Barış İçin Akademisyenler’in “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi imzacılarına yönelik davalar bugün üç ayrı mahkemede devam etti.
TIKLAYIN – Avukat Meriç Eyüboğlu Akademisyen Davalarının Sürecini Anlatıyor
32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilki 10.00’da, sonuncusu 15.30’da başlayacak 13 duruşma görülüyor. Bu davalarda İstanbul Üniversitesi’nden 10, Galatasaray Üniversitesi'nden üç akademisyen yargılanıyor.
Savcı İsmet Bozkurt’un hazırladığı iddianamede akademisyenler 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) 7/2 maddesinde yer alan “Terör örgütü propagandası” ile suçlanıyor.
Bildiriye imza veren 1128 isime açılan davaların Mayıs ayına dek sürecek ilk duruşmalarında 15 üniversiteden 148 akademisyen yargılanıyor.
13 davada da bütün talepler reddedildi
32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 11.32’de görülmeye başlanan davalar 18.06’ya kadar devam etti.
Yargılanan 13 akademisyenden 11’i salonda yer alırken biri yurtdışında görevli, biri de raporlu olduğu için duruşmaya katılmadı.
Mahkeme heyeti 13 duruşmada da dile getirilen, yargılamanın TCK'nın 301. maddesinden görülmesi, derhal beraat ve birleştirme taleplerini reddetti.
13 davadan altısı 23 Şubat 2018'e, yedisi 22 Aralık 2017'ye ertelenndi.
Duruşma salonunda yaşananlar şöyle:
12. ve 13. duruşmalar
İstanbul Üniversitesi'nden iki akademisyenin duruşması 23 Şubat'ta
18.06: Mahkeme beraat ve birleştirme taleplerini reddetti. Pınar'ın savunmasının bir dahaki celsede alınmasına, Pınar'ın imzasının bulunup bulunmadığının araştırılmasına ve duruşmanın 23 Şubat saat 10.00'a ertelenmesine karar verildi.
18.04: Avukat Pınar, müvekkili için derhal beraat ve davaların birleştirilmesi talebinde bulundu.
18.00: Avukatı Saffet Pınar İstanbul Üniversitesi'nden Ezgi Pınar'ın Almanya'da sözleşmeli öğretim görevlisi olarak çalıştığı için mahkemeye katılamadığını söyledi.
İmzanın çekilip çekilmediği incelenecek
17.58: Mahkeme İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü'ne yazı gönderilmesine ve Polat'ın imzasını ne zaman çektiğine ilişkin araştırma yapılmasına karar verdi. Duruşma 23 Şubat, 10.40'a ertelendi.
Polat: İmzamı çektim beraat talep ediyorum
17.54: Avukat Orhan Kılıç esasa ilişkin savunmasını daha sonra sunacağınısöyledi. "Suça konu olan bildiriden müvekkilim imzasını çekmiştir" dedi.
17.45: İstanbul Üniversitesi'nden Veli Polat'ın davası başladı. Polat "Barış olsun, anneler ağlamasın diye bu bildiriye imza atım. Sonradan bu işe farklı anlamlar yüklenmeye başlandığını öğrendiğimde imzamı 3 ekim 2017'de geri çektim" diye konuştu.
İstanbul Üniversitesi'nin de kendisi hakkında idari soruşturma uygulamadığını belirtti. Polat önce derhal beraatini, gerçekleşmediği takdirde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep etti.
11. Duruşma
Çilengir'in duruşması da 22 Aralık'a ertelendi
17.40: Mahkeme diğer davalardaki gerekçelerin aynısını sunarak tüm talepleri yine reddetti. Ek süre talebini onaylayarak duruşmayı 22 Aralık 10.30'a erteledi.
17.30: Avukatlardan Ali Saydı davaların İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dört akademisyenin yargılandığı dava dosyasıyla birleştirilmesi yönünde talepte bulundu.
17.27: Avukat Devrim Avcı söz alarak "Çilengir hakkında suç unsuru oluşmadığı" gerekçesiyle derhal beraat talebinde bulundu. Suça konu olan metnin ifade ve düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini ekledi.
17.25: İstanbul Üniversitesi'nden Sezen Çilengir'in davası başladı.
10. Duruşma
Talepler reddedildi, sonraki duruşma 23 Şubat'ta
17.20: Savcı derhal beraat ve birleştirilme taleplerinin reddini talep etti. Keleşoğlu savunma için ek süre talep etti. Mahkeme duruşmanın 23 Şubat 10.20'ye ertelenmesine karar verdi.
Keleşoğlu'nun avukatı beraat ve davaların birleştirilmesi talebinde bulundu
17.07: İstanbul üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Erhan Keleşoğlu'nun davası başladı.
17.10: Söz alan Avukat Sevgi Epçeli Arslan Barış Bildirisi metninin tamamen ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu söyleyerek derhal beraat kararı verilmesini ve "usul ekonomisi açısından ve sağlıklı yargılama ile çelişkili kararların önlenebilmesi için" davaların İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dava dosyasıyla birleştirilmesini talep etti.
Epçeli-Arslan ayrıntılı savunma sunabilmek için ek süre istediğini de beyan etti.
9. Duruşma
Duruşma 23 Şubat'a ertelendi
16.50: Mahkeme 10 Mart 2016 tarihli ikinci bildiride Üstel'in imzasının olup olmadığının araştırılması ve savcının esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için duruşmayı 23 Şubat 2018 saat 10.00'a erteledi.
Avukat İlkiz: Bu iddianamenin bir fikri yok
16.24: Üstel'in ardından söz alan Avukat Fikret İlkiz iddianamenin adil yargılanma hakkına, Anayasa'nın ve AİHM'nin ilgili maddelerine aykırı olduğunu söyledi:
"Yüklenen suç belirsiz olmamalıdır, savunma hakkı kısıtlanmamalıdır. Usulüne uygun açılmamış dava da sözleşmenin adl yargılanma hakkına aykırıdır. Yargılanan kişiler akademisyen. Bu iddianamenin hiçbir fikri yoktur.
"Bilgi üniversitesi'ndeki Chris Stephenson 1128 kişiyle ilişkili yazılıyorsa ilk duruşmada hakkında beraat kararı verildiği de yazılmalıydı. Kendi kişisel zanlarınızı iddianameye yansıtamazsınız."
Prof. Dr. Üstel savunmasını yaptı
16.13: Galatasaray Üniversitesi'nden Prof. Dr. Zübeyde Füsun Üstel'in davası başladı. Üstel savunmasında suçlamaları kabul etmediğini söyledi ve beraatini talep etti:
"BAK bildirisini yeniden başlayan çatışma ortamında imzaladım, değerlerim ve ilkelerim var. Birey olarak insan yaşamını ve onurunu en üstün değerler olarak görüyorum. Bu çerçevede medyadan yansıyan fotoğraflar gelecek konusunda umutsuzluğa sevk etti beni.
"Tüm kesimler için adil ve sürdürülebilir barış için ifade ve basın özgürlüğü dahilinde barış talebinde bulundum."
8. Duruşma
İstanbul Üniversitesi'nden Ayten Alkan davaya katılmadı. Mahkeme bir sonraki duruşma tarihini 22 Aralık saat 10.00 olarak belirledi.
5, 6 ve 7. duruşmalar
Üç akademisyenin daha davası 22 Aralık'ta
16.10: Avukatlar birleştirme ve derhal beraar teleplerini yineledi. Mahkeme bu taleplerin reddine, Yüksel'e savunma için ek süre verilmesine karar verdi. Duruşma 22 Aralık saat 10.15'e ertelendi.
16.00: İstanbul üniversitesi'nden Prof. Dr. Şahika Yüksel'in davası başladı. Aslında raporlu olduğunu söyleyen Yüksel derhal beraat talebi için duruşmaya geldiğini söyledi. Yüksel savunma için ek süre talebinde bulundu.
Bütün talepler reddedildi
15.54: Mahkeme derhal beraat ve birleştirmenin yanı sıra Avukat Gülbahar'ın 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dosyanın getirtilmesi yönündeki talebini de reddetti. Duruşma 22 Aralık, 9.45'e ertelendi.
15.50: Avukat Hülya Gülbahar 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dört akademisyenin yargılandığı dava dosyasının bir sonraki duruşmada bu mahkemeye getirilmesini talep etti.
15.40: İstanbul Üniversitesi'nden Ayşe Rezan Tuncay'ın davası başladı. Tuncay savunma için ek süre talep etti. Avukatlar da derhal beraat ve birleştirme taleplerini yineledi.
Mahkeme başkanından avukatlara salondan çıkarma tehdidi
15.35: Avukatların verilen duruşma gününe itiraz etmesi üzerine mahkeme başkanı avukatlara "Güle güle avukat hanım" diyerek sesini yükseltti. "Sizin durumunuza göre duruşma gününü seçemem" diyen Mahkeme Başkanı avukatlar salondan çıkarmakla tehdit etti. "Gerekirse avukatsız ifade alırız" dedi.
"Ayrı ve farklı kişiler olduğu için birleştirilemez"
15.30: Mahkeme "Her bir dosyadaki kişilerin ayrı ve farklı kişiler olması, cezaların şahsiliği ve aralarında şahsi bağlantı olmaması nedeniyle" davaların birleştirilmesi talebini reddetiti.
Ayrıca beraat talebi de reddedildi. Savunma yapmak için sanığa ve avukatlarına ek süre veren mahkeme "sanığın imzasının ve imzalanan metnin araştırılması" için duruşmayı 22 Aralık 9.30'a erteledi.
Avukatlardan birleştirme ve derhal beraat talebi
15.10: Söz alan Avukat Ziynet Özçelik usule ilişkin açıklamasında tek bir olay, tek bir metin ve tek bir iddianame olduğunu belirterek "Ayrı davalar adil yargılanma hakkı önünde engel teşkil etmektedir" dedi.
Soruşturma kapsamında açılan bütün davaların "hukuki ve fiili irtibat bulunduğu gerekçesiyle", İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dört akademisyenin yargılandığı dosyayla birleştirilmesi talebinde bulundu.
14:56: Avukat Meriç Eyüboğlu öncelikle derhal beraat talebinde bulunarak "Delil olan yalnızca bildiridir. Bu da dosyadadır. Toplanacak başka delil yoktur" dedi. İddianamedeki suçlamalara da değinen Avukat Eyüboğlu, "Niçin sadece devleti eleştirdiniz sorusu yöneltiliyor iddianamede. Muhatapları elbette devlet" ifadelerini kullandı.
14.53: Beşinci duruşma İstanbul Üniversitesi'nde Araştırma Görevlisi Aslı Aydemir İnönülü'nün kimlik tespitiyle başladı.
3. ve 4. Duruşma
GSÜ'den iki akademisyenin duruşması 22 Aralık'ta devam edecek
14.49: Galatasaray Üniversitesi'nden (GSÜ) Nazlı Ökten Gülsoy'un duruşması da aynı gerekçelerle 22 Aralık 13.45'e ertelendi.
14.47: Mahkeme savunma için ek süre talebini kabul ederek duruşmanın 22 Aralık' saat 13.30'a ertelenmesine karar verdi.
Mahkeme başkanı: Önemli olan savunmanın kutsallığı
14.43: Çankaya-Eksen savunma için ek süre talep etti. Avukat Koyuncu 301 üzerinden yargılama talep ettikleri için savunma hazırlamadıklarını söyledi.
Mahkeme başkanı "Bizim için önemli olan savunmanın kutsallığıdır. Tabi süre vereceğiz. Ama iddianame herkese gitti. Savunmanızı ona göre hazırlayın siz de" diye konuştu.
Avukat Koyuncu TCK 301'den yargılama istedi
14.40: Mahkeme Avukat Koyuncu'nun söz konusu talebini "TCK'nın 301. maddesinin uygulanma şartlarının oluşmadığı" gerekçesiyle reddetti.
14.30: Üçüncü duruşma Galatasaray Üniversitesi'nden Zübeyde Gaye Çankaya Eksen'in kimlik tespitiyle başladı.
Avukat Osman İlkan Koyuncu usüle ilişkin itirazını yapmadan önce mahekemden bir talebi olduğunu söyledi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dört akademisyenin yargılandığı davada Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 301. maddesinde düzenlenen "Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama" suçlamasıyla Adalet Bakanlığı'nda yargılama izni istendiğini anımsattı.
Koyuncu beyanının sonunda mahkemeden Adalet Bakanlığı'ndan TCK 301. maddeden yargılama yapılması için izin istenmesini talep etti.
2. Duruşma
Önder'in duruşması da 23 Şubat'ta devam edecek
13.26: Mahkeme yarım saat yemek arası verdi.
13.24: Avukatlar Yeniaras ve Mehmet Ümit Erdem bir önceki duruşmada sundukları savunmayı tekrar sunarak Önder için de derhal beraat talep etti.
Mahkeme Önder'in 10 Mart 2016 tarihli ikinci bildiride imzasının bulunup bulunmadığını araştırmak amacıyla duruşmanın 23 Şubat 9.30'a ertelenmesine karar verdi.
Prof. Dr. Önder savunmasını yaptı
13.10: İstanbul Üniversitesi'nden emekli Prof. Dr. İzzettin Önder'in kimlik tespitiyle ikinci duruşma başladı. Önder mahkemeye sunduğu savunmada bildiriyi sosyal medyadan görüp imzaladığını ve yaptığının düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
"Bildiride sadece barışın ve toplumsal huzurun tesis edilmesi gerektiği vurgulanmıştı. Buna karşılık şu anda neyle suçlandığımı anlamış değilim. Suçlamayı kabul etmiyor, beraatimi talep ediyorum.
"Kimseden talimat almam mümkün değil. Maksadım devleti suçlamak değil, sivil halkın güvenliğini sağlama hususunda gösterdiği hassasiyete aykırı davranan yetkilendirilmiş kişi veya kişilerin yine devletçe tespit edilip yargılanmasını gerçekleştirmektir."
1. Duruşma
Duruşma 23 Şubat'ta devam edecek
13.01: Savcı, Altınay-Cingöz'ün imzalamış olduğu ve iddianameye konu olan Ocak 2016 tarihli bildiri metninden imzasını çektiği yönündeki beyanının araştırılmasını talep etti.
Mahkeme, Altınay-Cingöz'ün imzasını çektiğine ilişkin beyanına karşılık İstanbul Üiversitesi Rektörlüğü'ne yazı yazılıp konunun araştırılmasına karar verdi.
Ayrıca, istenen hususların dosyaya gelmesine binaen esas hakkındaki mütalaasını bildirmesi için dosyanın savcıya gönderilmesine karar verdi.
Duruşma bu nedenlerle 23 Şubat 2018 saat 09.30'a ertelendi.
Yeniaras esasa ilişkin savunmasında beraat talep etti
12.37: Yeniaras savunmasında adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini belirterek Sedat Peker'in akademisyenlere ilişkin söylediği "Oluk oluk kan akıtacağız" sözlerini anımsattı. "Kimse karşı çıkıp burası dağ başı mı diye sormadı" dedi.
TIKLAYIN - Sedat Peker'den Akademisyenlere Tehdit: Oluk Oluk Kanlarınızı Akıtacağız
Barış Bildirisi'ne ifade atmanın ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu belirten Yeniaras Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) de aynı minvalde verdiği örnek kararları sundu. Bağımsız ve tarafsız bir yargılama ve beraat talebinde bulunan Yeniaras, suçlamaları kabul etmediklerini söyledi.
11.56: Mahkeme başkanı avukatlara ve sanığa eklemek istedikleri bir şey olup olmadığını sordu. Avukat Yeniaras esasa ilişkin savunma yaptı. Yeniaras savunmasında Birleşmiş Milletler ve UluslararasI Af Örgütü raporları ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden (AİHM) ifade özgürlüğüne ilişkin örnek kararlar sundu:
"İddianame savcısı iddianameyi tarihsel ve konjonkturel ele almıştır. Müvekkilimizin işlediğini iddia ettiği uç iddianamede yoktur. İddianame suçta ve cezada şahsilik ilesinin açık ihlalidir. Biz bu iddianameyi 'havuz iddianamesi' olarak değerlendiriyoruz.
"İddianamede Türkiye'nin itibarını zedelemekten söz ediliyor. Oysa bu davada açıkça ihlal edilen ifade özgürlüğü hakkıyla Türkiye kendi taraf olduğu uluslararası sözleşmeleri çiğniyor.
"Yanlış yapanları, usul ve yasaya aykırı karar alanları şikayet etmek suç değildir. Devletin organlarını eleştirmek, ihlallerini söylemek suç değildir. Akademisyenlerin bildirisinde muhatap devlettir. Buna dehal son verin demek suç değildir. Bildiride örgüt adına tek bir söz yok. Yalnızca Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki Kürt halkı vardır. Akademisyenler muhattap gördüğ hükümete 'Biz de varız, yaraları birlikte saralım' demiştir."
Savcı imzayı sordu
11.54: Savcı Altınay-Cingöz'e "Hakkınızda adli veya idari soruşturma başladıktan sonra mı imzanızı çektiniz" diye sordu. Cingöz imzasını hakkında idari soruşturma açıldıktan sonra çektiğini söyledi.
Altınay-Cingöz savunmasını yaptı
11.45: Altınay-Cingöz savunmasını sundu, beraatini talep etti:
"Meslekte 16 yılımı doldurdum, hayatım boyunca akademide kalmak istedim. Tek idealim bilim insanı olmak ve topluma hizmet etmek.
"11 Ocak 2016'da attığım imza bu amaçladır. Her vatandaş gibi 2016 başındaki olayları üzüntüyle izliyordum. Avukatların AİHM başvurularını biliyordum. Yaralılara ambulans gerektiği, cenazelerin buzlukta bekletilmesinin acısını derinden hissettim. Neticede barışa katkısı olacağını düşündüm. Sosyal medyada hedef haline getirilmemizle kabus başladı. Barışın bir parçası olmak için attığım imza ile sanık olmamıza şaşkınım. Beraatimi talep ediyorum."
Savcı talebi reddetti
11.42: Cumhuriyet Savcısı "Derhal beraat kararı verilebilmesi için delil değerlendirmesi yapılması eylemin açıkça suç olmadığını belirlenmesi, iddianame anlatımı ve dosya kapsamı dikkate alındığında sorgusu yapılıp savunması alındıktan sonra hüküm kurulabileceği" nedenleriyle derhal beraat talebinin reddini talep etti.
Mahkeme başkanı da "Her ne kadar sanık müdafi tarafından derhal beraat tale edildiyse de suçun niteliği, yargılama ve delil değerlendirmesi yapılmasındaki zorunluluk dikkate alındığında derhal beraat şartlarının oluşmadığı anlaşılmıştır" diyerek Yeniaras'ın talebini reddetti.
İlk duruşma başladı
11.36: İlk duruşma İstanbul Üniversitesi'nden Dr. Asistan Ayda Rona Aylin Altınay Cingöz'ün kimlik tespitiyle başladı. Altınay-Cingöz savunmasını avukatından sonra yapacağını söyledi.
Altınay-Cingöz'ün avukatı Arın Gül Yeniaras, "Burada herhangi bir kasıt yoktur. şiddetin durması için bu bildiri imzalanmıştır. Devletten başka hiçbir muktedir taraf görülmemiştir. Kendisi müzakerelerin barışa hizmet sunacağını bilen bir akademisyendir" diye konuşarak Cingöz'ün derhal beraatini talep etti.
20 Ocak 2017'de Altınay-Cingöz'ün idari soruşturma sonrası imzasını geri çektiğini de savunmasını ekleyen Yeniaras, derhal beraat talebini yineledi.
Duruşma salonuna girildi
11.32: Davaların saat 10.00'da başlayacağı duyurulmuştu. Duruşma salonuna 11.32'de girişler yapıldı.
Ne olmuştu? 1128 akademisyen, 10 Ocak 2016'da "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" adına "Bu Suça Ortak Olmayacağız" başlıklı bildiriyi yayınladı. Toplam imza sayısı 2212'ye ulaştı. Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy ve Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı Barış İçin Akademisyenler/İstanbul grubu adına "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisi kapsamında yaşananları basın toplantısıyla paylaştı. (10 Mart 2016) Camcı dışındaki üç akademisyen 15 Mart 2016’da; tutuklama kararı çıktığında yurtdışında olan Camcı ise Türkiye’ye döndüğünde 31 Mart 2016’da “örgüt propagandası” suçlamasıyla tutuklandı. Dört akademisyen 22 Nisan 2016'daki ilk duruşmada serbest bırakıldı. İlk duruşmada savcı suçlamayı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 301. maddesinde belirlenen "Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama" şeklinde değiştirmesiyle yargılama izni için Adalet Bakanlığı'na başvuruldu. Ekim 2017'de en az 148 imzacı akademisyen hakkında da iddianame hazırlandı. Savcı İsmet Bozkurt'un hazırladığı iddianamede imzacı akademisyenler 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 7/2 maddesinde yer alan "Terör örgütü propagandası" ile suçlandı. İlk duruşmalar 5 Aralık 2017'de görüldü. |
(TP)