* Fotoğraf: Canva
İskoçya Özerk Yönetimi Başbakanı Nicola Sturgeon, dün (10 Ekim) lideri olduğu İskoç Ulusal Partisi (SNP) kongresinde konuştu.
Aberdeen kentinde düzenlenen kongrede partililere hitap eden Sturgeon, "bağımsızlığın İskoçya için zaruri olduğunu" söyledi.
Bağımsızlık referandumu için Birleşik Krallık Parlamentosu'ndan izin alınmasını zorunlu kılan yasaya karşı mahkemeye başvuran Sturgeon, Yüksek Mahkemenin İskoç Parlamentosunun referandum düzenlemeye yönelik yetkisinin olup olmadığını değerlendireceğini aktardı.
"İçten bir şekilde inanıyorum ki, modern dünyada bağımsız bir İskoçya'da yaşayan ilk kişiler biz olacağız" diyen Sturgeon, Birleşik Krallık'tan bağımsız olmak için ikinci bir referandumun, Yüksek Mahkemenin lehte karar vermesi halinde Ekim 2023'te yapılabileceğini açıkladı.
Sturgeon, "Westminster İskoç demokrasisine biraz saygı duysaydı, bu duruşma gerekli olmazdı. Ancak Westminster'ın öyle bir saygısı yok" dedi.
Yüksek Mahkemenin referanduma izin vermesi halinde, ikinci bağımsızlık referandum 19 Ekim 2023'te yapılabilecek.
"Ekonomi açısından daha yararlı olacak"
Ülkede hızla artan enflasyon ve geçim sıkıntısı yüzünden Birleşik Krallık'tan ayrılmalarının ekonomi açısından daha yararlı olacağını söyleyen Sturgeon, İskoçya'nın bağımsız olması halinde petrol gelirini 20 milyar sterlinlik bir yatırım fonunun kurulmasında kullanılacağını kaydetti.
İskoçya'nın "bağımsız ve başarılı bir ülke olmak için gereken her şeye sahip olduğunu" söyleyen Sturgeon, kemer sıkma politikaları ile Londra'daki Westminster hükümetinin "yüz binlerce insanı" yoksulluğa sürüklediğini ve bunun "bir kaos, felaket" olduğunu ifade etti.
Bağımsızlığın ekonomi için "mucizevi bir çare" sunmadığını söyleyen Nicola Sturgeon, bunun yine de Londra'daki hükümetinin "kontrolü ve kötü yönetiminden kaçmak için" gerekli olduğunu belirtti.
Sturgeon, bağımsızlığın Avrupa Birliği'ne (AB) yeniden üye olmak için gerekli olduğunu da tekrarladı.
2014 yılındaki referandumdan ret kararı çıkmıştıİskoç Ulusal Partisi, 18 Eylül 2014'te yapılan referandumda İskoçya halkı yüzde 55'le bağımsızlığı reddetmiş olsa da Brexit'in durumu değiştirdiğini ve yeni bir referanduma ihtiyaç olduğunu savunuyor. İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden (AB) çıkma kararı aldığı Brexit referandumunda İngiltereli yurttaşların aksine yüzde 62 ile karşı oy kullanan İskoçya halkı, istemedikleri halde AB'den çıkarıldıklarını söylüyor. Ancak, yeni bir bağımsızlık referandumu düzenlemek için Birleşik Krallık Parlamentosundan izin alınması gerekiyor. Öte yandan, Muhafazakar Partinin çoğunluğu elinde bulundurduğu 650 üyeli parlamentodan böyle bir izinin çıkmasının imkan dahilinde olmadığı tahmin ediliyor. Bu nedenle bağımsızlık yanlılarının alternatif yollar deneyebileceği değerlendiriliyor. Bu seçeneklerden birini, Birleşik Krallık Parlamentosundan izin alınmasını zorunlu kılan yasaya karşı mahkemeye gitmek oluşturuyor. TIKLAYIN - İngiltere'den İskoçya'nın ikinci bağımsızlık referandumuna izin çıkmadı Diğer bir yol ise merkezi hükümete rağmen referanduma gitmek ve olumlu sonuç çıkması halinde tek taraflı bağımsızlık ilan etmek. Brexit'e karşı oyİngiltere, Galler, Kuzey İrlanda ve İskoçya'dan oluşan Birleşik Krallık'ta, Haziran 2016'da yapılan AB referandumunda yüzde 48'e karşı yüzde 52 ile AB'den çıkma kararı alınmıştı. Referandumda İngiltere ve Galler "evet", İskoçya ve Kuzey İrlanda ise "hayır" oyu vermişti. İngiltere'nin AB ile vardığı Brexit anlaşmasıyla Kuzey İrlanda'ya ayrıcalıklı bir konum verilerek, fiili AB üyesi olarak kalmasına yol açan düzenleme yapılmış fakat İskoçya, İngiltere ile aynı koşullarda 31 Ocak'ta AB'den resmen ayrılmıştı. |
(SD)