Ekşi, "Şimdilik önümüzde sadece TBMM Genel Kurulu'nda yapılacak görüşmeler aşaması var. Yanlışlar orada da düzelmezse AİHM'ye güveneceğiz. Çünkü biz evrensel değerleri savunuyoruz. Hakkımızı buradan alamazsak, oradan alacağız" dedi.
Yeni TCK'nin eksik, yanlış veya sakıncalı görülen hükümlerini değiştirmeyi öngören teklifin TBMM'deki Komisyon görüşmelerine katılan Basın Konseyi Başkanı Ekşi, yaptığı yazılı açıklamada, iletişim (basın, ifade) özgürlüğünü genişletmeyi ve halkın gerçekleri öğrenmesini engelleyen hükümleri değiştirmeyi amaçlayan çabalarının, bu aşamada sonuç vermediğini ifade etti.
Ekşi, "TBMM Adalet Komisyonu tarafından kurulan Alt Komisyon çalışmaları ve Adalet Komisyonu görüşmeleri, Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile 6 Nisan 2005 tarihinde yaptığımız görüşmenin bende yarattığı iyimserliği hayal kırıklığına dönüştürdü" dedi.
"[Önerilerimiz] Alt Komisyon'da ve 12 Mayıs günü de TBMM Adalet Komisyonu'nda ele alındı. En acil saydıklarımız 'haberleşmenin gizliliği; insanların rızaları olmadan konuşma ve görüntülerinin kayda alınmaması, yayınlanmaması ve bir de özel yaşamın gizliliği' gibi temel değerlerle ilgiliydi. Biz bu değerlerin korunmasını, ama 'kamu yararı' nedeniyle bu konularda yayın yapılırsa gazetecinin suçlu sayılmamasını önerdik. 'Kamu yararı' kavramının bir kıstas oluşturmayacağı gerekçesiyle önerimiz reddedildi.
'İftira' suçuyla ilgili düzenleme nedeniyle, basında (medyada) yer alan neredeyse her yalan haber için 'iftira' iddiasıyla dava açılabileceğini, bunun birçok yolsuzluğun gizli kalmasına yol açacağını ileri sürdük. Bu da kabul görmedi.
Alt Komisyon ve Komisyon çalışmaları sırasında CHP Niğde Milletvekili Orhan Eraslan, önerilerimizi genelde benimsedi. Bunların kabulü için çok çalıştı. Buna karşılık iktidar partisi milletvekilleri ile Yargıtay'dan gelerek çalışmalara katılan üyeler ve görüşmelere giren akademisyenler, kesin tavır koyarak karşı görüşü savundular. Sonuçta çoğunluğun oyları, yasanın yukarıda dediğimiz gibi şekillenmesine yol açtı." (KÖ/TK)