Mahkeme, Beyoğlu'nun imar planlarını tarihi kenti koruyamadığı, bütünsel olmadığı, şehircilik planlarına uymadığı gerekçesiyle iptal etti. Mahkemenin en dikkat çeken tespiti ise planların Beyoğlu'nu turistleştirip içinde yaşayanları uzaklaştırması.
Yerel yönetim en geç altı ay içinde mahkemenin itirazları kapsamında yeni imar planı hazırlamalı. Bu süre zarfında Beyoğlu'na dair tüm işlemler geçici yapılaşma şartları çerçevesinde koruma kurullarının izniyle yapılabilir.
Beyoğlu 1993'te "Kentsel Koruma Alanı" ilan edildi ancak 18 yıl boyunca imar planı hazırlanmadı. 2011'de Belediye'nin hazırladığı 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama planı ile dayanağı 1/5000 Nazım İmar Planı'nı yürürlüğe girdi.
Ancak Beyoğlu Semt Dernekleri Platformu, bu imar planlarının kendilerine sorulmadan hazırlandığını belirterek iptali için dava açtı.
İstanbul 10. İdare Mahkemesi, 25 Eylül'de verdiği ancak davacılara yeni tebliğ edilen kararında, imar planlarını tarihi kenti koruyamadığı, bütünsel olmadığı, şehircilik planları ile plan yapım yönetim ve tekniklerine uygun olmadığı gerekçesiyle iptal etti.
"Cami projesi yapılamaz"
Mimarlar Odası İstanbul Şubesi'nde yapılan toplantıya dernek temsilcileri, davanın avukatı Pervin Çelik ve meslek odası temsilcileri katıldı.
Kararı yorumlayan uzmanlar, şu anda bu plan dahilindeki uygulamaların durdurulması gerektiğini belirtti. Buna örnek olarak Taksim'e cami projesi, Dolmabahçe'deki tesis projesi, Galatasaray'daki otopark projesi, Mimar Sinan Üniversitesi'ndeki İmalat-ı Harbiye gibi özellikle sayıları 20'yi bulan ihya projesi gösterildi.
Kültüre değil, yüksek gelirliye turizm
Mahkemenin bilirkişi raporuna dayandırarak sunduğu dikkat çeken gerekçeler şöyle:
* Kültür odaklı turizm yerine turizmin gelişimi ticaret ve hizmete bağlandı.Turizm sadece gelir düzeyi yüksek turistle şekillendi. Tarihi bölgelerin topyekün turistleşmesi kentlinin yaşamına yabancılaşma, bölgenin kimliğini oluşturan asli unsurları yerinden etme tehdidi oluşturuyor.
Beyoğlu renkliliği ile çekici
* Beyoğlu sadece turiste değil tüm kentliye hizmet eden önemli bir kültür odağı, kültür endüstrilerinde çalışan küçük ölçekli firmaların seçtiği bir bölge. Kentli ve turist açısından çekiciliğinin asıl nedeni renkli ve canlı kültürel atmosferi. Bunun korunması hem kentsel yaşam hem de turizm açısında zorunluluk.
* Mahalle ve semt yerleşimleri için sivil toplum kuruluşlarının etkin katılımıyla sosyal proje uygulamalarının yaygınlaştırılmasına yönelik hüküm yok.
Kent merkezinde otoparklar
* Katlı otopark alanları, sürekliliği olmayan kısmi yol genişletme çalışmaları, kentin tarihi dokusu ve kent merkezi niteliğindeki alanda toplu taşıma ve yaya kullanımını teşvik etmek yerine özel araç kullanımını arttırıyor.
* Bölgenin kentsel dokusunu ve özgün kullanış biçimini koruyacak hükümler içermiyor. Gerek arazi topoğrafyası gerekse korunması gerekli kentsel doku bileşenleri çeşitli alanlarda korunmadı.
* Beyoğlu, Perşembe pazarı ve Galata rıhtımı liman bölgelerine ait plan kararları dava konusu imar planlarında göz önüne alınmadı. Beyoğlu buradaki kentsel projelerden etkilenecek. Meclisi Mebusan caddesinde bankaların yerini oteller almaya başladı.
Büyük projeler etkilenmiyor ama...
Beyoğlu sınırları dahilindeki Tarlabaşı, Galataport, Haliç Tersanesi, Park Otel gibi büyük projeler "yenileme", "özelleştirme" ve "turizm" alanı statülerine dahil edildiği için bu imar planlarından etkilenmeyecek. Ancak kararda da dikkat çekildiği gibi bu projelerin farklı statülerle bölgeden koparılması "bütünsellik" ilkesine zaten aykırı.
Yayalaştırma Projesi ve Gezi Parkı'na yapılması öngörülen Topçu Kışlası ile ilgili planlar, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Plan'ının tadilatıydı. Zaten 6 Haziran'da 1. İdare Mahkemesi söz konusu bu tadilatı iptal etmişti. (NV)