Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Özel Harekat Daire Başkanlığı'ndaki yemekte, PKK veya hapisteki lideri Abdullah Öcalan'la müzakere yürütmeyeceklerini, bedeli ne olursa olsun geri adım atmayacaklarını söyledi.
Erdoğan, bugün İçişleri Bakanı Beşir Atalay ve bakanlarla birlikte, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ve kuvvet komutanlarıyla görüşüyor. Saat 13:00'te Başbakanlık'ta başlayacak "güvenlik toplantısı"nın sonunda yazılı bir açıklama bekleniyor.
"Muhatabımız 72 milyon"
Dün (2 Eylül) akşamki yemekte Hükümetin "demokrasi açılımı" diye adlandırdığı Kürt sorununu çözme girişimlerini polislere anlatan Erdoğan "Bu milletin temsilcisi TBMM'dir. Devletin ya da hükümetin bir terör örgütünü ya da teröristleri muhatap alması, onlarla müzakereye oturması söz konusu olamaz. Muhatabımız 72 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır" diye konuştu.
İrlanda sorununu çözenler: Silahlı örgütü yok sayamazsınız
İrlanda Cumhuriyet Ordusu'nun (IRA) silah bırakması sürecinde yer alan Lord John Alderdice çözüm sürecinde silahlı örgütün yok sayılamayacağını, ancak Britanya hükümetinin doğrudan IRA'yle masaya oturmadığını anlatmıştı. Eski IRA militanı, çözüm sürecinde İrlanda tarafında masaya oturan Sinn Fein partisinin yetkilisi Jim Gibney de IRA'in çözüm sürecinde yer alması için "Onları dahil etmeden, onlar adına ve onları etkileyecek kararlar veremezsiniz" demiş Türkiye hükümetine Demokratik Toplum Partisi'yle (DTP) görüşmesini önermişti.
"Bedeli ne olursa olsun geri adım atmayacağız"
Erdoğan'ın konuşmasından bazı bölümler şöyle.
Başka ülkelerdeki soydaşlar: Herkes etnik kimliğiyle övünsün, ona kimse bir şey diyemez, dememelidir. Ama tüm etnik unsurlar da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı ile övünsün. Biz burada güven ortamı yaratamazsak, başka ülkelerde yaşayan soydaşlarımız için de aynı güvenceyi bekleme hakkına sahip olamayız.
Anneler gözyaşı dökmesin: Demokratik açılım sürecini baltalamaya çalışanlar var. Karşı çıkanlar, bir yandan da akan kanı durdurun mesajı veriyorlar. Anneler gözyaşı dökmesin istiyoruz. Çözüm üretemeyenler istismar politikası üretiyorlar. Meydan okumakla bu işler düzelmez. Bugün her kesime düşen aklı selim hareket etmektir. Tahriklerle süreci baltalamaya çalışanlar olabilir. Bunlar karşısında soğukkanlı olacağız.
Timsah gözyaşları: Sorunun devamını arzulayanlar, süreci baltalamaya çalışanlar, çözümün karşısında duranlar yaşanan acının sorumluluğuna ortak olmaktan kurtulamazlar. Döktükleri timsah gözyaşları milletimizin gözyaşlarını dindirmez. Attıkları hamaset nutukları milletimizin yüreğindeki acıyı soğutmaz.
Kardeşlik iklimi: Son derece halis, samimi bir niyetle yola çıktık. Hiç kimseyi incitmeden, hiç kimseyi mağdur etmeden kardeşlik iklimini ülkemizde yeniden ve sarsılmaz şekilde inşa etmek için yola çıktık.
İdare edebilirdik: Durumu idare edebilir, öteleyebilir, görmezden gelebilir, idare-i maslahatla günümüzü geçirebilirdik. Bizden öncekiler bunları yaptı, ama sonuç, sorunun daha da büyümesi, çözüm umutlarının azalması oldu. Biz elimizi taşın altına koyduk ve dedik ki "Gelin hep beraber ellerimizi taşın altına koyalım." Risk aldık. Bedeli ne olursa olsun biz bu yolda attığımız adımdan asla geri dönmeyeceğiz.
25 yıl önce görülseydi: Sorun 25 yıl önce iyi görülseydi, iyi analiz edilseydi, o zaman çözüm yolları aransa ve bulunsaydı on binlerce insanımızı kaybetmeyecektik. (TK)