Modacı Barbaros Şansal’ı Atatürk Havalimanı'nda darp eden 12 şüpheli hakkında 5 yıl 4'er aya kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı.
Doğan Haber Ajansı’ndan (DHA) Serpil Kırkeser’ın haberine göre, Şansal'ın Kuzey Kıbrıs’tan getirildiği Atatürk Havalimanı'nda darp edilmesine ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, Şansal'ı darp eden 12 şüphelinin "Basit yaralama", "Hakaret" ve "Tehdit" suçlarından 1'er yıldan, 5 yıl 4'er aya kadar ayrı ayrı hapislerini talep etti.
TIKLAYIN - MODACI ŞANSAL’A TWEET’TEN BERAAT, VİDEODAN HAPİS
Barbaros Şansal’a, yılbaşı gecesi paylaştığı videodaki sözleri nedeniyle Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 301. maddesindeki “Türk milletini ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni alenen aşağılama” suçundan 6 ay 20 gün hapis cezası verildi. Ceza ertelendi.
Şansal, tweet’leri nedeniyle yargılandığı TCK2nın 216. maddesindeki “halkın bir kesimini din, mezhep farklılığına dayanarak alenen aşağılama” suçundan ise beraat etti.
“TGS personelince darp edildi”
İddianamede 2 Ocak 2017’deki olay şöyle anlatıldı:
“İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Barbaros Şansal hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 216/3 (Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama) maddesi uyarınca gözaltı karar verdi.”
“Şansal 2 Ocak 2017 günü KKTC'den uçak ile 22.50'de Atatürk Havalimanı'na getirildi ve uçaktan indirilerek, ekip otosuna bindirileceği esnada Atatürk Havalimanı'nda yer hizmeti sağlayan 'TGS' [Turkish Ground Services] isimli şirket personeli tarafından darp edildi.”
“Personel, ayrıca Şansal'a tehdit ve hakaret içerikli sözler sarf etti.”
“4 Ocak 2017 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda Barbaros Şansal'ın üzerindeki yaralanmaların basit müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olduğu belirtildi.”
Paylaşımları “gururlarına” dokunmuş
12 şüpheli ise ifadelerinde suçlamaları reddetti.
Şüpheliler, “Şansal'ın paylaşımlarının gururlarına dokunduğunu, kendisine bunun sebebini sormak için yaklaştıklarını ancak kesinlikle fiziki müdahalede bulunmadıklarını” ileri sürdüler.
Şansal: Polisler kalabalığın önünden çekildi
Soruşturma kapsamında müşteki sıfatıyla ifadesi alınan Barbaros Şansal ise şunları söyledi:
“2 Ocak’ta İstanbul Atatürk Havalimanı'na getirildim. Uçakta yanımda bir polis memuru vardı. Beni Atatürk Havalimanı'nda Güvenlik Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memurlarına uçağın kapısında teslim etti.
“Güvenlik Şube Müdürlüğü'nde görevli memurlarca bir araca bindirilmek üzere beraber uçaktan inerken etraftan ben bir kalabalığın olduğunu gördüm.
“Son iki basamağa geldiğimde havalimanında görevli iki polis memuru kalabalığın önünde duruyordu. Ben tam son iki basamağa geldiğimde bu iki görevli memur kalabalığın önünden çekildi ve o esnada kalabalığın bana saldırısı başladı.
“Yere düştüğümde başımı betona vurdum”
“Kalabalığın tekmeli ve yumruklu saldırısına maruz kaldım. Ayrıca kalabalık tarafından cinsiyetçi, ayrımcı, sinkaflı küfürleri ve 'Seni öldüreceğiz, buradan çıkamayacaksın' şeklinde tehditlerine maruz kaldım.”
“Daha sonra orada bulunan kalabalık beni içine çekti ve darp etmeye devam ettiler. Ben can havliyle kalabalığın içerisinden koşarak orada bulunan bir arabaya doğru hamle yaptım ve koşmaya başladım. Fakat o kalabalık beni takip etti.
“İçlerinden biri üzerime doğru atıldı ve beni yere düşürdü. Yere düştüğümde başımı betona vurdum. Kalabalık orada beni toplu olarak linç etmeye başladı.”
Polis: “Gördün mü boğulmak nasıl oluyormuş”
“Güvenlik Şube Müdürlüğü'nde görevli bir polis beni o kalabalığın içerisinden aldı ve beyaz renkli bir araca bindirdi.
“Araca bindikten sonra aracın sağ tarafından ben uçaktan inerken kalabalığın önünde bulunan ancak tam ineceğim esnada kalabalığın önünden çekilerek benim darp edilmeme olanak sağlayan havaalanında görevli polis memuru araca bindi.
“Araca bindikten sonra bana 'Gördün mü boğulmak nasıl oluyormuş' dedi. Ben bunun organize bir saldırı olduğunu anladım.
“Ayrıca aynı şahıs ayakkabım arbede esnasında kaybolması dolayısıyla bana 'Şimdi sana nalbant mı almamız gerekir?' dedi.
“Polis ‘Şikayetçi değilim’ tutanağı imzalatmak istedi”
“Araç A Kapısından geçerek otoparka geçti. Burada yine aynı görevli polis memuru bana bir tutanak uzatarak bunu imzalamamı söyledi. Ben tutanağın ne olduğunu sorduğumda bana 'Yaşanan arbede ile ilgili şikayetçi olmadığına dair bir tutanak' dedi.
“Araçta o esnada yalnızdım. Ben yaşadığım şokun etkisiyle verilmiş olan tutanağı imzaladım. Ancak kendisine gerek linç girişiminde bulunan TGS görevlileri, gerekse Atatürk Havalimanı'nda görevli polis memurlarından şikayetçi olacağımı söyledim.
“Olay sebebiyle yer hizmeti sağlayan TGS isimli şirket görevlilerinden ve Atatürk Havalimanı Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memurlarından şikayetçiyim.
“Ayrıca benim linç görüntülerimi kayıt edip bunu ulusal ve uluslararası basına servis eden polis memurlarından da şikayetçiyim.”
“Basit yaralama”, “Tehdit” ve “Hakaret”
İddianamede şüpheliler A.Ç., B.Ş., B.Y., E.E.,F.Ş.Y.,M.T., M.S.,O.Y.,S.Ö., S.T., Y.B., Y.G.'nin "Basit yaralama", "Hakaret" ve "Tehdit" suçlarından 1'er yıldan 5 yıl 4'er aya kadar ayrı ayrı hapisleri talep edildi.
İddianame kabul edilirse şüpheliler önümüzdeki günlerde Bakırköy Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanmaya başlayacak. (AS)