Mısır ve Tunus'taki protestocular ile dayanışma ifade etmek ve özerk Kürt bölgesindeki kamu hizmetlerinin kötülüğünü ve yolsuzlukları protesto amacıyla bir dizi sivil toplum örgütünce Süleymaniye'de düzenlenen mitingde şiddet patlak verdi.
Süleymaniye'de Perşembe akşam 19.00'dan başlayarak sokağa çıkma yasağı ilan edildi ve sokaklara polis ve güvenlik güçleri yığıldı.
Kürdistan Demokrat Partisi'nin (KDP) Süleymaniye'deki yerel merkez binasına düzenlenen saldırıdan birkaç saat sonra, Kürdistan başkenti Erbil'de, muhalif Gorran hareketinin, binası ateşe verildi.
Bir Gorran lideri IPS'ye Erbil'deki kendi şube binalarına yönelik saldırıdan KDP'yi sorumlu tuttuklarını söyledi.
Erbil'deki güvenlik güçleri çoğunlukla KDP' ye sadakatleriyle biliniyor.
Bu arada, KDP de Süleymaniye'de kendi binalarına yönelik saldırıda Gorran'a bağlı unsurların rol oynadığından kuşkulanıyor.
Gorran sözcüsü Muhammed Tofik, partisinin Süleymaniye'deki protestolar ve KDP binasına saldırıyla "hiçbir ilgileri bulunmadığını" söyledi.
Tofik, "Biz bugün olanlara temelden karşıyız.... Protesto düzenlemek istesek bunu alenen yapardık," dedi. KDP binasından göstericilere ateş açan nöbetçileri de eleştirdi.
KDP'nin lideri, Irak Kürdistan bölgesi başkanı Mesut Barzani. KDP'nin eski rakibi ve bugünkü müttefiki Kürdistan Yurtsever Birliği (KYB) Kürt hükümetinde yer alan ikinci büyük iktidar partisi. KYB başkanı Celal Talabani de Irak cumhurbaşkanı.
Kuzey Irak'ta Perşembe günkü olaylar, son haftalarda çeşitli Orta Doğu ülkelerini içine alarak Mısır ve Tunus'ta hükümetlerin çöküşüne yol açan kitlesel protesto dalgası ortasında patlak verdi.
Irak Kürdistanı son yıllarda halkın yolsuzluk ve kötü yönetimi protesto ettiği çeşitli gösterilere sahne oldu. Bu protestolar sırasında da çok sayıda insan öldürüldü ve yaralandı.
Süleymaniye'de Perşembe günü gerçekleşen mitingi düzenleyenler protestonun amaçları doğrultusunda birkaç açıklamanın okunması sonrasında protestocuların dağılmasını istemişlerdi. Ama onlarca protestocu devlet daireleri ve parti binalarının yer aldığı Salim Sokağına doğru yürüyüşü sürdürdüler.
Protestocular KDP yerel merkezine vardıklarında, Kürt yöneticilere karşı sloganlar atmaya başladı. Heman ardından da KDP binasını taşlayarak pencerelerini kırmaya başladılar.
Görgü tanıklarına göre paniğe kapılan bina nöbetçileri göstericilere ateş açtı. Süleymaniye'deki en yüksek sağlık görevlisinin yerel basına verdiği bilgiye göre bir kişi öldü ve en az 50 kişi de açılan ateş sonucu yaralandı.
"Başımı yalayıp geçen mermilerin sesini duyabiliyordum. İkincisini duyduğumda ölüyorum sandım. Kalabalığın üzerine ateş ediyorlardı," diyor Perşembe günü protestocular arasında yer alan internet günlükçüsü Karzan Kardozi, IPS'ye. "Biz yaklaşık üç dakika bir otoparkta saklanırken onlar hala ateş ediyorlardı."
"Soruşturma açılması gerekiyor," diyor Kardozi. "Halka ateş açanlar ya adalet önüne çılkarılacak ya da hükümet halk nezdinde daha fazla itibar kaybına uğrayacak.
Irak Kürdistanında gerginliğin artışının, bölgedeki olaylar ve protestoların yaygınlaşması olasılığı karşısında ciddi bir istikrarsızlığa neden olmasından korkuluyor.
Pek çok kişi Perşembe günkü gösterileri, Kürt yetkililerin halka hizmet götürme, artan yolsuzluklarla mücadele ve ciddi siyasi reformları gerçekleştirmedeki başarısızlıklarının Kürt toplumunun çeşitli kesimlerinde yol açtığı bastırılmış hoşnutsuzlukların açığa çıkışı olarak değerlendiriyor.
"Kürdistan'ın Kurulu düzeni ciddi bir özeleştiride bulunmada, kendi eylemlerini, değerlendirmede ve halkın şikâyetlerini giderecek ciddi tedbirler almada başarısız oldu," diyor, protestocular arasında yer alan aktivist Rahman Gharib.
"İçerideki yaygın hoşnutsuzluğun bölgedeki protesto dalgasıyla birleşmekte olduğu gerçeği, Kürt yetkilileri halkın taleplerini karşılamaya zorlayacaktır," diye düşünüyor.
Süleymaniye'deki kanlı olaydan kısa bir süre sonra KDP'nin yayınladığı bildiride "güvenlik güçleri oynamaları gereken rolü üstlenmeyince KDP binasını koruyan az sayıdaki muhafız kendilerini savunmak zorunda kaldı. Ne yazık ki, sonuçta bazı saldırganlar vuruldu." deniyordu.
Erbil'in aksine, Süleymaniye'de güvenlik güçleri KYB'ye bağlılığıyla biliniyor.
Bir zamanlar KYB'nin kalesi olan Süleymaniye'ye şimdi muhalefet hareketi Gorran egemen. Mısır ve Tunus'taki halk ayaklanmasından esinlenen Gorran Ocak sonunda yayınladığı bildiriyle Kürt hükümeti ve parlamentosunun dağıtılması çağrısında bulunmuştu.
Çileden çıkan hükümet partileri, muhalefeti Irak Kürdistanı'nın "meşru" kurumlarına karşı bir "darbe" başlatmak için çalışmakla suçladılar.
İktidardaki Kürt hükümeti ve parlamentosu Irak seçim komisyonu ve uluslararası gözlemciler tarafından "özgür ve adil" olarak kabul edilen Temmuz 2009 seçimleri sonucunda göreve gelmişti.
Şu anda Gorran liderliğinde yer alanların çoğu 2006'daki bölünmeye kadar KYB'de üst düzey görevlerde bulunuyorlardı. Gorran'ın başındaki Noşirvan Mustafa, uzun yıllar KYB'nin ikinci adamıydı.
Muhalefetin 111 üyeli mecliste 26 sandalyesi var. İki hükümet ortağının da toplam 59 milletvekili bulunuyor.
Özerk bölgedeki durumun Mısır, Tunus ve diğer Arap ülkelerinden farklı olduğunu söyleyenler Kürdistan'da büyük çaplı protestoların gerçekleşmesi olasılığına ihtiyatla yaklaşıyor.
Kurdistan'ın bağımsız bir devlet olmadığı gerçeği, büyük çaplı bir karışıklığın pratikte Kuzey Irak'taki Kürt siyasi varlığının sonunu getireceğine dair korkulara yol açıyor.
Kürdistan'ı Irak'ın kaosun hüküm sürdüğü diğer bölgelerinden ayırt eden son yıllardaki güvenlik ve artan refahın da böyle bir huzursuzlukla ortadan kalkması olasılığından söz ediliyor.
Uluslararası kuruluşlarca kabul edilen "özgür ve adil" seçimlerin, görece özgür medya atmosferinin ve kamu kaynaklarından pay alan yasal muhalefet partilerinin varlığı Kürdistan'ı Orta Doğu'daki başka birçok ülkeden ayırt ediyor.
Ama artan sosyal adaletsizlik, yaygın yolsuzluk, hanedan yönetimi ve adam kayırmacılık toplumun geniş bir kesiminde ve özellikle gençler arasında derin bir öfke ve dışlanmışlık duygusuna yol açıyor.
Çarşamba günü de, güney Irak illerinden Vasit'de göstericiler il yönetimi ve meclis binasını bastılar. Çıkan çatışmalarda en az üç kişi öldü ve onlarca kişi yaralandı. (MAS/EK)