Eski savaş
Bu eski bir savaş. Geçtiğimiz otuz yıl boyunca dünyanın her yerinde gerçekleştire geldiğimiz sıradan bir uygulama. Amerikalılar Vietnam'da daha fazla kayıp vermekten kaçınmak istiyorlardı, bunun için Güney Vietnam ordusunu fedaileri olsunlar diye eğitip silahlandırdılar. İsrailliler Güney Lübnan'da Filistinliler ve Hizbullah'la savaşması için haydut Lübnan milislerini kullandılar. Falanj ve sözde "Güney Lübnan Ordusu" İsrail'in fedaisi olacaktı. Başaramadılar. Ama bu zaten taşeronlarla verilen savaşların doğasında var. Kosova'da da KLA (Kosova Kurtuluş Ordusu) fedailiğimizi yaparken biz tam teçhizatlı NATO birliklerimizin kılına zarar gelmemesini sağladık.
"Bizim teröristler"
Şimdi de yüzümüz şu kadar olsun kızarmadan Afganistan'daki sözde "Kuzey İttifakı"yla anlaşıyoruz. Amerikan gazeteleri lafı hiç dolaştırmadan bunların Usama bin Ladin'i ve Taliban'ı avlama/adalet önüne çıkarma/yakıp kül etme/tasfiye savaşımızda bizim "fedailerimiz" olacaklarını yazıyorlar. "İttifak"taki katillerin tüm kanlı, ırz düşmanı tarihini ezbere bilen ABD yetkilileri yürek ferahlığıyla Afganistan'a demokrasi getirmemiz ve Taliban'ı ülkeden sürüp çıkartmamız için yardımcı olacak olanların bunlar olduğunu söylüyorlar. İşin aslı bir terörist çeteden kurtulmak için başka bir terörist çeteyi ,kendi teröristlerimizi, kiralıyoruz biz. Acaba, New York ve Washington'da hayatlarını kaybedenler buna ne derlerdi.
Ama önce her şeyi sıraya koyalım. 11 Eylül saldırıları insanlığa karşı bir suçtu. Bu kitle katliamını planlayan uğursuz insanların adalet önüne çıkarılmaları gerekiyor, tekrar ediyorum, gerekiyor. Bu, Suudi usulü "adalet"leriyle kol, bacak kesen, kadınları idam eden Taliban'ın sonu demek olacaksa ne ala. Afganistan'ın kuzey köşesini ellerinde tutan savaş ağaları, milliyetçiler, ırz düşmanları ve işkencecilerin Kuzey İttifakı çok açık ki ABD'deki 7000 masum sivili katletmiş değillerdir (tekrar ediyorum değillerdir) Hayır, aralarındaki katiller katliamlarını kendi bahçelerinde Afganistan'da yapmışlardır. Tıpkı Taliban gibi.
"Ahmet Şah Mesud'un çeteleri"
Daha Dünya Ticaret Merkezi bir kan ve toz bulutu içinde çökerken dünya Ahmet Şah Mesut'un yasını tutuyordu. Pencir Aslanı olarak bilinen Kuzey İttifakı'nın bu cesur ve yurtsever önderi Taliban'ın bütün Afganistan'da iktidarını kurmasının önündeki tek engeldi. Büyük olasılıkla ABD'nin misillemesinin potansiyel müttefiklerini felç etmek amacıyla Amerika'daki katliam öncesinde öldürülmüştü. Şöyle ya da böyle, yaptığı hizmetler bize başını çektiği çeteleri unutturmuştu.
"Kudretli eşkıya Dostum"
Böylece örneğin İttifak'ın en kudretli eşkıyasından Abdül Reşid Dostum'un adamlarının doksanlarda Kabil'in dış mahallelerinde nasıl ırza geçerek ve katliam yaparak ilerlediğini görmezden geliverdik. Bunlar genç kızları zorla adamlarıyla nikahlıyor, ailelerini katlediyor, ve hepsini Mesud'un gözleri önünde yapıyorlardı. Dostum durmadan saf değiştirirdi. Rüşvet verirlerse Taliban'ın tarafına geçer ve Afganistan'da iktidarı elinde tutan Vahhabi eşkıyasının katliamlarına katılır, birkaç hafta sonra İttifak saflarına dönerdi.
"Sayaf'ın seks köleleri"
Dostum'un ardından Resul Sayaf'a gelelim. Başlangıçta "Afganistan'ın Özgürlüğü İçin İslami Birlik"in lideri olan Sayaf bir Puştiydi. Ama adamları, 1992-96 arasında işledikleri insan hakları ihlalleri sırasında Şii ailelere işkence etmiş, kadınları sek kölesi olarak alıkoymuşlardı. Sayaf'ın İttifak'ın 15 liderinden yalnızca bir olduğuna kuşku yok ama bu canilerin Amerika'nın yeni fedaileri olduğunu bilmek bile Kabil'in dehşet içindeki halkını iliklerine kadar titretmeye yetiyor.
"Zahir Şah'ın demokrasiyle ne ilgisi var?"
Amerikalıların ısrarıyla İttifak'ın oğlanları yaşlı ve hasta eski Afgan Kralı Muhammed Zahir Şah'la görüşmeler başladılar. Elbette onun krallığı ihya etmekle ilgilenmediğini söylüyor olması saygıdeğer bir davranış ama belli ki hırslı torununun Afganistan için başka planları var. "Afganistan Milli Birlik Yüksek Konseyi"nin kurulmasının ardından bir geçici hükümet seçmek üzere bütün aşiretleri bir araya getiren bir "loya cerga" (yüksek meclis) oluşturulacağı söyleniyor. Bundan sonra da demokrasinin çöküşü ve komünizmin ülkeyi yıkışı öncesindeki güzel günlerin hatırasına ulusal birlik simgesi olarak yaşlı kral Afganistan'a getirilecek. Bunun için de, şahsen hoş ve Taliban'ın yanında evliya gibi bir insan olan Kral Zahir Şah'ın demokrasiyle her hangi bir ilgisinin olmadığını unutmamız gerekecek.
Komşuların da katıldığı uluslar arası güç
Afganistan'ın gırtlaklarına kadar kana batmış bir etnik çeteler topluluğuna değil, düzeni tesis edecek bir uluslar arası güce ihtiyacı var. Bunun bir BM gücü olması şart değil. Bu güçte Batılı birlikler ve komşu Müslüman ülkeler yer alabilir ama Allah rızası için Suudiler olmasın. Bu güç yolları onarabilir, gıda sevkıyatını ve telekomünikasyonu yeniden kurabilir. Afganistan'da hala varolan iyi yetişmiş akademisyenler ve devlet görevlileri hükümet alt yapısını ayağa kaldırabilir. Bu bağlamda yaşlı kral gerçekten çok kimlikli, etnik grupların gerçek bir temsiline dayanan bir hükümet kurulana kadar geçici bir ulusal birlik simgesi olabilir.
Ama bizim tasarladığımız şey bu değil. ABD'de 7 bini aşkın masum öldürüldü ama 1980'den bu yana katledilmiş olan 2 milyon Afganistanlının bunun yanında esamisi bile okunmuyor. Bu açlıktan kırılan ülkeye insani yardım göndersek de göndermesek de Taliban'ı devirmemize ve bin Laden'i bedavadan ele geçirmemize yardımcı umuduyla bir avuç eşkıyayı silahlandırmak için daha fazla silah yağdırdığımız ortada.
Karanlık gelecek
Bütün bunlardan sonra geleceğin karanlık olacağını düşünüyorum. "Kuzey İttifakı" bizim için çalışacak. Bizim için ölecek. Onlar çalışıp ölürken biz Taliban'ı bölmeye ve onların daha az katil olanlarıyla anlaşmaya ve müstakbel hükümette İttifak'taki düşmanlarının yanında bir sandalye elde etmelerine çabalayacağız. Öteki Talibanlar, Kraliçenin şilinine ve Bush'un dolarına tamah etmeyecek olan Talibanlarsa dağlardaki keskin nişancılarıyla adamlarımızı vuracak, jetlerimizi düşürecek, Ladin olsa da olmasa da Batıyı yeni saldırılarla tehdit etmeyi sürdürecekler.
Ve bir an gelecek, bunu Kabil'de kendi zevkimiz e göre bir kukla hükümet kurulmuş olacağı varsayımıyla söylüyorum, İttifak dağılacak ve herkes etnik düşmanıyla ve biz de hala oralardaysak bizimle savaşmaya başlayacak. Çünkü İttifak onları çok sevdiğimiz, bu ülkeye barış getirmek istediğimiz ya da güneydoğu Asya'da demokrasinin kurulmasına pek düşkün olduğumuz için kendilerine para ve silah vermediğimizi biliyor. Batı güç gösteriyor, çünkü Amerika'nın düşmanlarını yok etmek istiyor.
Yalnızca bir an için 1980'de Sovyetler Birliği'ne karşı cesur, acımasız, zalim mücahitleri desteklediğimizde neler olduğunu hatırlayalım.Onlara para ve silah verdik ve Ruslar gidince de siyasal destek vereceğimizi vaat ettik. "Loya cergalar" kurulacağı konuşuldu bol bol. Hatta, veliahdın Afganistan'a getirilmesi bile düşünüldü. Şimdi bir kez daha aynı şeyi vaat ediyoruz.
Ve bir düşünün şimdiki yeni ve gönüllü fedailerimiz arasında kaç bin Laden hizmet veriyor olacak.
Hakikaten pek "yeni bir savaş" bu Amerika için. (EK)