Fatih'e bağlı Ayvansaray'ın Tokludede mahallesinde "kentsel dönüşüm" çerçevesinde üç ay içinde yıkım çalışmalarının başlayacağı söyleniyor. Dün (17 Temmuz) mahallede şantiye kurulmak istenmiş, ama mahallelinin tepkisi sonucu işe başlayamadan gitmek zorunda kalmışlar.
Mahalle yaklaşık 80 haneden oluşuyor. Mal sahibi olanlar genellikle üç kuşaktır orada yaşıyor; 50 yıl önce mahalleye gelenler de var. Geri kalanlar da son yıllarda gelen kiracılar. Mahalleli genelde esnaf.
2005'ten beri mahallede "kentsel dönüşüm" projesi başlatılmış. Mal sahiplerinin bir kısmı evlerini Altınboynuz İnşaat'a satmış. Ama geriye kalan yaklaşık 10 hane, evlerinin değerinin çok altında satın alınmak istendiğini söylüyor ve satışa direniyor.
Mahallenin eskileri "kendimizi bildik bileli burası yıkılacak derlerdi, sonunda yıkıyorlar işte" diyor.
Beş senedir mahallede yaşayan Sevim Erkalkan, bir üst mahalleden; kiracı olarak kaldığı ev "kentsel dönüşüm" çerçevesinde yıkılanlardan. Kiracı olduğu için zaten herhangi bir hakkı olmadığını düşünüyor; "git deyince çıkacağız, ama nereye gideceğimizi bilmiyorum" diyor.
Arzu Karumukoğlu de üst mahallede evi yıkılıp buraya gelenlerden. Doğma büyüme Ayvansaraylı. "Zenginlere satacaklarmış buraları. Sokaktayız bu sene" diyor.
Nevin Selvi de kiracı, ama 11 yaşından beri mahallede yaşıyor. "Kiralar çok pahalı; bir emekli maaşımla nereye gideyim" diyor.
"Şehrin merkezindeki evi ucuza satmam"
Reyhan Kasarcı da üç kuşaktır bu mahallede yaşayanlardan. "Evin metrekaresine 1500 TL veriyorlar. Şehrin merkezinde oturuyoruz. Bu kadar ucuza nasıl satalım. Ev vereceğiz diyorlar, ama evi nereden vereceği belli değil. Aldığı metrekareden daha az bir alanda ev verecek."
Kasarcı, evlerini hiçbir şekilde satmayacaklarını, gerekirse dava açacaklarını söylüyor.
"Sosyal devlet olsa, gelir doğru düzgün herşeyi konuşur anlatır. Buraları turistik yer diye rant oldu. Trilyonlara satacaklar. Bizim de gücümüz olmadığı için satacaksın diye dayatıyorlar."
60 yaşın üstündeki Hürü Akdeniz de kiracı. Kendisine Belediye'nin yardım sözü verdiğini söylüyor.
"Belediye'den toplantılara çağırdılar bizi. 'TOKi'den size ev ayarlayacağız. Sizi el verdiğince mağdur bırakmayacağız' dediler. Biz de inandık. Ama hiçbir şey söylemiyorlar. Ben bu yaşta nereye çıkayım. Maaşım yok bir şeyim yok, konu komşu yardımıyla geçiniyorum."
Şehriban İşbeceren, evini 40 yıl önce evlerde temizlik yaparak aldığını söylüyor. Üç katlı evi için biçilen fiyatı kabul etmiyor. "'Ya sat ya da 60 metrekare ev verelim' diyorlar. Hem eve kıymetli diyorlar hem de bu kadar veriyorlar. Beş çocuğum var, hepsi kirada oturuyor. Ben evi nasıl bırakayım, gelip sıkıştırıyorlar sürekli."
Yayla Hanım da evini satmayanlardan. Ev beş kardeşe ait, biri satmış, diğer dördü satmıyor. "Dört senedir şirketle mahkemeliğiz. Biz bu fiyata satmak istemiyoruz. Çok zor durumdayız, kiraya gitsek gidemeyiz, O parayla ev de satın alamayız. Tayyip'e oy verdik, koydu bizi sokağa." (NV/ŞA)