* Fotoğraf: Pixabay
Merkezi Londra'da bulunan, iklim ve enerji odaklı bağımsız düşünce kuruluşu Ember'in "Avrupa Enerji Sektörü 2020" başlıklı raporuna göre, Avrupa Birliği'nin (AB) elektrik üretiminde 2019'da yüzde 34 olan yenilenebilir kaynakların oranı, geçen yıl yüzde 38'e çıktı.
Bu dönemde, elektrik üretiminde fosil yakıtlar, yenilenebilir kaynakları takip etti. Fosil yakıtların 2019'daki yüzde 40'lık oranı 2020’de yüzde 37'ye geriledi.
Böylece AB üyesi 27 ülkede yenilenebilir enerji, 2020'de ilk defa fosil yakıtları geride bırakarak AB'nin ana elektrik üretim kaynağı haline geldi.
TIKLAYIN - Yeşil toparlanma küresel ısınmayı 2°C'nin altında tutabilir
En büyük pay rüzgar santrallerinde
Anadolu Ajansı'nın (AA) haberine göre, toplam elektrik üretiminde yenilenebilir kaynaklardan rüzgar enerji santrallerinin payı yüzde 14, hidroelektrik santrallerinin payı yüzde 13, biyoenerjinin payı yüzde 6 ve güneş enerji santrallerinin payı da yüzde 5 oldu.
Fosil yakıtlar arasında yer alan doğal gaz çevrim santrallerinin payı yüzde 20, kömür santrallerinin payı yüzde 13 ve diğer fosil yakıtların payı da yüzde 4 olarak gerçekleşti.
Nükleerden üretim yüzde 25
AB ülkelerinde nükleer enerjiden elektrik üretiminin oranı ise yüzde 25 seviyesini buldu.
2019'da toplam 2 bin 882 teravatsaat olan AB’nin toplam elektrik üretimi de Covid-19 ve uygulanan kısıtlayıcı tedbirlerin etkisiyle 2020’de 2 bin 760 teravatsaat oldu.
Bunun 1055 teravatsaati yenilenebilir kaynaklardan,1020 teravatsaati fosil yakıtlardan ve 685 teravatsaati de nükleer enerjiden sağlandı.
Avrupa'da kömür
Avrupa Birliği için 2050 karbonsuzlaşma hedefi koyan Avrupa Yeşil Mutabakatı, tüm AB ülkelerinde kömürden çıkışı sağlayacak enerji dönüşümü planlarını hızlandırdı.
TIKLAYIN - AB için "Yeşil Yol" Zamanı
Bu kapsamda Belçika, Avusturya, İsveç kömürden elektrik üretimini terk etti. Portekiz de bu yıl sonuna kadar kömürü bırakacağını açıkladı.
2025 yılına kadar Fransa (2022), Slovakya (2023), İngiltere (2024), İrlanda (2025) ve İtalya’nın (2025) da kömürden çıkışlarını tamamlaması bekleniyor.
Fosil yakıtlar ve iklim krizi
Paris Anlaşması hedeflerini karşılamak ve küresel ısınmayı 1,5°C ile sınırlandırabilmek için, ülkelerin kolektif bir şekilde on yıl içinde fosil yakıt üretimini (kömür- yüzde 11, petrol- yüzde 4, doğalgaz-yüzde 3) küresel ölçekte yıllık yüzde 6 azaltması gerekiyor.
Ancak, 57 ülke ve AB'nin iklim değişikliği konusundaki performanslarını değerlendiren İklim Değişikliği Performans Endeksi 2021'e göre, ülkelerin hiçbiri, Paris Anlaşması hedefleriyle uyumlu bir yol izlemiyor.
Yine BM Çevre Programı ile IISD, Denizaşırı Kalkınma Enstitüsü, İklim Analitiği ve CICERO gibi diğer büyük araştırmacılar tarafından hazırlanan “Üretim Açığı Raporu”nun 2020 verilerine göre de dünyadaki toplam fosil yakıt üretimi küresel ısınmayı 1,5°C sınırının altında tutmak için gereken seviyeye yakın değil.
Suudi Arabistan, Rusya ve ABD gibi önde gelen ihracatçıların üretimi daha da hızlı bir şekilde azaltması gerek. Ancak bunun yerine ülkeler, fosil yakıt üretiminde yıllık yüzde 2'lik bir artışa doğru ilerliyor.
Öte yandan, Leeds Üniversitesi'nde gerçekleştirilen bir çalışmaya göre, emisyon azaltımının hızla ve keskin şekilde gerçekleştirildiği senaryo, fosil yakıtlara bağımlı olan ve "ortalama" olarak değerlendirilebilecek gelecek senaryosuyla kıyaslandığında, yaşanan ısınma seviyesinden daha fazlasını yaşama riskini 13 kat azaltıyor. Fosil yakıtların yoğun şekilde sürdüğü gelecek senaryosu ise, önümüzdeki 20 yıl içerisinde sıcaklıkların 1 ila 1,5°C artabileceğini gösteriyor. Bu durum, Paris Anlaşması’nda belirlenen sıcaklık artışı sınırlandırmasının 2050 yılından çok önce aşılması anlamına geliyor. (TP)