bir düşüş, hem akademik ahlaka, hem de iş ve ticaret ahlakına aykırı.
Açıklamada, sendikalı üniversite çalışanlarının bu işten çıkarmalarla her yoldan mücadele edileceği belirtildi. (NV)