Süleymaniye'de "kentsel dönüşüm" çerçevesinde bugün içinde kiracıların oturduğu iki bina da haber verilmeden yıkılmak istendi.
"Osmanlı Mahallesi'ni canlandıracağız" denerek 2006'da yenileme alanı ilan edilen Süleymaniye'deki dönüşüm Fatih Belediyesi ile Büyükşehir Belediyesi kuruluşu KİPTAŞ tarafından yapılıyor.
Mal sahibi evini zorla ya da isteyerek KİPTAŞ'a sattı.Geriye konutlardaki kiracılar ve atölyeler kaldı. Onlar da yerlerini boşaltmak zorunda.
Sabah anonsu: Yıkım var
Hocıgıyaseddin Mahallelisi, bu sabah saat 7'de bir anons sesiyle uyandı: "Kalkın, evleri boşaltın, yıkıma geldik."
Bu sırada binaların elektriği ve suyu da kesildi. Evdekilerin direnmesi üzerine yıkım şimdilik durdu. Ancak yetkililer ailelere, yarın sabah yıkımı gerçekleştireceklerini söyledi.
Altı yıldır evlerinin yıkılacağını bilen mahalleli, "Gitmeyiz, ya da burası bizim" demiyor. Ancak kendilerine yıkımın haber verilmediğini, daha öncesinde belediye yetkililerinin "Okullar kapanınca yıkarız" sözü verdiğini söylüyor.
Sabah uykusundan uyanıp, kepçeyi bahçenin kapısında gören bir kadın, "Ne olduğunu anlayamadık" diyor.
Süleymaniye'nin büyük bir kısmı Kürt coğrafyasından zorunlu göçle gelen ailelerden oluşuyor.
Meliha Akar, 13 yıl önce Mardin'den göç etmiş; iki oğlu da özürlü; biri oksijen cihazına bağlı yaşıyor. Elektrikler kesildiği için oğlunun sağlığından endişelenen kadının çabaları sonucu oturdukları binanın elektriğini açmışlar.
Akar'ın eşi Aksaray'da bir otelde çalışıyor. Üç kızı ise okuyor; üniversiteye hazırlanıyorlar.
"İş yoktu mecburen buraya göçtük; bu eve yerleştik. Biz buradan gitmeyiz demiyoruz. Ama bu çocuklar okuyor. Önce ev bulmamız lazım, bu çocukları hemen başka okula kayıt ettirmek o kadar kolay mı?"
"Devlet el çekiyor, gençler dağa gidiyor"
60 yaşındaki Emine Kurtay, "Başbakan Erdoğan bunu mu reva gördü bize" diye açıyor kapıyı.
Sekiz yıl önce Mardin'den göç eden Kurtay'ın bir oğlu cezaevinde, psikolojik rahatsızlığı olan diğer oğlu askerliğini yaparken hava değişimi için geri gönderilmiş.
Son çıkan af yasası ile tutuklu oğlunun gelmesini bekleyen Kurtay, "Bekledim ki oğlum gelsin, birlikte ev bakalım. Ben yalnız başıma nasıl ev bulayım. Ama af ona çıkmadı, sekiz ay daha cezaevinde" diyor.
Konuşurken gözyaşlarını tutamayan Kurtay "Devlet bizden elini çekiyor" diyor ve şöyle devam ediyor:
"Tayyip Erdoğan'a sesleniyorum, bir Müslüman bunu yapar mı? Biz gitmeyeceğiz demiyoruz ki, burada bir hakkımız yok. Ama süre versinler, ev bulalım. Hiç haber vermeden birden bire ev yıkılır mı? Devlet bizden el çektikçe, üstümüze böyle geldikçe, gençlerimiz dağa gidiyor. Tutamıyoruz."
Biz mahalleden çıkarken elektrik ve sular hala kesikti. Atölye sahipleri ise en azından 20 gün mühlet verilmesi için pazarlık yapıyordu.
KİPTAŞ'ta çalışan Şehir Planlamacısı Murat Uzun, "Buranın yıkılacağı belliydi. Ne kadar süre versek yine gitmezler" diyor. Ailelere okul kapanana kadar mühlet verilebileceğini söylüyor. Sonra bize Süleymaniye'nin yenilendiğinde ne kadar güzel olacağını anlatıyor.
Süleymaniye'de neler oluyor?
16. yüzyılda Osmanlı mahallesi olarak şekillenen Süleymaniye'deki birçok cami, külliye ve medrese günümüze kadar korundu. Ancak o zaman "seçkin ve zengin zümrenin tercih ettiği yer iken" 1950'lerden itibaren etrafı yoksul yerleşim alanlarıyla çevrildi.
1977'de SİT alanı, 1985'te UNESCO'nun Tarih Miras Listesi'ne dahil edilen Süleymaniye, 2006'da yenileme alanı ilan edildi.
Beş etap şeklinde ilerleyecek yenileme, 938 bin metrekarelik alanda, 728 tescilli, 1239 tescilsiz yapıyı kapsıyor.
"Osmanlı Türk Mahallesi'ni canlandıracağız" denerek başlatılan projeyle ilgili 2007'de UNESCO'nun İstanbul Yürütme Komitesi, tarihi yapıların yıkılıp çelikle yeniden inşa edildiğini bunun da Osmanlı ahşap mimarisinin en güzel örneklerini ortadan kaldıracağını söylemişti. (NV)
* Süleymaniye'deki kentsel dönüşümle ilgili ayrıntılı yazı için tıklayınız.
* Fatih Pınar 2009'da Süleymaniye'de yaptığı fotoröportajı için tıklyınız.