Eski CHP Konya Milletvekili Atilla Kart'ın CHP yönetiminin16 Nisan 2017 referandumunda YSK'nin "mühürsüz oy pusulaları ve zarfların" geçerli sayılacağı kararına 16 Nisan akşamı siyaseten karşı çıkmadığı ve kararın AİHM'ye götürülmesi çabalarını da baltaladığına ilişkin açıklama ve suçlamalarıyla başlayan tartışma sürüyor.
TIKLAYIN-Atilla Kart | Kılıçdaroğlu ve Tezcan AİHM'de "mühürsüz zarflar"a açılacak davayı baltaladı
Dönemin CHP yönetiminden Aydın Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan'ın yanıtlarını "Atilla Kart'ın alenen yalan söylediğinin" kanıtı olarak niteleyen yorumcu Fatih Altaylı'nın "Neden yalan söyledi?" başlıklı makalesine Kart, Perşembe günü aynı başlıkla verdi: "Neden yalan söyledi?"
FATİH ALTAYLI NEDEN YALAN SÖYLEDİ?
— Atilla Kart (@atillakart) September 21, 2023
Fatih ALTAYLI'nın, "Atilla KART Neden Yalan Söyledi?" başlıklı, "gazeteciliğin temel ilkeleriyle" bağdaşmayan, "gerçek dışı" bilgiler içeren yazısı nedeniyle, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi için bu açıklamanın yapılması gereği doğmuştur.…
İlk tepki Altıparmak'tan:
"Kart'ın açıklamaları anlaşılmaz"
Kart'ın açıklamalarına ilk tepki hukukçu Kerem Altıparmak'tan gelmiş ve Altıparmak Twitter'dan (X) yaptığı bir dizi paylaşımla Atilla Kart'ın beyanlarıyla ilgili olarak "[açıklamadaki] bir hususu anlamadı[ğını]" ifade etmiş ve "CHP 2017 Referandumu ile ilgili AİHM'e başvurdu. Ve AİHM o başvuruda konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemezlik kararı verdi." demişti.
Altıparmak ayrıca tartışmadaki bir ayrıntıya da dikkat çekmişti: "CHP başvurusu YSK kararına karşı yapılan bir başvuru. Sayın Kart Danıştay kararına karşı başvurmayı planladıklarını ama bu konuda son dakikada fikir değişikliği olduğunu ifade ediyor. Ancak Danıştay'daki dava ve kararın mahiyeti açık değil. Belki açıklanırsa daha net olur argüman." Altıparmak'ın açıklaması Kart'ın CHP'ye yönelik eleştirilerine gölge düşürmüştü.
TIKLAYIN-Kerem Altıparmak: "CHP 2017 Referandumu ile ilgili olarak AİHM'e başvurdu ve reddedildi"
Bülent Tezcan'ın suçlaması:
"Eski vekil algı yaratıyor"
Dönemin CHP Aydın Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan Kart'ın beyanına karşılık T24'te yer alan demecinde referandum gecesi Genel Merkez'e ulaşılamadığı iddiaları için, "Bu konuda herkes kendince bir hikâye anlatıyor. Genel merkeze ulaşamamak mümkün değildir. İki ayrı telefonumuz vardı," dedi.
AİHM iddialarıyla ilgili olarak da "hukukçuların takip ettiği de bir süreç vardı ve hepsine cevaplar verildi. Ayrıca tutanak altına almak için sormaya da gerek yok, vekilin bunu bilmemesi mümkün değil. Genel merkezin müracaat yetkisi vardır. Biz önce YSK'ya, sonra Anayasa Mahkemesi'ne müracaat ettik, müracaatımız reddedildi. Hukuk heyetimiz, sonra AİHM'ye gitti." dedi.
Tezcan Kart'ın suçlama ve eleştirilerini "Bir eski vekil onun talebi üzerine gitmedik diye sanki AİHM'ye gidilmemiş gibi bir algı yaratıyor." diyerek yalanladı.
Altaylı'nın şahidi Tezcan
Tartışmaya yorumcu Fatih Altaylı Perşembe günü Kart'ı suçlayan "Atilla Kart neden yalan söyledi?" başlıklı makalesiyle katıldı. Altaylı, Kart'ın beyanına göndermede bulunarak "Pek çoğunuz gibi ben de buna inandım" dedi ve "bunu CHP yönetimi açısından kuşku verici bir durum olarak gördü[ğünü]" dile getirdi. Ancak Bülent Tezcan'ın dün gönderdiği mektuptaki açıklamalarının "Atilla Kart'ın alenen yalan söylediğini" ortaya çıkardığını söyledi ve yazısının başlığındaki suçlayıcı soruyu tekrar etti: "Doğrusu Atilla Kart'ın bu kadar çabuk ortaya çıkacak bir yalanı nasıl söylediğini ve niye söylediğini anlamadım."
TIKLAYIN-Atilla Kart neden yalan söyledi?
Atilla Kart, suçlamalar, yönlendirici sorular ve imalar üzerine Altaylı'yı hedef alarak aynı başlıkla kaleme aldığı yanıtında, kendi açtığı dava ve CHP Genel Merkezi'nin açtığı davanın "farklı davalar" olduğunu söyledi. Kart, dava konusunun "güçlü", davanın "ağırlık verilmesi gereken bir dava niteliğinde olduğunu" vurguladı. "Genel Merkez ve Hukuk İşleri Sorumlusunun 'öngörüsüz, sorumsuz, kişisel ve siyasi kaygı ve çıkarlarla' başvurumu engellediklerinin altını çiziyorum" diyen Kart Altaylı'dan yaptığı açıklamayı yayınlamasını ve kendisinden özür dilemesini istedi.
İki dava iki ayrı gerekçe
Kart'ın yanıtında özellikle vurguladığı ve Altaylı'yı yalan söylemekle suçlamasının temel gerekçeleri olarak ifade ettiği olgular şunlar:
▶ "CHP AİHM'de referandum ihlallerine yönelik dava açtı [...] Bu dava 30 Kasım 2017 tarihinde red ile sonuçlandı.
▶ "Benim açmama karar verilen ve mutabık kalınan dava ise; YSK'nın, saat 16:10' da tesis ettiği ve mühürsüz oyların geçerli sayılmasına yönelik olan 'idari işlemin iptali' hakkındaydı. Bu davanın yasal gerekçelerini bir saat boyunca anlattığım Genel Başkan tatmin oldu, 'Senin, Partimiz adına açmak istediğin davanın konu ve sebebinin farklı olduğunu anladım, bu nedenle bu konuda Sana özel vekalet vereceğiz' dedi. Bülent TEZCAN da bu değerlendirmeye iştirak etti. Bu nedenledir ki, ertesi gün- 21 Nisan' da sabah saatlerinde Genel Başkan Yardımcıları Haluk KOÇ ve Tekin BİNGÖL, CHP adına, tarafıma vekaletname verdiler.
▶ "AİHM başvurusu için hazırladığım ve yukarıda anlattığım gerekçelere dayalı olan 45 sayfa dilekçe metnini, 250 sayfa dayanaklarını içeren klasörü, Adalet Yürüyüşünün 3. gününde, akşam saatlerinde Kızılcahamam'da yürüyüş sonrası karavanda dinlenmeye çekilen Genel Başkana sundum.
"Genel Başkana 1 saat boyunca gelişmeleri anlattım. Genel Başkan ile istişare ettik. Görüşme esnasında dönemin Özel Kalem Müdürü Tuncay CEYLAN da zaman zaman bulundu. Genel Başkana, zamanı kullanabilmek amacıyla davayı Strazburg'da doğrudan açmak istediğimi, bu nedenle sadece uçak bileti talebinde bulunduğumu, konaklama konusunda hemşehrilerimin yardımcı olacağını söyledim.
"Genel Başkan, uçak bileti için hemen talimat vereceğini söyledi. 2- 3 gün sonraya da Genel Merkez tarafından bilet alındı. Hazırlıklarımı tamamladım."
Genel Merkez davadan nasıl döndü?
▶ "Uçuştan 1 gün önce sırasıyla Haluk KOÇ, Tekin BİNGÖL ve Bülent TEZCAN doğrudan beni arayarak, 'Genel Başkanın AİHM' e Partimiz adına gitme, Kendi şahsın adına git...' diye mesaj ve talimat verdiğini söylediler. Her 3'üne de 'Bana gerekçe söyleyin, Bana verilen görev ve talimat çerçevesinde 10- 12 ayda bitecek iç hukuk yolunu 45 günde bitirdim. Bu davayı CHP adına açtığıma göre AİHM'e de CHP adına götürmem gerekir.' diyerek ve sert ifadelerle tepkimi dile getirdim.
"Bu gelişmelerden sonra Genel Başkanı aradım. Genellikle telefonlarıma uygun olduğunda dönüş yapan Genel Başkana 1 gün boyunca ulaşamadım. Tablo anlaşılmıştı.
▶ "CHP adına Benim açtığım dava ile, CHP Genel Merkezinin Kendi uhdesinde açtığı davanın 'konusu ve sebebi' farklıdır. 2Ben, CHP dava açmadı.' demedim. Tüm aşamalarda, "benim CHP adına açtığım dava engellendi.' dedim."
Altaylı'ya soru ve suçlamalar
Atilla Kart, iki dava arasındaki farkı ve "YSK'nin "idari işlem tesisi"ne yönelik olarak kendisinin CHP adına açması için vekalet verilen davanın adlarını verdiği Genel Merkez yöneticilerince engellendiğini tekrar ederek Fatih Altaylı'ya şu soru ve suçlamaları yöneltti:
▶ "Bülent TEZCAN'ın gönderdiği açıklama üzerine, yazını kaleme almadan önce 'bir zahmet' Beni arayıp, Bülent TEZCAN' ın baştan sona 'gerçek dışı bilgiler içeren' ve karambol ortamı içinde bilgi kirliliği yaratmaya yönelik beyanlarına karşı, ne diyeceğimi neden sormadın?
▶ Gazeteciliğin bu temel kuralını neden ve ne uğruna ihlal ettin? Kimin/ Kimlerin sorumluluğunun üstünü örtmek için yazdın?
▶"Hem yalan söyledin ve hem de kamuoyunu yanlış bilgilendirdin Fatih ALTAYLI...
▶ "Cevap hakkı ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi için, bu açıklamamı sahip olduğun zeminlerde 'aynen' yayınlamalısın...
▶ "Yetmez, Kamuoyu huzurunda 'özür' dilemelisin..."
(AEK)