Moderasyonunu Necmiye Alpay’ın yaptığı toplantıda Elçi, Cizre’de, geçmişteki PKK ile Hizbullah gerilimini yeniden ortaya çıkarılmaya çalışıldığını söylediği konuşmasında 14 yaşındaki Ümit Kurt ile 12 yaşında Nihat Kazanhan’ın öldürülmesinin hep olumlu gelişmelerin ardından gerçekleştiğine dikkat çekti.
Prof. Korkut ise Cizre’deki gibi olayların çözüm süreçlerinin bir parçası olduğunu ve süreçleri duraklattığını, bunun gibi olayların öngörülerek önlem alınması gerektiğini ifade etti.
İki konuşmacı da barış süreci açısından bölgeye gönderilecek olan başta kolluk kuvvetleri olmak üzere kamu personelinin sürece dair eğitim almış ve barış sürecini sıkıntıya uğratmayacak kişilerden seçilmesi gerektiğini vurguladı.
Elçi: Gerilim birileri tarafından dizayn ediliyor
Alpay’ın Cizre’de yaşanan olaylarda güvenlik güçlerinin silahıyla Şırnak’ta dört çocuğun öldürüldüğünü hatırlatarak bu durumun Barış Meclisi’ni endişelendirdiğini, bu nedenle bu toplantının yapıldığını ifade etti.
Alpay’dan sonra konuşan Elçi Cizre’deki olayların “birileri tarafından dizayn edildiğini” vurguladığı konuşmasında şunları söyledi:
“Ekim’deki Kobane protestolarından sonra Hatip Dicle’nin çok çabaları oldu. Ve taraflar arasındaki buzlar eridi. Ama Cizre’de gençliğin kurduğu masaya saldırı Kandil’in ‘yüzlerini kapatanlar, Molotof atanlar provokatördür’ açıklamasından sadece dört saat sonra gerçekleşti. HÜDA-PAR’ın zaten böyle bir gücü yok.
“Cizre’de üç sokağa hendek kazılmıştı. Girişimlerimiz oldu. Hendekler kapatıldı. Hemen o gece sekiz panzer bu sokaklardan birine giderek taradı, sonucunda 14 yaşındaki Ümit Kurt öldü.
“Her olumlu gelişmeden sonra böyle bir olay yaşandı. Buradaki amacın geçmişteki PKK-Hizbullah gerilimini bugüne yansıtmak olduğunu, bunu birilerinin dizayn ettiğini düşünüyorum.
"Süreci sıkıntıya sokmayacak atamalar yapılmalı"
“Barış Süreci üç yıldır sürüyor ancak hükümetin somut bir adımı olmadı. Hala daha batıdaki başarısız kadrolar sürgün diye doğuya gönderiliyor. Hükümetin bölgeye, başta kolluk kuvvetlerinde olmak üzere barış sürecini sıkıntıya sokmayacak atamalar yapması gerekiyor. 12 yaşındaki Nihat Kazanhan, sokakta oynarken zafer işareti yapmasının ardından polisin saldırmasıyla öldürüldü. Oysa bunun önlemi alınabilirdi. Ama Ocak başında Cizre’ye Hrant Dink davasında soruşturulan, ifadesi alınan Ercan Demir atandı. Bu mantığı anlamak mümkün değil.”
Elçi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dünkü Cizre ile ilgili açıklamasının olumlu olduğunu ancak bunun sözde kalmaması gerektiğini vurguladı.
Prorf. Dr. Korkut: Cizre öngörülmeliydi
Elçi’nin ardından konuşan Prof. Dr. Korkut da benzer kötü örneklerin dünyadaki diğer çözüm süreçlerinde de yaşandığını, ancak bunların öngörülebileceğini söyledi.
“Bu tarz kötü örnekler süreçlerin önemli bir noktası. Süreçleri sekteye uğratabiliyorlar. Önemli olan bunların öngörülmesi, ona göre tedbir alınması, yaşandığındaysa dikkatle müdahale edilmesi.
“Burada güvenlik sektörü de çok önemli. Sivil toplumun güvenliğe bakışı son TESEV raporuna göre çok kötü. Güvenlik bir olaya yaklaşırken meseleye ya kimlik ya da ideoloji açısından bakıyor. Bu şekilde problemlerin ortadan kalkması imkansız.”
"Barış süreç siyaset ötesinden tartışılmalı"
Prof. Dr. Korkut cezasızlığın da bu güvensizlikte çok etkili olduğunu belirterek “Türkiye’de bir güvenlik memurunun karıştığı suçu takip etmek kadar zor iş yok” dedi. Yaklaşan seçim dönemine de dikkat çeken Prof. Dr. Korkut “Söylemler sertleşebilecek ancak barış süreci siyaset ötesinde tartışılmalı” diye konuştu.
Konuşmaların ardından Alpay, Barış Meclisi’nin basın açıklamasını okudu. (EA)