B.S.D. “Biz aseksüeliz. Cinsellik olmayan bir hayatın içinde mutluyuz” diyor.
Ancak, her aseksüelin kendisi kadar şanslı olmadığını belirtmeden geçemiyor: “Herkes aynı değil ne yazık ki! Ailesi söz hakkı vermemiş. Zorla evlendirilmiş. Gerdeğe sokulmuş. Ne istediği sorulmamış. Sonra her şey başlarına yıkılmış. Ben buna çıldırıyorum! Her insan doğduğu saniyeden itibaren özgürdür ve birtakım haklara sahiptir. Aseksüellerin de hakları var.”
B.S.D'nin öyküsü oldukça üzücü. Aseksüel kimliğini netleştirdikten sonra bir erkeğe aşık olmuş. Ona açıkça ‘birlikte olamayacaklarını’ söylemiş, “Ben asüksüelim” demiş. Karşılığında “Ben seni olduğun gibi seviyorum”u duymuş ama karşısındaki erkek onun “geleneksel Türk kızı” olduğu için böyle bir engeli ortaya koyduğunu düşünmekteymiş.
“Bir gün gerçekle yüzleştik. Deneyebileceğimiz her türlü tıbbi imkanı denedik. Yapamadım. Olmadı. Cinsel arzu duymadım. Ne ayrılıyor ne kavuşabiliyorduk.”
Aseksüel olmanın hastalık olmadığını anlatmak
Sevgilisi trafik kazası geçirip ölünce sarhoş olmasına neden olarak, dahası katil olarak gösterilmiş B.S.D. O zaman fark etmiş ki Türkiye’de insanlar aseksüelitenin ne olduğunu bilmiyor.
B.S.D. “Eğer o benim aseksüel olduğumu ve bunun gerçek anlamının ne olduğunu bilseydi belki de bu üzüntüler hiç yaşanmayacaktı” diyor.
Bu eksikliği fark etmekle kalmayıp bir de üstüne isyan eden B.S.D., bilgilendirmek, bilinçlendirmek amacıyla, tek başına Aseksüel Online'ı kurmuş. Başlarda hiç üyesi olmamış, ancak, zaman içinde her gün 1-2 kişi derken üyelerin sayısı çoğalmış. Hürriyet gazetesinde haber çıktıktan sonra ise sayı 230’u bulmuş.
Site sayesinde Türkiye'nin her yerinden aseksüel insanlarla tanışmış B.S.D.: “Şimdi sitede aseksüelite hakkında tartışmalar yapıyor, yalnızlıklarımızı paylaşıyor, acılarımızı beraber sarıyoruz. Bugün Shaina Twain aseksüel evliliğinin 8. yılını kutlarken ben hâlâ Türkiye'deki insanlara aseksüelitenin hastalık olmadığını anlatmaya çalışıyorum. Ama sorun etmiyorum kendime. Gücümün yettiği kadar aseksüeliteyi anlatıp amacı özgürlükte ve insan haklarında birleşen tüm insanların yanında olacağım.”
B.S.D. şunları söylüyor:
“Sevgisiz ve saygısız, tek tarafın istediği doğrultusunda kurulan, kadınları sadece cinsel obje veya çoğalma aracı olarak gören zihniyetlerin kurduğu yuvalar bugün insanlığın en önemli ayıplarından bir tanesidir. Bugün sadece Aseksüel Online’daki kadınlar için değil bu ülkede yaşayan tüm kadınlar için kadın haklarını daha çok duymak istediğimiz günlerin içindeyiz. Eğer sesimizi duyurmak istiyorsak birleşip sesimiz kalmayana kadar bağırmak da zorundayız. Bugün Türkiye 2002 yılında kabul edilmiş Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesiyle, CEDAW İhtiyari Protokolü’ne taraf olan 48. ülke konumunda. Bu protokol Uluslararası İnsan Hakları Sözleşmeleri ve İnsan Haklarına ilişkin diğer uluslararası belgelerin cinsiyete dayalı ayrımcılığı yasakladığını hatırlatarak uygulamaya geçirilmiştir. Bugün hukuken bir erkeğin bir kadından üstün olduğu tek kanun yoktur. Bir erkeğin beraber olmak istediği kadın kadar, kadın da o erkekle aynı duyguyu paylaşmak zorunda. Kimse zorla dayatılan kaderini yaşamak zorunda değil. Burası gelenek görenek ülkesi değil demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti!”
Aseksüel Online’a üye kadınlar anlatıyor:
Ayşe, 35 yaşında, İstanbul’dan
Hayatım boyunca hiç kimseye cinsel anlamda bir şey hissetmedim. Bu tür duygular hiçbir zaman içimde olmadı, benim için sorun da olmadı. Hiçbir zaman evlenmek istemedim ama ailem benimle aynı fikirde değildi. Her ne kadar uzun süre karşı çıkmaya çalışsam da onların isteği doğrultusunda zorla tanımadığım bir adamla evlendirildim.
Gerdek gecemizde kendimi tecavüze uğramış gibi hissettim. Alışacağım söylendi. İnanmaya çalıştım ama olmadı. Ne zaman niyeti olduğunu anlasam ruhum bunaldı, ilişki sırasında da hemen bitsin istedim. 6 ay bu şekilde dayanabildim. Sonra kaçtım evden şimdi eski bir arkadaşımın sekreteri olarak çalışıyorum ve geceleri işyerinde yatıyorum. Ailemin yanına da gidemedim. Şu an hâlâ nüfus kağıdımda evli olarak gözüküyorum. Ama bunun benim için bir anlamı yok. İşyerinde yalnız yatmaktan çok mutluyum. Hürriyet gazetesindeki haberden sonra Aseksüel Online’a ulaştım. Şimdi kendim gibi bir beyle muhabbet ediyoruz. Türkiye gibi bir yerde zor ama her şeyin düzeleceğine inancımı kaybetmedim.
Zeliha, 32 yaşında, İstanbul’dan
Aslen Urfalıyım,18 yaşıma geldiğinde yine Urfa’da ne düşündüğüm hiç sorulmadan biriyle evlendirildim. Birkaç yıl, ileride her şey farklı olacak, evinin kadını ol, beyine hizmet et şeklinde tavsiyeleri dinledim. Daha doğrusu dinlemekten başka şansım yoktu; bu eve gelinliği ile giren kefeni ile çıkar dediler, sanki gelinlikle girmek benim fikrimmiş gibi. Gerdek gecesi sadece canım yandı. Sonraki zamanlarda da bu acı azalarak devam etti. Eşim hayatta en çok nefret ettiğim insan haline geldi, onu görünce moralim bozuluyordu bu da ilişkimize olumsuz yansıyordu. Çok uzun süre dayak yedim.
Bir akşam karakola gittim şikayet için. Eşim gelip beni polislerin yanında da dövdü. Polisler biz aile içine karışamayız barışın evinize gidin dediler. Yediğim dayaklardan bunaldığım için doktora gittim. Cinsel gücü arttırıcı ilaçlar kullandım. Yine de istemiyordum. Sonunda sorunun ne olduğunu anlayabildik. Sorun benim aseksüel olmamdı ve bunu bilmem için bana hiç yardım edilmemiş olmasıydı. Kendimi denemem için sadece gerdek gecesiydi bana verilen. O evde daha fazla yapamazdım eve de dönemezdim. 20 yaşımda hayatta tek başına kalakaldım. Sokaklarda dilenecek kadar aç kaldım. Ayaklarım morarıncaya kadar iş aradım. Çoğu işten de cinsel istismar sonucu çıkmak zorunda kaldım. Şu an zor ama huzurlu bir hayatım var. Tek üzüntüm; çok daha güzelini yaşayabilirdim. En azından ailem hâlâ yanımda olabilirdi.
Hafize, 28 yaşında, Ankara’dan
Ben de eşim de eğitimli kariyer sahibi insanlarız. Evlenmeden önce eşimle beraber olduk. Bana duyduğu saygıdan dolayı evlenmek istedi, kabul ettim. İlk kez yaptığımız zaman ne olduğunu anlamadığım için pek üzerine gitmedim ama evlilik hayatımız başlayınca bir terslik olduğunu fark ettim. Başlarda eşim bana haz duydurmak için çok uğraştı ama bir türlü aseksüel olduğumu kabul etmiyordu.
Aseksüel olup ayrılmak istediğimi söylememle gece gündüz kavga etmeye başladık. Bir tokat iki tokat derken iyice çığırından çıktı. Hâlâ onun istediği doğrultuda cinsel ilişkiye giriyoruz. Boşanmak istediğimi söyleyince bana seni öldürürüm dedi. Sevmek sevdiğini mutlu görmektir, beni gerçekten sevse mutluluğumla ilgilenirdi. Saygı filan hak getire. Şu an yerleşeceğim yerin planlarını yapıyorum. Benden sonra ne yapacağı umurumda bile değil. Ben özgür bir kadınım! (SD/EÜ)