* Fotoğraf: Pixabay
Avrupa Komisyonu, bugün Avrupa Birliği’nin (AB) sera gazı emisyonlarını 2030’da 1990 seviyelerine kıyasla yüzde 55 oranında azaltma taahhüdünü desteklemek için, “Fit for 55%” adını verdiği bir yasa tasarısı paketi sunmaya hazırlanıyor.
Paket, bloğun emisyonlarını azaltmayı ve Avrupalıların hareket etme, yaşama, çalışma ve tüketme biçimlerini iyileştirmeyi amaçlıyor. Bu aynı zamanda, AB Yeşil Mutabakatı’nda yer alan 2050 yılına kadar iklim nötr olma hedefinin de bir parçası.
TIKLAYIN - AB Yeşil Mutabakatı
Yasa tasarısı paketinin sunulmasından sonra, AB Komisyonu’nun önerilerinin AB ülkeleri hükümetleri ve Avrupa Parlamentosu tarafından onaylanması gerekecek.
Paketin konuları
Birçok alanı kapsayan paket içerisinde şu konular ön plana çıkıyor:
- Araçlar için CO2 standartları,
- Enerji vergileri,
- Yenilenebilir enerji hedefleri,
- Yenilenen Emisyon Ticaret Sistemi (ETS)
- AB’nin sınırda karbon düzenleme mekanizması (CBAM)
Birlik dışı ülkelere etkisi
Paketin ağırlıklı olarak AB içi odaklı olmasına rağmen, birlik dışındaki ülkeler için de kaçınılmaz etkileri olduğu belirtiliyor. Sadece sınırda karbon düzenlemesiyle ilgili olarak değil, aynı zamanda nakliyenin ETS’ye dahil edilmesi yoluyla da AB tek pazarına erişmek için ticaret kurallarının değişebileceği söyleniyor.
Uzmanlar, Japonya ve ABD gibi AB’nin önde gelen otomobil ihracatçılarının, ihracat pazar paylarını korumak için elektrikli araç üretimine daha hızlı geçmek zorunda kalacağını belirtiyor.
Paris Anlaşması barometresi
Uzmanlar, bu yasa paketinin dünyanın iklim kriziyle mücadelede 2015 Paris Anlaşması’nı yerine getirme kabiliyetine yönelik bir barometre olarak görülebileceğini de ifade ediyor.
TIKLAYIN - İklim hedefleri milyonlarca insanın hayatını kurtarabilir
Enerji santrallerinin daha ne kadar süre kömür yakabileceğinden, otomobil üreticilerinin içten yanmalı motoru ne zaman terk etmesi gerektiğine kadar her şeyi belirleyecek bir enerji revizyonu beklentisi ortaya konacak.
Paket, yeni küresel standartlar belirleme potansiyeline sahip olabilme ve net sıfır dünya için etkili bir yol haritası sağlayabilme potansiyelini taşıyor.
“Diğer ülkeler de yakından inceleyecek"
AB’nin eski ABD büyükelçisi ve Avrupa Komisyonu ticaretten sorumlu Genel Direktörü David O’Sullivan paketle ilgili şunları söylüyor:
“AB’nin planlanan Karbon Sınırı Ayarlama Mekanizması, karbondan arındırma konusuna artan bağlılık nedeniyle son yıllarda itibar kazanan bir kavramdır. Asıl önemli olan, ilk kez büyük bir ticaret aktörünün masaya işleyen bir model koyması ve ‘bunu potansiyel olarak bu şekilde yapabilirsiniz’ demesidir. Bu yılki Birleşmiş Milletler iklim değişikliği zirvesi – COP26 – eğer başka çözümler bulan sonuçlar ortaya koyabilirse, belki de sonunda buna ihtiyacımız olmayabilir.
“Diğer ülkeler de AB kadar karbon kaçağı konusunda endişeli ve bu sorunun uluslararası düzeyde kabul edilebilir bir şekilde nasıl ele alınabileceğini çok yakından inceleyecekler.”
“Olumlu bir örnek”
E3G kıdemli uzmanı Alden Meyer ise paketin, ülkelerin iddialı iklim hedeflerini nasıl planlamaları ve harekete geçirmeleri gerektiğine dair olumlu bir örnek olduğunu belirtiyor:
“Dünyanın en büyük ortak pazarının, küresel ekonominin karbondan arındırılmasının sunduğu muazzam ekonomik ve iş büyüme fırsatlarını tamamen kullanma niyetinde olduğunu gösteriyor. Bu hamleler, çalışanları ve şirketleri temiz teknolojiler için devasa ve büyüyen pazarda rekabet edecek ve başarılı olacak şekilde konumlandırabilir.
“Aynı zamanda yeni 2030 Paris Anlaşması hedefini eyleme dönüştürmek için çalışan ABD, hızla karbonsuzlaşırken AB ve diğerleri ile işbirliği yaparak fayda sağlayabilir. 2050’den önce net sıfır emisyona ulaşmak, aynı zamanda tüm sektörlerden kaynaklanan kirlilikle mücadele etmek suretiyle, toplum çapında bir dönüşüm gerektiriyor.”
“Yatırımcılar yeşil yatırımlar arıyor”
Volvo Küresel Sürdürülebilirlik Başkanı Anders Kärrberg de pandemi sırasında elektrikli araç satışlarının artmasının müşterilerin hazır olduğu anlamına geldiğini gösterdiğini ifade ediyor:
“İklim değişikliği bugün karşı karşıya olduğumuz en büyük zorluk. Bir mobilite şirketi olarak insanlara güvenli, kişisel ve sürdürülebilir bir şekilde hareket etme fırsatı sunmak bizim görevimiz.
“Pandemi sırasında elektrikli araç satışlarının artması ve dayanıklılığı bize şunu gösteriyor. Müşteriler hazır. Yatırımcılar da yeşil yatırımlar arıyor. Volvo Cars’ın yola çıktığı gibi sıfıra gitmek iş açısından mantıklı. Şimdi geçişimizi destekleyecek iddialı bir politika paketini sabırsızlıkla bekliyoruz.”
Reuters taslağı yazmıştı
Ulaşım ve binaların ısıtılmasında kullanılan yakıtlar için bir karbon piyasası yaratma planı, bazı AB hükümetlerini özellikle endişelendiriyor, çünkü bunun insanların ev ve arabaları için faturaları artırabileceğinden çekiniyorlar.
Reuters tarafından 12 Temmuz’da görülen bir taslak teklife göre, Avrupa Komisyonu bu endişeleri gidermek için yeni karbon piyasasından beklenen gelirlerin yüzde 20’sini savunmasız ve düşük gelirli haneleri desteklemek için bir fona koymak istiyor. Ancak Komisyon, fonun beklenen büyüklüğünü doğrulamadı.
Reuters’ın aktardığı taslakta, AB ülkelerinin, binaları yenilemek ve ev ısıtma faturalarını düşürmek için sıfır karbonlu ısıtma sistemleri kurmak veya düşük emisyonlu ulaşım kullanımını genişletmek gibi önlemlere fonu nasıl harcayacaklarını gösteren planlar hazırlamaları gerektiği belirtiliyor.
Ayrıca, üye devletlerin planlarının beklenen maliyetin en az yarısını kendilerinin finanse etmesi ve bunu yapmak için yeni karbon piyasasından elde ettikleri gelirleri kullanmaları gerektiği bilgisi yer alıyor.
Düşük gelirli haneler genellikle gelirlerinin daha büyük bir kısmını ısıtmaya harcıyor. Teklifte, AB vatandaşlarının yaklaşık yüzde 7’sinin evlerini düzgün bir şekilde ısıtmaya paralarının yetmediğini söylediği 2019 anketine atıfta bulunuluyor.
(TP)
* Kaynak: İklim Haber, Yeşil Gazete