Doğan Holding’in kurucusu ve Doğan Grubu Onursal Başkanı Aydın Doğan, Doğan Medya Grubu’nun Demirören Grubu'na satılmasının ardından T24’ten Doğan Akın’ın sorularını yanıtladı.
Doğan Medya Grubu’ndan 22 Mart’ta yapılan Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamada Demirören Holding’deki Demirören Medya Grubu’na grubun satışı ve devri konusunda görüşmelere başlandığı ifade edilmişti.
Doğan röportajında Türkiye’de kalacağını, yeni bir iş planı olmadığını, çocuklarının işlerini sürdüreceklerini söyledi.
TIKLAYIN - Aydın Doğan'ın 40 Yıllık Medya Yolculuğu
“Çalışanlar için gerekirse konuşurum”
Akın’ın Doğan Medya Grubu yayınlarında “büyük bir tasfiye olacağı” iddialarıyla ilgili sorusunu yanıtlayan Doğan, satış görüşmelerinde çalışanlarının durumunun gündeme gelmediğini çalışanların tabi olduğu bir hukuk ve hakları olduğunu söyledi:
“Görüşmelerimiz sırasında ‘Ben sizin yerinizde olsam gazetenin politikasına dokunmam’ dedim. Hükümet yanlısı gazeteler için de bu iyidir. Tabii bu söylediklerim şart olmaz ama bir tavsiyeydi. Ben çalışanlarımın hepsinden memnunum. Gerekirse de konuşurum.”
“Benden 1 milyar dolar vergi aldılar”
Akın’ın “Satıştan baskı gördünüz mü ve planladığınız bir şey miydi” sorusunu Doğan şöyle yanıtladı:
“Hayır. Ama bu sektörde çok çektim. Benden 1 milyar dolar vergi aldılar. Sonra da 260 milyon dolar aldılar. Bunu yapanların 16'sı da FETÖ'cü çıktı. Kimi tutuklandı, kimi kaçtı, ama 16'sı birden FETÖ'cü çıktı. Bu vergiyi benden niye aldılar hala anlamadım.
“İnsan hüzünleniyor tabii”
“Erol Simavi ‘Şekerim sen bu işin altından kalkamazsın’ dedi bana. Ben de ‘Niye öyle diyorsun, yaparız. Sen paranı aldın, ben gazeteyi’ demiştim. Erol Bey'e ‘Gel sen yönetim kurulu başkanı ol, ben başkan vekili olurum, dert etmem’ dedim, ama istemedi.
“Sonra Erol Bey'in kardeşi Haldun Simavi, Asil Nadir... Hepsi geldi geçti. Ama kimse bizim gibi tek kuşakta 40 yılı bulmadı. Erdoğan Bey'i (Demirören) yaklaşık 50 yıldan beri, Sirkeci yıllarımdan bu yana tanırım. Milliyet ve Vatan'ı almıştı zaten, oturduk anlaştık. Tabii prosedür, incelemeler devam ediyor hâlâ.
“59 yıllık iş hayatımın 40 yılı medyada geçti. İnsan hüzünleniyor tabii. Benim iş dünyasından birkaç dostum var, ama basın dünyasında çok dostum var. Onlar da devam edecek.”
“Bilerek, isteyerek hiç kimseye haksızlık etmedim”
Doğan, Akın’ın “Sahip olduğunuz yayınlardaki yaklaşımlarla ilgili gelen eleştirilere ne düşünüyorsunuz sorusuna ise şöyle cevap verdi:
“Metin Toker'in bir sözü vardı; adam gibi yapılırsa dünyanın en şerefli mesleğidir gazetecilik. Önümde bir tablo var, gemiler gidiyor. Victor Hugo'nun bir sözü var; ‘Senin denizlerde hangi dalgalarla boğuştuğuna bakmazlar, gemiyi limana ulaştırıp ulaştıramadığına bakarlar’ diye.
“Yanımızda uzun süre çalışıp iftira atan da çıktı. Ama ben bilerek, isteyerek hiç kimseye haksızlık etmedim. Bilerek, isteyerek hiç kimseye kötülük yapmadım. Gazeteleri gazeteciler çıkarır. Ama kurum vardır, kurumlar, ilkeler önemli. Yani Agop'un meyhanesinde kafayı çekip de uyduranlara müsaade etmedim.” (TP)
* Röportajın tamamı için tıklayın.