*Haberin videosu için tıklayın.
İstanbul Şişli'de 19 Ocak 2007'de Agos gazetesi önünde öldürülen gazeteci Hrant'ın Dink cinayeti davasının 20. duruşması bugün (19 Eylül) Beşiktaş Adliyesi'nde görülüyor.
Saat 12:30'da başlayacak duruşma başlamadan önce, başından beri davanın takipçisi olan "Hrant'ın Arkadaşları"ndan bir grup saat 09:30'da Dolmabahçe'de buluşarak Beşiktaş İskelesi'nde diğer grupla birleşti.
Beşiktaş İskelesi önünde aralarında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Ufuk Uras, Hayko Bağdat, Garo Paylan, Pakrat Estukyan, Ümit Kıvanç, Feryal Öney, Oral Çalışlar, Sırrı Süreyya Önder, Necmiye Alpay, Adalet Ağaoğlu'nun da olduğu grup "Unutmayacağız" ve "Hrant İçin Adalet İçin", "Affetmeyeceğiz" pankartları önünde toplandı.
İskeleden Beşiktaş Adliyesi'ne Bandista grubunun müziği eşliğinde yürüyen grup, "Öldür diyenler yargılansın", "Muammer Güler, Celalletin Cerrah yargılansın", "Yasin Ogün yetmez, Cemil Çiçek yargılansın", "Yaşasın halkların kardeşliği" sloganları attı.
Hrant'ın Arkadaşları'nın 14 Eylül'de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yazdığı mektubu 55 yazarın köşesinde yayınlamasına rağmen, Başbakan'dan bir cevap gelmediği için Hrant'ın arkadaşlarından gazeteci Pakrat Estukyan bir kez daha bu mektubu Beşiktaş Adliyesi önünde okudu.
"Beşinci yılında adalet kadük"
Estukyan, Dink'in öldürülmesinin beşinci yılına girilmesine rağmen adalet arayışının kadük kaldığını belirtti.
"'Adalet, namus sözümdür' diye ölü evinde ant içtiğiniz halde, Hrant Dink'i işaret parmağıyla gösterip 'Bunu' diyen yardımcınızı 'Meclis Başkanı', resmi makamda adamları resmen, 'Yakarız canını bak' diyen valinizi vekil, emanet edilen canı kollamayan Emniyet Müdürünüzü vali, 17 yaşındaki O.S.'yi kocaman Ogün Samast ettiniz.
Kan adaletle susar, şikâyetçiyiz. İsim verdik soruşturun diye, İçişleri Bakanı'nız, 'Olmaz onlar bizim çocuklar' dedi. Dışişleri Bakanınız AİHM savunmasında bu toprakların yiğit evladına Nazi dedi. Çevik kuvvetleriniz Rakel Dink önlerinden geçerken katillere yazılan methiye türkülerini mırıldanarak Beşiktaş Adliyesi'nde koro yapıverdiler. Katillerimizi adalet evine getiren jandarma, cezaevi aracına 'Ya sev ya terk et' diye yapıştırma asmıştı."
"Tedirginliğimiz her zamankinden büyük"
Mektupta, Başbakan'a daha derine inilmesine engel olan "büyük kasabanın sırrı" soruldu.
"Azınlıklardan gasp edilenin birazını geri vermeniz sebebiyle seslendirdiğiniz nutukta, "Bu ülkede hiç kimse ruh tedirginliğiyle yaşamayacak artık" diyordunuz Hrant'ın veda mektubuna atfen...
İnanın, tedirginliğimiz her zamankinden büyüktür. Mala gelenin telafisi bulunur. Cana gelene de davranınız. Anadolu toprağından Hrant Dink'in payına bir metrekare toprak düştü. O da mezarıdır!
Kamera denilen vaka nüvis silinmiş, bize kalan 19 Ocak 2007 tarihli seyirliğinde 5 kişi saydık, Hrant'a pusu kuranlardan...Kim bunlar Sayın Başbakan? Cevaplarımızı almadan susmayacağız. Sormaya devam edeceğiz." (NV)