Click here to read the article in English / Haberin İngilizcesi için buraya tıklayın
Halkın Hukuk Bürosu avukatları bugün Okmeydanı’nda yaptığı açıklamayla, Berkin Elvan’ı vuran polisin kimliğinin belirlendiğini ifade etti.
Elvan 16 Haziran 2013’te 14 yaşındayken gaz fişeğiyle vurulmuş, kaldırıldığı hastanede 269 gün sonra, 11 Mart 2014’te hayatını kaybetmişti.
Elvan ailesinin avukatları, vurulmasından tam iki yıl sonra polisin kimliğinin belirlendiğini, Elvan’ı E.Y. isimli polisin vurduğunu açıkladı.
İki yıl önce Ulusal Kriminal Büro'nun savcılığa gönderdiği raporda da E.Y.’nin adı geçiyordu.
BERKİN ELVAN’IN VURULMA GÖRÜNTÜLERİ YAYINLANDI
Jandarma Kriminal Raporu'nda da E.Y. “muhtemel şüpheli” olarak geçiyordu.
“BERKİN ELVAN SORUŞTURMASINDA FAİLLER BELLİ, YARGILANAN YOK”
Elvan ailesinin avukatı Oya Aslan geçen hafta bianet’e yaptığı açıklamada, Jandarma Kriminal Laboratuvarı’nın bir polisi “muhtemel fail” olarak işaret ettiğini ancak savcılığın hala bu polisin ifadesinin almadığını söylemişti.
BERKİN ELVAN’I VURAN POLİS TESPİT EDİLDİYSE NEDEN İFADESİ ALINMADI?
Aslan: Polisin ifadesi alındı
Avukat Oya Aslan, şu açıklamayı yaptı:
“Ulusal Kriminal Büro’nun ardından görüntülerin temizlenmesi için ve kişilerin tespiti amacıyla görüntüler Jandarma Kriminal Büro’ya da gitmişti. Buradan gelen kararla Ulusal Kriminal Büro’nun iki yıl önce bulduğu kişiler işaret edilerek, ‘sicil numaralı kişi Zet 1 polise muhtemel aynı işareti ile benziyor’ denildi. Bunun üzerine bu kişinin ifadesi alındı.
Bir ay önce Jandarma söylemişti ancak iki gün önce ifadesi alındı. Bu kişi ifadesinde silah kullandığını kabul etmiyor. Herkes bilmiyorum, görmedim havasında. Emniyet bu isimleri vermeli ve bu dava açılmalı.”
Şüpheli polis olduğu iddia edilen E.Y. 9 Mart’ta savcılığa ifade verdi.
Şüpheli polis ne dedi?
Şüpheli polis E.Y. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Bürosu’nda şüpheli sıfatıyla verdiği ifadesinde “Gezi Parkı eylemlerinde nerede görev yaptığını dahi hatırlamadığını” söyledi.
Cumhuriyet gazetesinin haberine göre, E.Y. ifadesinde şunları söyledi:
“Ben olay tarihinde İstanbul Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’nde 62971 numaralı grupta kalkancı olarak görevliydim. Benim ZET tüfeği (gaz kapsülü atan tüfek) kullanma sertifikam yok.
Kasım 2011 tarihinde İstanbul’a gelmiştim. İlk görev yerim idi. Bu nedenle olay yerini tam olarak hatırlamıyorum. Olay gününü de anımsamıyorum. Çünkü o tarihlerde Gezi Olayları nedeniyle birçok yerde görevlendirilmiştim. Ancak Okmeydanı’nda görevlendirilmiş olduğumuzu hatırlamıyorum.
Ben sertifikam da olmadığı için o tarihlerde hiç gaz tüfeği kullanmadım. Grup komiseri E.T.’yi daha önce de grup komiseri olduğu için hatırlıyorum. Ancak olay günü orada olup olmadığını hatırlamıyorum. K.E.H. isimli komiseri tanırım. Kendisi ile bir görevde birlikte olduğumuzu hatırlıyorum. Ancak bu olay olup olmadığını çıkaramıyorum.
Fotoğrafta 1. ZET’çi olarak, etine dolgun olarak tanımlanan kişi ben değilim. Kendisini hatırladım. Görüntülerde kolu sargılı olan görevlinin Fatih Dalgalı olup olmadığını bilemiyorum. Söz konusu görüntülerde ben yokum.”
E.Y.’ye Jandarma Kriminal Laboratuarı ve Ulusal Kriminal Büro’nun düzenlediği bilirkişi raporlarındaki gaz tüfeği kullanan polislerin görüntüleri sorulduğunda ise şu cevabı verdi:
“1. ZET’çi olarak tanımlanan kişi ben değilim. Kolu sargılı 2. ZET’çiyi tanıyamadım. Grubumuzun şefi Y.U. idi. Bu itibarla suçlamayı kabul etmiyorum.” (AS)