Basın Konseyi, bugün altı cumhurbaşkanı adayına açık çağrı yaparak, ifade ve basın özgürlüğünü destekleyeceklerine dair halka söz vermelerini istedi.
Konsey tarafından adaylara gönderilen mektupta, Türkiye Cumhuriyeti’nin “insan haklarına saygılı, laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti” olduğu, basının hür olduğu ve sansür edilemeyeceği, devletin “basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri almak”la yükümlü olduğu vurgulandı.
Mektupta, “Türkiye’de basın özgürlüğünün tehdit altında olduğu, bağımsız nitelikli bütün milli ve uluslararası basın örgütleri tarafından kabul edilmektedir. Özellikle Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler bu konudaki endişelerini düzenli olarak dile getirmektedir” denirken, tutuklu gazeteci sayısı açısından Türkiye’nin dünyada “kara listenin ilk sıralarında yer aldığı”na dikkat çekildi.
Mektupta şu çağrı yapıldı:
“Bu tablo karşısında, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine giderken bütün adaylara çağrımız şudur:
- Yukarıdaki Anayasal hükümleri sonuna kadar savunacaklarına,
- Bunları hayata geçirmek için ellerinden gelen her şeyi yapacaklarına
- Bu hükümlerin ihlalleri karşısında duracaklarına,
Bütün halkımız nezdinde söz vermelidirler.”
“Beyan edin: İnsanlar gazetecilik faaliyeti nedeniyle yargılanamaz”
Adaylardan, bir dizi hususu da açıkça beyan etmeleri istendi:
- Basın özgürlüğü, halkın haber alma hakkı ve basının görevini serbestçe yapması demokrasinin temel ve vazgeçilmez değerlerinden biridir.
- Uluslararası standartlara göre meşru gazetecilik faaliyeti sayılan eylem ve söylemleri nedeniyle hiçbir gazetecinin, hiçbir gerekçeyle, hiçbir bahaneyle yargılanması düşünülemez.
- Yukarıdaki ilke saklı kalmak kaydıyla, gazetecilerin görevleriyle bağlantılı kovuşturmaların ve yargılamaların tutuksuz yapılması esastır.
- Basın organlarının ve mensuplarının özgürce faaliyet göstermesini sağlamak için gerekli tüm önlemleri almak, siyasal iktidarın öncelikli görevidir.
“Beyan edin: Basın organlarının kayırılması hukuksuzdur”
- Siyasal iktidar, kamusal işlemlerde ve tasarruflarda bulunurken bütün basın organları karşısında tarafsız ve eşit mesafede olmalıdır. Bu bağlamda, kamusal imkânların ulusal veya yerel tüm basın organlarına daha fazla veya az kullandırılması; habere ulaşma konusunda belirli organlara daha lehte veya aleyhte koşullar sunulması; herhangi bir şekilde herhangi bir basın organının kayırılması veya daha olumsuz muameleye tâbi tutulması hukuka aykırıdır.
- TRT ve Anadolu Ajansı, kuruluş kanununda açıkça belirtildiği üzere, kamu yararını gözeterek, tarafsız ve bağımsız şekilde yayın yapmakla görevli bir kurumdur. RTÜK'ün tüm medya organlarına eşit mesafede ve halkın haber alma hakkını gözeterek kararlarını vermesi asıldır. (ŞA)