Baydemir, davalarla kendisine "Ayağını denk al" denildiğini savundu, "Yargı siyasete alet edilmek isteniyor. Çamur at izi kalsın siyaseti güdülüyor. Bu davaların sonu beraattır'' dedi.
Baydemir'in üç yıla kadar hapsi isteniyor
Cumhuriyet Başsavcılığı, İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı'nca görevlendirilen iki mülkiye başmüfettişinin 2005 yılında yaptığı inceleme sonucu, hakkında soruşturma izni verilen Büyükşehir Belediye Başkanı Baydemir ve dokuz belediye çalışanıyla ilgili iddianameyi tamamladı.
Savcı, 2004 yılının haziran ve eylül ayları arasında, Baydemir başkanlığında toplanan Yönetim Kurulu'nun, Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü'nce, abonelere ait hizmetlerin aksamaması, kurumun tahakkuk ve tahsilatlarının artırılmasıyla bilgisayar otomasyon sisteminin güncelleştirilmesinin temini amacıyla açtığı ihalede belediyeyi 967 bin 356 bin YTL zarara uğratmakla suçlanıyor.
Savcılık iddianamesinde, görevini kötüye kullandığı gerekçesiyle Baydemir ve dokuz belediye çalışanı hakkında, TCK'nın 257'nci maddesi uyarınca bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Ambulans davasında bir yıl hapis isteniyor
Baydemir hakkında, belediyeye ait ambulansla bir HPG'linin cenazesini taşıttığı iddiasıyla 1 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, cenaze naklinde kullanılan aracın sürücüsüne de belediye hesabından 16.80 YTL geçici görev yolluğu ödemek suretiyle belediyeyi zarara uğrattıkları öne sürüldü. Sanıklar hakkında 237 sayılı Taşıt Kanunu'nun 16. maddesine aykırı davrandıkları iddiasıyla 1 yıla kadar hapis istemiyle dava açılması istendi.
2 yılda 10'dan fazla soruşturma
Baydemir, son günlerde hakında açılan davalara ilişkin bugün (1 Haziran) yaptığı açıklamada, iki yıllık görev süresinde hakında 10'dan fazla soruşturma açıldığını ve 20'den fazla müfetişlere çeşitli konularda ifade vermek zorunda kaldığını söyledi.
Baydemir son davaların da daha öncekilerden bir farkı olmadığını ifade etti ve özetle şöyle dedi:
"Çamur at izi kalsın' siyaseti güdülüyor. Politik değerlendirmelerim ve ambulans tahsislerinin doğru olmadığı söylenebilir. Ben bunların hukuki sorumluluğunu 100 yıl ceza alsam da üstleniyorum. Adalet ve yargı siyasete alet edilmeye çalışılıyor. Alnım, yüreğim gibi aktır. Ben bu kentin her kuruşuna sahip çıkarım. En düşük fiyatı veren firmaya ihaleyi verme zorunluluğumuz yoktur. Bu davaların sonu berattır. Bunlar ön kapama ve karalama girişimidir. Buna ayağını denk al mesajı verilmek isteniliyor.'' (KÖ)