* Fotoğraf: Barbaros Şansal'ın Twitter hesabından.
Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Modacı Barbaros Şansal’a, Türk Ceza Kanunu’nun 301. Maddesi* uyarınca 3 ay 22 gün hapis cezası verildi.
Cumhurbaşkanı, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “kişilik haklarına saldırı kastıyla şeref, haysiyet ve onuruna yönelik hakaret, saldırı ve iftirada bulunduğundan” şikayetçi olduğu davada mahkeme bugün (7 Eylül) karar verdi.
Avukatı Efkan Bolaç, suçun unsurları oluşmadığından Şansal'ın beraatını talep etti.
Ancak İstanbul 52. Asliye Ceza Mahkemesi, Şansal hakkında hem hapis cezasına karar verdi hem de bu cezada ertelemeye gitmedi, para cezasına çevirmedi. Şansal’ın karara istinafta itiraz etme hakkı bulunuyor.
Bilirkişi: Hakaretamiz ve rencide edici
Şansal’ın videodaki sözleri, mahkemece bilirkişiye de gönderildi. Bilirkişiden, sözlerin hakaret içerip içermediğini tespiti istendi.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nden Doç. Dr. İsmail Karaca imzalı bilirkişi raporunda, “Pislik” ve “dikmek” gibi ifadelerin, hakaretamiz ve rencide edici olduğu ifade edildi.
“Direne direne kazanıyoruz”
İddianamede, Şansal’ın kendi Twitter hesabından 1 Aralık 2017’de paylaştığı videodaki şu sözleri suça konu oldu:
“Ve Semih beraat... Ve Nuriye tahliye… Ve iktidarın pisliği dünyanın gözünün önünde. Ben ne kadar uzakta olsam da... Köklerimin olduğu yerlerden gelen mutlu haberlere seviniyorum. Sizlere de tek bir şey söylüyorum. Direne direne kazanıyoruz. Dike dike bunları yollayacağız. Laik, demokratik, sosyal hukuk devletini bir kez daha münasip bir yerlerine sokacağız. Şimdi lütfen, beni izlemeye devam etmeyin. Çünkü hayat bana güzel. Bakın arkamda fullmoon var. Yani dolunay. Bu yüzden hayatın tadını çıkarmaya devam edin ve lütfen birbirinizi sevin. Çünkü yarına çıkmaya senediniz yok.”
Şansal ise savunmasında, “OHAL KHK’sı ile kamu görevinden uzaklaştırılan Semih Özakça ve Nuriye Gülmen'in davası kapsamında gelişmelerden haber vererek sosyal, laik, demokratik, hukuk devletine vurgu yapmak istediğini, isimlerini belirttiği kişilerin tutukluluk halleri nedeniyle AİHM'e yapılan müracaatın reddedilmesine tepki olarak Brüksel'de bulunan Avrupa Parlamentosuna atıfta bulunarak mahkemenin ret kararını protesto etmek amacıyla böyle ibareler kullandığını, sözlerinin anlamı tamamen eleştirel olarak Semih Özakça ve Nuriye Gülmen hakkında ret kararı veren AİHM'ne eleştiride bulunmak üzere olduğunu” söyledi.
Sancak Savcı Celal Karadere, Şansal’ın bu sözlerinin “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini alenen aşağılama kapsamında değerlendirilebileceği” kanaatine vardı.
Şansal hakkında “Türk Milletini Alenen Aşağılama TCK 301/1. Maddesi kapsamında talep edilen soruşturma izni”, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünce verilince dava da açıldı.
Bugünkü 7. Duruşmada da mahkeme karar verdi.
Daha önce de aynı maddeden ceza
Barbaros Şansal 31 Aralık 2016’da sosyal medyada, çok sayıda gazetecinin gözaltında olduğu, yolsuzluk ve çocuklara yönelik istismar iddialarının yaygın olduğu bir dönemde insanların yeni yılı kutlamasını eleştirdiği ve sonunda “Bokunda boğul Türkiye” dediği kısa bir video mesaj paylaşmıştı.
Şansal 2 Ocak'ta Kuzey Kıbrıs'tan sınır dışı edilerek Türkiye'ye gönderildi. Atatürk Havalimanı'na varışında polisler tarafından gözaltına alınmadan önce uçağı terk ederken bir grubun saldırısına uğradı. Darp sonucu vücudunda kesikler ve yaralar meydana geldi.
Şansal 3 Ocak'ta tutuklandı, 2 Mart’ta tahliye edildi. Şansal’a, yılbaşı gecesi paylaştığı videodaki sözleri nedeniyle Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 301. maddesindeki “Türk milletini ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni alenen aşağılama” suçundan 6 ay 20 gün hapis cezası verildi. Ceza ertelendi.
* Türk Ceza Kanunu’nun 301. Maddesi şöyle:
(1) Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve Devletin yargı organlarını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Devletin askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, birinci fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
(3) Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.
(4) Bu suçtan dolayı soruşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır.
(AS)