Click here to read the article in English / Haberin İngilizcesi için buraya tıklayın
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Finlandiya gezisinin dönüşünde gazetecilere yaptığı açıklamada “vatandaşlıktan çıkarma” tartışması ve çözüm süreciyle ilgili konuştu.
Davutoğlu, çözüm süreci ve tutuklu akademisyenler konusunda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile ters düştükleri şeklindeki yorumlarla ilgili de, “Ben bu algının doğru olduğu kanaatinde değilim. Cumhurbaşkanımızla aramızda kararlılık konusunda milim fark yoktur. Her şey istişare edilerek yürütülüyor” dedi.
Vatandaşlıktan çıkarma tartışması
Hukukçular Turgut Kazan ve Yücel Sayman bianet'e yaptıkları açıklamada, vatandaşlıktan çıkarmanın hukuki hiçbir dayanağının olmayacağını bunun uluslararası sözleşmelere de aykırı olduğunu belirtmişti.
TIKLAYIN- "VATANDAŞLIK KİMSENİN ELİNDEN ALINAMAZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündeme getirdiği vatandaşlıktan çıkarma tartışmasıyla ilgili, Hürriyet’in haberine göre, Davutoğlu şunları söyledi:
“Var olan mevzuatta kimlerin vatandaşlıktan çıkarılacağı belli. Devlet aleyhine casusluk yapmak, başka bir ülkede izinsiz askerlik yapmak vesaire.
"Mevzuatımızda terörle ilişkisi dolayısıyla birinin vatandaşlıktan çıkması mümkün değil.
"Zaten biri vatandaşının hayatını hiçe sayan intihar eylemi yapıyorsa ülkeyle manevi bağı kopmuş demektir. Şu ana kadar böyle bir konu gündemimize gelmedi.
"Sayın Cumhurbaşkanımız, buna ihtiyaç olduğu kanaatindeyse, terörle mücadelede fayda getirecekse, hukuki veçheleri incelenir. Üzerinde çalışılması gereken bir konu.”
“Cumhurbaşkanıyla aramda bir küçük nüans yok”
Başbakan Davutoğlu özetle şu açıklamaları yaptı:
“Terörle mücadele konusunda benim ifade ettiklerimle sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiklerini yan yana koyarsanız kararlılık bağlamında herhangi bir küçük nüans dahi göremezsiniz.
"Bu algıyı oluşturmak isteyen iki kesim var. Birincisi AK Parti ile Cumhurbaşkanı arasında görüş ayrılığı varmış gibi davranmak, istismar etmek isteyen HDP ve diğerleri gibi… Bir de terörle mücadele kararlılığımızdan şüphe uyandırmak isteyen bir kesim de çıktı.
Cumhurbaşkanımızla aramızda kararlılık konusunda milim fark yoktur. Her şey istişare edilerek birlikte yürütülüyor."
“Türkiye’de her şey konuşulabilir”
“Çözüm sürecine gelince... Eğer tamamıyla silahlı bir mücadele anlayışı terk edilirse, siyasi alanda Türkiye’de her şey konuşulabilir. Yeter ki şiddet, terör olmasın.
"Silahlı terör faaliyeti bittikten sonra bunlar tartışılabilir anlamında söylediğim sözü, sanki görüş ayrılığı varmış gibi yansıtmaya kalkanlar oldu.”
Cumhurbaşkanı - Başbakan ilişkisi
“Son 50 yılın Cumhurbaşkanı - Başbakan ilişkilerine bakın bir de bizim ilişkimize.
"Türkiye’nin çarpık Anayasal sisteminden kaynaklanan - inşallah bir gün düzelteceğiz- Cumhurbaşkanı, Başbakan ilişkileri, yetki sorumluluk dağılımı bozuk bir sistematiğe dayandığı için sıkıntılı şeyler yaşanmış.
"Ama benimle Cumhurbaşkanımız arasında neredeyse iki yıla yaklaşacağız devlet işleyişi bakımından bir aksama gördünüz mü? Olabilir, usul farkı, bazen farklı kanaatler hepimiz için geçerlidir. Ama iki şeyi esas alırız.
"Benim açımdan da, Cumhurbaşkanımız açısından da böyle olduğuna eminim. Bir, devlet ahlâkımız. Devlet işleyişi neyi gerektiriyorsa onu yaparız.
"İki, şahsi ahlâkımız, karşılıklı duyduğumuz güven, itimat ve bağlılık. Bunların sarsılmasına izin vermeyiz. Ama farklı kanaatler olabilir.”
Çözüm süreci
Davutoğlu, çözüm süreciyle ilgili soruları da şöyle yanıtladı:
“Mutlak bir silahsızlanma gerçekleşmeden bu anlamda bir gelişme olması mümkün değil. Diyarbakır’da yaptığım açıklamada da bunun aksine bir görüş yok. Mutlak silahsızlanma. Bu bir önşarttır.
"Bu olup Türkiye’ye tehdit olma niteliği kalkarsa, Irak’taki Suriye’deki varlıklarının Türkiye’ye dönük tehdit olma niteliğinin kalkması lazım.
"Artık bir daha biz oralarda Türkiye’yi her an tehdit potansiyeline sahip bir şeyi doğru görmeyiz. Şu olursa böyle olur, bu olursa şöyle olur değil, önce Türkiye içinde mutlak anlamda silahsızlanma, Türkiye’nin, Kuzey Irak bölgesel Kürt yönetiminin güvenliğini, sınırları tehdit etmeyen bir çizgi.” (AS)
* Fotoğraf: Kayhan Özer – Ankara / AA