Bugün (27 Eylül) Diyarbakır Birinci Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, 237 sayılı Taşıt Kanunu'nun 16. maddesine aykırı davrandıkları iddiasıyla 1 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan Baydemir ve belediye personelleri Zülfü Atlı, Mübeccel Günaçtı ve Cüneyt Gültekin hazır bulundu.
Baydemir: Taşınan kişinin kimliği dava konusu edildi
Baydemir, savunmasında hakkındaki suçlamaları reddederek, taşınan cenazenin kimliği nedeniyle hakkında dava açıldığını belirtti.
Belediye görevlileri de savunmalarında yaptıklarının yasaya uygun olduğunu ifade ederek, beraatlerini talep ettiler.
Mahkeme, Taşıt Kanunu'na muhalefet suçunun manevi unsurunun oluşmadığını belirterek, Baydemir ve arkadaşlarının beraatine karar verdi.
Baydemir ve üç belediye çalışanı, PKK'li Abdullah Deniz'in cenazesini belediye ait ambulansla Gaziantep'e taşıttıkları gerekçesiyle bir yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyordu.
Baydemir: İnsani bir ödev
Baydemir konuyla ilgili yaptığı açıklamada, 5216 sayılı yasaya göre, cenaze defin işlemlerinin ilgili belediye tarafından gerçekleştirildiğini belirtmiş ve şunları söylemişti:
"Diyarbakır sınırları içinde bu sorumluluk, bu yükümlülük hukuken bizlere aittir. Böylesi bir talep ile karşılaştığımızda bir kere yasanın gereğini yapmak durumundayız. Bu işlemi yapmak durumundayız.
"Bunun da ötesinde hiçbir şart ve koşulda böylesi bir taleple karşılaştığımda yaşamını yitirmiş olan kişinin, ölmüş olan kişinin kimliğini araştırmak bizim işimiz değil. Bu insani bir ödevdir, vicdani bir görevdir." (KÖ/EÖ)