Barış İçin Akademisyenlerin "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisini imzaladığı için "Terör örgütü propagandası yapmaktan” 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan akademisyen A.A. hakkındaki hükmün gerekçesi açıklandı.
Doğan Haber Ajansı'nda yer alan gerekçeli kararda A.A.'nın ifadesinde söylediği “Barışa katkısı olsun diye bildiriyi imzaladım” sözlerine atıf yapılarak şu ifadelere yer verildi:
"Sözde sorumluluk sahibi aydın bir akademisyen olarak, aynı mahiyette bir bildiri veya çağrıyı PKK silahlı terör örgütüne karşı yapmayı düşünmemesi ya da düşünmek istememesi aydın, barışçı, demokratik, sorumluluk sahibi ve tarafsız akademisyen kimliği ile hiçbir şekilde bağdaşmadığı tartışmaya yer vermeyecek kadar açıktır."
“2015’te 532 güvenlik görevlisi, 228 sivil hayatını kaybetti”
İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin 21 sayfalık gerekçeli kararında, suça konu ve sanığın da içerisinde bulunduğu bin 128 akademisyen tarafından imzalanarak 11 Ocak 2016’da yayınlanan bildirinin çatışmaların arttığı dönemde yayınlandığına dikkat çekildi.
Kararda, 2015’in ikinci yarısında “örgütün eylemleri nedeniyle” 532 güvenlik görevlisi ve 228 sivilin hayatını kaybettiği, devletin almış olduğu sokağa çıkma yasağı kararından 1 milyon 300 bin kişinin doğrudan etkilendiği, 362 bin öğrencinin eğitimden mahrum kaldığı belirtildi.
“Kolluk kuvveti ölçülü, orantılı, hukuka uygun”
Bildirinin imzalandığı dönemde, “örgütün eylemlerinin durdurulması veya önlenmesi için kolluk tarafından kullanılan kuvvetin ölçülü, orantılı ve hem iç hem de uluslararası hukuka uygun olduğu” ifade edildi.
Aksinin kabulü halinde ise “devletin, şiddet içeren terör eylemlerine kayıtsız kalması ve vatandaşlarına sahip çıkmaması gibi bir sonucun doğacağı” söylendi.
“Bese Hozat’ın açıklamasından sonra yayınlandı”
Gerekçeli kararda, PKK yürütme konseyi eş başkanı Bese Hozat'ın 22 Aralık 2015’te “Aydın ve demokratik çevreler öz yönetimlere sahip çıksın” şeklinde açıklama yaptığı belirtilerek şöyle denildi:
“Açıklamadan sonra yargılamaya konu bildiri hazırlanmış, basın ve yayın yoluyla paylaşılmak suretiyle algı yaratılmaya çalışılmıştır.”
TMK 7/2’den ceza verilmişti
İstanbul Üniversitesi'nde araştırma görevlisi A.A.'nın 23 Şubat 2018’de, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ikinci duruşması görüldü.
Hakim Ömer Günaydın başkanlığındaki mahkeme heyeti, Terörle Mücadele Kanunu’nun 7/2 maddesi gereğince “terör örgütü propagandası yapmaktan” ve “suçu basın yayın yoluyla işlemekten” A.A. hakkında 1 yıl 3 ay hapis cezası verdi, ceza ertelendi.
Ne olmuştu? 1128 akademisyen, 10 Ocak 2016'da "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" adına "Bu Suça Ortak Olmayacağız" başlıklı bildiriyi yayınladı. Toplam imza sayısı 2212'ye ulaştı. Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy ve Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı Barış İçin Akademisyenler/İstanbul grubu adına "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisi kapsamında yaşananları 10 Mart 2016'da basın toplantısıyla paylaştı. Camcı dışındaki üç akademisyen 15 Mart 2016’da; tutuklama kararı çıktığında yurtdışında olan Camcı ise Türkiye’ye döndüğünde 31 Mart 2016’da “örgüt propagandası” suçlamasıyla tutuklandı. Dört akademisyen 22 Nisan 2016'daki ilk duruşmada serbest bırakıldı. İlk duruşmada savcı suçlamayı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 301. maddesinde belirlenen "Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama" şeklinde değiştirmesiyle yargılama izni için Adalet Bakanlığı'na başvuruldu. Ekim 2017'de en az 148 imzacı akademisyen hakkında da iddianame hazırlandı. Savcı İsmet Bozkurt'un hazırladığı iddianamede imzacı akademisyenler 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 7/2 maddesinde yer alan "Terör örgütü propagandası" ile suçlandı. İlk duruşmalar 5 Aralık 2017'de görüldü. 16 Mart itibariyle 160 kişinin ilk duruşmaları, bu kişilerden 30'unun ikinci duruşmaları görülmüş oldu. Üç akademisyen hakkında1 yıl 3 ay hapis cezası verildi, cezalar ertelendi. Akademisyen yargılamaları haberlerinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz. |
(TP)