bianet'in gündeme getirdiği Beyoğlu Galata'daki asırlık kitapçı ve Türkiye'nin ilk kitap müzayede mekanı Librairie de Péra'nın artan kira nedeniyle kapanması yeniden "somut olmayan kültürel miras" sorununu tartışmaya açtı.
Tünel Galipdede Caddesi'nde yer alan dükkan 93 yıllık tarihiyle İstanbul'un ayakta kalan en eski kitapçılarından biriydi.
Kadir Has Üniversitesi Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Lisans Programı Yürütücüsü Prof. Dr. Füsun Alioğlu ve eski 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mete Tapan bu gibi dükkanların kentin belleği olduğunu belirterek mutlaka korunması gerektiğini söyledi.
Listedeki "miras"lar
Türkiye, UNESCO'nun 2003 tarihli "Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi"ne taraf.
Bu sözleşmeye göre, “Somut Olmayan Kültürel Miras”, toplulukların, grupların ve bireylerin, kültürel miraslarının bir parçası olarak tanımladıkları uygulamalar, temsiller, anlatımlar, bilgiler, beceriler ve bunlara ilişkin araçlar, gereçler ve kültürel mekanlar anlamına geliyor.
Tanımda, kuşaktan kuşağa aktarılan bu somut olmayan mirasın, topluma kimlik duygusu verdiği ve kültürel çeşitliliğe ve insan yaratıcılığına duyulan saygıya katkıda bulunduğu ifade ediliyor.
Şu anda Türkiye'de meddahlık geleneği, mevlevi sema törenleri, âşıklık geleneği, karagöz, Nevruz (Azerbaycan, Hindistan, İran, Kırgızistan, Özbekistan ve Pakistan ile ortak dosya, geleneksel sohbet toplantıları (Yaren, Barana, Sıra Geceleri), Alevi-Bektaşi ritüeli semah, Kırkpınar Yağlı Güreş Festivali, geleneksel tören keşkeği ve mesir macunu festivali bu listeye girdi.
Tapan: Kirayı devlet belirleyebilir
Mete Tapan da bu sözleşmeye gönderme yaparak mutlaka bu tarz yerlerin korunması gerektiğini "Yoksa ne Vefa Bozacısı, ne Muhiddin Hacı Bekir, ne de Beyoğlu kalır" sözleriyle açıkladı.
"Endemik bitkiler vardır, aman ellemeyin, yok olmasın denir. Hayvanlar için de o türün tükenmemesi için korumaya alınır. İşte burada da aynı şey geçerli. Kitapçıydı, sinemaydı, şekerciydi bunlar kentin belleğinde yer eden mekanlar. Binalara değerini veren ayrıca onların hangi amaçlarla kullanıldıklarıdır.
"Bu tarz mekanların kira bedeli artıyorsa, mal sahibini de suçlayamayız. İşte bu durumda araya devlet girmeli. Aradaki kirayı ödemeli. Ki burada Vakıflar Müdürlüğü'nün malı var, o zaman iş daha kolay. Vakıflar zaten devlet demek. İhaleye çıkarken buranın özel durumu var denip kirasını da devlet belirleyebilir. Ancak tüm bunlar çıkarılacak yasalar çerçevesinde olmalı. "
Alioğlu: Kitapçı tescillenebilir
Füsun Alioğlu da, eğer gerekli ölçütleri içeriyorsa Librairie de Péra'nın hem somut hem de somut olmayan kültürel miras olarak kabul edilebileceğini düşünüyor.
"Librairie de Péra'nın o mekana yerleşim biçimi, tabelası, kitap rafları, sandalye, masa vb tefrişe ilişkin ögeler özgünlüğüne korumakta ise bunlar somut kültürel mirastır. Somut olmayan kültürel miras ise Librairie de Péra'nın kendisidir. Başka bir deyişle, Osmanlı Devleti’nin son döneminde 20. yüzyılın başında burada bu kitapçının açılmış olması. O dönemin toplumsal yapıdaki dönüşümünü göstermesi, geçmişi anlamamızı sağlaması. İlk kitap müzayedeciliğinin burada yapılması vb. durumlar Librairie de Péra'yı somut olmayan kültürel miras yapar.
"Bu gibi yerler, kentsel mekanda, toplumsal kimliğe, kentsel belleğe ilişkin önemli izlerdir. Somut ya da somut olmayan kültürel miras, özellikle kentsel bellek bağlamında ülkemizde henüz anlaşılmış bir değer değil. Kentin sahip olduğu bellek görünür ya da görünmez, somut ya da somut olmayan tüm sosyal, ekonomik, kültürel verilerde saklıdır. Kentsel bellek bazen, mimari mirasın tasarım özelliklerinde, malzeme ve yapım teknolojisinde, tüm yapısal ayrıntılarında ortaya çıkabilir. Bazen de kentsel dokunun sosyo-kültürel yapısında yer alabilir. Bazen el ile dokunulabilir bazen ise sadece duygusal ya da düşünsel olarak algılanabilir. Librarie de Pera da taşıdığı somut ve somut olmayan değerler nedeni ile kent belleğinin önemli ögelerinden biri olabilir. Bu noktada da korunması gerekir. Korumak ise özgün özellikleri ile bugüne ulaşabilmiş bir kültürel mirası en az müdahale ile ve sürdürülebilir bir yaklaşımla geleceğe aktarabilmektir." (NV)