Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Balyoz davasındaki delillerle ilgili soruşturma başlattı. Soruşturma dosyası İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi.
Savcılığın Balyoz davasında sahte delillerin kim ya da kimler tarafından üretildiğinin belirlenmesine yönelik sahtecilikle ilgili soruşturma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin yaptığı suç duyurusu üzerine başlatıldı.
Şüpheliler: Meçhul
Balyoz davasına bakan Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 236 sanıklı davada verdiği beraat kararının ardından “gazeteci Mehmet Baransu tarafından savcılığa teslim edilen 11 ve 17 no.lu CD'ler üzerindeki el yazılarının, yazı makinası ile sanık Süha Tanyeri'ye ait not defterinden kopyalanarak sahte olarak oluşturulduğunu” belirtti ve “sahteciliği yapan kişi veya kişilerin belirlenerek haklarında yasal işlem yapılması” için Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı.
Soruşturmayı Genel Soruşturma Bürosu Savcısı Halil İbrahim Başer yürüttü. 2015/50111 sayılı dosya üzerinden "Resmi belgede sahtecilik" suçlamasıyla başlatılan soruşturmada şüpheliler kısmı boş bırakılarak "Meçhul kişiler (Belirlenecek)" denildi.
Birleştirme talebi
Emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın avukatı Hüseyin Ersöz soruşturma savcısına, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nun Genelkurmay Başkanlığı'nın ihbarı ile soruşturma başlattığını belirten bir dilekçe sundu.
Avukat Ersöz, bu soruşturma dosyasının “davada kumpas” iddialarına ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma ile birleştirilmesini talep etti.
Anadolu Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim Başer ise Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin sahteciliği yapan kişi veya kişilerin belirlenerek haklarında yasal işlem yapılması ihbarı üzerine başlatılan soruşturmada yetkisizlik kararı verdi.
Savcı Başer yetkisizlik kararında, "Her ne kadar Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi karar vermiş ve Cumhuriyet Başsavcılığı'mıza suç duyurusunda bulunmuşsa da, olayın ilk müracaat yerinin ve sahte belgelerin teslim edildiği yerin Beşiktaş olması nedeniyle suç yerinin burası olduğu anlaşılmakla, Cumhuriyet Başsavcılığımızın yer itibariyle yetkisizliğine karar verildi" dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nun soruşturma dosyası ile bu dosyanın irtibatlı olduğunu belirten savcılık, dosyaların birleştirilerek yürütülmesi gerektiğini düşündüğünü ifade ettiği yetkisizlik kararında soruşturma dosyasının İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine karar verdi.
Mehmet Baransu tutuklu
Balyoz davasındaki delillerle ilgili yürütülen soruşturmada gazeteci Mehmet Baransu "Devletin güvenliği ilişkin belgeleri tahrip etme, amacı dışında kullanma, hile ile alma, çalma", "Devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme" suçlamalarıyla tutuklanmıştı. Halen Silivri Cezaevi’nde. (AS)
Ne olmuştu? |
"Balyoz", ilk olarak Taraf gazetesinin 20 Ocak 2010'daki haberinde açıkladığı 2003 tarihli "Balyoz Harekât Planı" başlıklı belgelerle gündeme geldi. İddialara göre plan, dönemin 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan'ın liderliğinde, darbe zeminini hazırlama amaçlı "Çarşaf", "Sakal", "Suga" ve "Oraj" kod adlı eylem planlarından oluşuyordu. Taraf gazetesinden Mehmet Baransu, 30 Ocak 2010'da elindeki belgeleri bir bavul içerisinde o dönem Beşiktaş'ta bulunan İstanbul Adliyesi'ne teslim etti. Bavulda 5 bin sayfadan fazla belge, 19 CD ve 10 teyp kaseti vardı. Belgelerde "Balyoz Harekât Güvenlik Planı"nın yanı sıra 1. Ordu Harekât Başkanı Kurmay Albay Süha Tanyeri'nin darbe hazırlıklarının konuşulduğu toplantıda aldığı öne sürülen özel notlar, altında dönemin Harp Akademileri Komutanı Hava Orgeneral İbrahim Fırtına'nın isminin olduğu "Oraj Harekât Planı", altında dönemin Donanma Komutanı Oramiral Özden Örnek'in isminin bulunduğu "Suga Harekât Planı" ve fişleme listeleri vardı. "BALYOZ HAREKÂT PLANI.doc" isimli word belgesi ve diğer tüm Balyoz belgeleri tek bir CD içinde yer alıyordu. Sanık avukatları, 5 Mart 2003'te oluşturulan CD'nin içerisinde 2008 ve 2009'a ait isimler, rütbeler, yer isimleri ve dijital veriler bulunduğunu öne sürerek CD'nin sahte olduğunu öne sürdü. Dava açıldı, savcı, sanıkların "Türkiye Cumhuriyeti icra vekilleri heyetini, cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs" suçundan, eski TCK'nın 147. ve 61. maddeleri gereğince 15-20'şer yıl arasında hapis cezasına çarptırılmasını istedi. İlk duruşma 16 Aralık 2010'da başladı. 29 Mart 2012'de savcı 920 sayfalık esas hakkında mütalaayı sundu. Davada 250'si tutuklu 365 sanık vardı. Dava 21 Eylül 2012’de tamamlandı, Davanın bir numaralı sanığı emekli 1. Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan ile Emekli Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek ve Emekli Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Halil İbrahim Fırtına'ya darbe girişiminde bulundukları iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Ardından eksik teşebbüste bulundukları gerekçesiyle cezaları 20 yıl hapis cezasına düşürüldü. AYM, 18 Haziran 2014’te verdiği kararla 230 Balyoz davası sanığının başvurusu üzerine verdiği kararda dijital veriler ve sanık dinlenilmesiyle ilgili konularda haklarının ihlal edildiğine hükmetti. Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti de 19 Haziran 2014’te Balyoz davasından tutuklu 230 sanığın tümünün tahliye edilmesine karar verdi. Anayasa Mahkemesi'nin hak ihlali kararı sonrası yeniden Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlanan Balyoz Davası'nda sanıkların tamamı 31 Mart 2015’te beraat etti. 6 Mayıs’ta açıklanan gerekçeli kararda, sanıkların mahkumiyetleri için delil olarak sunulan dijital delillerin sahte olduğu, sanıkların mahkumiyetlerine yetecek kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı ifade edildi. |