*31 Mart sonrası seçim kurullarındaki nöbet trafiği. Avukat/Vekil Mahmut Tanal. (altta)
İstanbul Barosu, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı seçiminin iptali sonrası olağanüstü toplandıktan sonra "Her Sandığa Bir Avukat" çağrısı yaptı.
İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu ve Avukat Onur Cingil, 31 Mart'tan sonra seçim kurullarındaki olağanüstü süreci ve 23 Haziran için hazırlıklarını bianet'e anlattı.
"30'a yakın barodan destek var"
İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu, baronun hedefini anlatırken "Biz meslektaşlarımıza bir çağrı yaptık, bu çağrıyla geçen seçimlerde her okula bu hedefi büyüttüğümüzü söyledik" dedi ve ekledi:
"31 Mart seçimlerinde ortaya çıkan tablo sadece seçime değil, demorasiye sahip çıkma mücadelesi olduğunu düşünüyoruz.
"Katkı istedik diğer barolardan da ve hedefi her sandığa bir avukat olarak koyduk. Bu anlamda da çağrılarımıza ciddi cevaplar aldık. Şu saat itibariyle üç bin avukat sayısına ulaştık. Toplam sandık sayısı ise 31 bin 500.
"Şu an bu sayının dışında 30'a yakın barodan da destek geldi. Bin tane avukat Ankara'dan, 500'e yakın avukat İzmir'den gelecek.
"Seçmen iradesine sahip çıkacağız"
"Daha önceki seçimlere bakarak konuşacak olursam, bu sayının son 10 günde daha da artacağını düşünüyorum.
"31 Mart'ta seçmen iradesinin sandığa yansımadığı iddiası var. Biz bunun oluşmasını temin edeceğiz. Seçmen iradesinin sandığa yansıması için çalışacağız.
"Bu noktada her sandıkta bulunmak hem de sayım sırasında oluşabilecek hukuki sorunları halledebilmek üzere görev alıyor arkadaşlarımız."
31 Mart sonrası neler oldu?
Avukat Cingil: Her kesimden insan desteğe geldi
CHP örgütlenmesiyle çalışan Avukat Onur Cingil, "31 Mart'ta seçim sürecinin şeffaf yürümediğini" söylerken şöyle devam etti:
"Bir kere seçim kurullarında çok fazla usulsüzlük yapıldı. Daha sonra da algı operasyonuna geçildi. Binali Yıldırım açıklama yaparak seçimi kazandığını söyledi.
"Ama özellikle 24 Haziran'da ders çıkarılmıştı ve veri akışı çok iyi koordine edildi.
"İmamoğlu, iki koldan veri aldı. Bunların biri İstanbul Gönüllüleri, CHP'ye her kesimden ve meslekten gönüllüler katıldı. Okulların önünde verileri alıp merkeze gönderdi.
"Bilişim sorumluları da her okuldaki veri akışını tek tek girdi. 31 Mart akşamı sağlam bir sonuç alındı. Bu yüzden de oyun bozuldu. Hikâye orada başladı.
"Seçim sonuçları gelmeye başladığı andan itibaren 81 ilden telefonlar çalmaya başladı. İnsanlar bir anlamda oyuna sahip çıkmak istedi. Herkes, İmamoğlu'nun mağduriyetinde yanında olmak istedi.
"Vatandaş haksızlığa karşı çıktı, CHP'liler ve CHP'nin avukatları her zaman yaptığı gibi zaten seçim kurulu önünde durmaya devam etti, bu sefer halkla beraber durdu.
"Her kesimden insan desteğe geldi.
"Son tutanak bağlanana kadar"
"Zaten normal seçim sürecinde, ilçe merkezleri, genel merkezler ayrı bir organizasyon resmi olarak var. Son tutanak bağlanana kadar, sonuçlar YSK tarafından ilan edilene kadar seçim kurullarında duruyoruz.
"Bu seçimde her seçimden daha fazla dikkat edeceğiz, evet hukuksuz alan içerisindeyiz, artık bir haksızlığa tahammülümüz yok.
"İktidar partisi iptal kararları ile siyasi tarihlerindeki en büyük hatayı yaptılar. Her gün sokaktayız. Binali Yıldırım'a oy verenler çevirip 'ilk defa CHP'ye oy vereceğim çünkü haksızlık yaptılar' diyorlar.
"23 Haziran'da yine böyle bir karar çıkamaz hayır, çünkü zaten bu kararla beraber büyük hukuksuzluk, ciddi bir siyasi karar verdiler. Daha fazlasına cesaret kimse edemez, bunu düşünen insan dahi bu ülkeyi çok büyük bir karanlığa sürükler...
"Ama her türlü ihtimali, ihbarı değerlendiriyoruz. Bu olmaz demiyoruz, bütün ihtimaller değerlendiriliyor. Bu noktada 23 Haziran ile ilgili, 31 Mart'ın üzerinde bir farkla İmamoğlu'nun kazanacağını düşünüyoruz.
"Türkiye'de demokrasi skandalına imza atarak şöyle bir duruma imza attılar; seçim sonuçlarına artık güven konusunda insanlarda şüphe var.
"Ben memnun olmadığım her seçimi iptal ederim algısı çok tehlikeli bir algı.
"Demokrasi hasarını da tamir edecek CHP. 23 Haziran'a dair kaygımız, kendimizin aldığı önlemlerden dolayı yok, herkes sandıklara." (PT)