Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) , İnsan Hakları Derneği (İHD), Gündem Çocuk Derneği ve Greenpeace Akdeniz birer açıklama yaparak hükümete sınır ötesi operasyon yetkisi veren tezkereye karşı tepkilerini belirtti, barış yanlısı bir tutum önerdi.
HDK'nin Türkiye'nin her tarafında barış sesini, halkların eşit ve özgür dünyası taleplerini yükseltmeye ve AKP Hükümeti'nin savaş politikalarını mahkum etmeye çağıran açıklamasında şu ifadelere yer verildi.
"Her inançtan, her dilden ve her kültürden halklarımızı AKP'nin savaş politikalarına, "Savaş Tezkeresi"ne ve Suriye'ye yönelik bir saldırıya karşı durmaya çağırıyoruz. Türkiye halkları içeride barış, komşularla barış, bölgede ve dünyada barış istiyor."
SDP: Bölgesel savaş tehdidi
Sosyalist Demokrasi Partisi'nden Merkez Yürütme Kurulu imzasıyla yapılan açıklamada da tezkerenin alınmasıyla beraber Türkiye'nin "gözü kapalı bölgesel bir savaşa doğru ilerlemeye başlayacağı" anlatıldı ve bu noktadan itibaren olacaklardan AKP hükümeti ve tezkereye destek verenlerin sorumlu olduğu vurgulandı.
"Hükümet kendi hesaplarını bölge halklarını yok edebilecek bir savaşa sürüklenerek gerçekleştirmek istemektedir. Türkiye küçük Amerika gibi davranmaktadır.
"Ama bilinmelidir ki böylesi bir savaş sadece Suriye ve İran topraklarında yürümez, bu savaş sadece Diyarbakır ve Hakkâri'de hissedilmez. Böylesi bir savaşla ülkenin batısı doğusu Diyarbakır'dan İstanbul'a, Şırnak'tan İzmir'e bütün ülke savaş alanına dönüşür.
"Böyle bir savaş aynı zamanda kendi topraklarında yaşayan Alevilere karşı bir savaştır. Devlet aynı zamanda kendi yurttaşlarına karşı, Kürtlere, Alevilere karşı savaşa girmektedir."
Hükümetin Suriye'de Kürtlerin statü kazanmasına "kabus gözüyle baktığını" ifade eden SDP, hedefin Kürtlerin özgürleşmesini engelelemek olduğuna dikkat çekti.
"Devletin derdi ne Suriye halkı ne de demokrasidir. Tek derdi Kürtlerin özgürleşmesini engellemektir. Bu uğurda gerekirse mezhep örtüsü altında İran'ı da içine alan bölgesel bir emperyalist savaşa girmeye hazır görünmektedir."
İHD: Yöntem diplomasi olmalı
Hükümetin aceleci tutumunun eleştiren ve bu tutumun "Türkiye'yi sonu belirsiz bir maceraya sürükleme riski taşıdığını" vurgulayan İHD de hükümetin sorunları diplomasiyi kullanarak, müzakere yöntemiyle çözme konusunda daha aktif bir tutum almasını istedi.
"Aceleye getirilmiş ve başka ülkelere saldırı amacı taşıyan savaş tezkerelerinin ülkemize ve halklarımıza hiçbir faydası olmayacaktır. Sorunlar uluslararası hukuk çerçevesinde, diplomasi kullanılarak müzakere yöntemiyle ve barışçıl yollarla çözülmelidir."
İHD hükümetin Suriye muhalefetiyle olan işbirliğinin kontrol edilemez bir noktaya geldiğini de belirtti.
"Bu muhalefetin Türkiye'yi Suriye'deki iç çatışmaya sürükleyecek eylem ve davranışlarına göz yumulması, ileride Türkiye'nin başını çok ciddi derde sokacaktır.
"Türkiye'de bulunan ve statüsünün ne olduğu açıklanmayan Suriyeli asker kişilerin kamplarının bir an önce kapatılması ve bu kişilerin silahsızlandırılarak, sınırdan uzakta, güvenli yeni mülteci kamplarına yerleştirilmesi gerekmektedir."
Gündem Çocuk: Çocuklar güvende olmayacak
Gündem Çocuk Derneği de tezkereyi eleştirip barış için direnme çağrısı yaptığı açıklamada savaşların acılara sebep olduğunu da bir kez daha hatırlattı.
Açıklamasında tezkereyi TBMM gündemine getiren hükümete ve onu bu konuda destekleyen MHP'ye "bu tezkere ile her gün birilerinin daha öleceğini bilmiyor musunuz" diye soran Gündem Çocuk. Tezkere sonrasında çocukların güvende olmayacağını söyledi.
"Artık bombaların çocukların etrafında rahatça gezineceğini görmüyor musunuz?
"Biz biliyoruz ve bu nedenle bombaları bekleyip, eksilenleri saymaya, acıyı ve öfkeyi biriktirmeye devam etmeyeceğiz."
Greenpeace: Silahlar susmalı
Türkiye ve Suriye arasında yaşanan krize ilişkin Greenpeace Akdeniz de bir açıklama yaptı: "Daha fazla insanın ölmemesi için silahlar susmalı, insanlar konuşmalıdır. Şiddetin olduğu yerde korku vardır. Türkiye ve Suriye'nin insanları olarak bu korkuyu sadece konuşarak ve şiddeti susturarak aşabiliriz. Böylece daha çok insanın ölümüne engel olabiliriz. Bugün tüm karar vericileri sağduyuya, daha fazla insanın hayatını kaybetmesini engellemek için barışın stratejisini kurmaya ve geliştirmeye çağırıyoruz. (YY)