-Eve.
-Bu saatte?
-Evet.
-Kimlik...
Oturduğum sokakta biraz geç kaldığım zaman karşılaştığım "normal" muamele bu. Ben eşkalim çok dikkat çekici olmadığı (!) için kimlik kontrolüyle bir kez karşılaştım. O zamanda vakit gece yarısını hayli geçtiydi, üzerinde durmadım.
Ancak Taksim'in karşı tarafında başlayan ve kimine Talimhane kimine Tarlabaşı gelen iki dere arası Feridiye muhitinde oturanlar, benzer muamelelere maruz kalıyor ya da şahit oluyor. Gerekçe basit, ya "ot" diye tabir edilen maddelerin alıcısınız, ya seks işçilerine geldiniz. Bu iki ihtimal elbette imkansız değil, her zaman doğru olmadığı gibi.
Ancak polisin çok zaman araçsız ve keyfen yaptığı bu aramalar ve kimlik sormalar şiddetle sonlanabiliyor. Genel tabirle "tipten kaybedenler", "şişt ver kimliğini" ardından, "ne geldin buraya?" eğer ikinci soruya geçerli bir yanıt verememişlerse, bir de küfür ve şiddetle karşılaşabiliyor.
Kaldırıma yayılan seks işçileri bu koşullar altında ufak ufak toplanıp, olay mahalinden uzaklaşmayı yeğlerken, biz tipten kaybetmeyen "mahalleliler" birileri pata küte coplanırken "eyvahlanıp" yolumuza devam ediyoruz.
İHD: Keyfiyet arttı
Oysa, yine bianet' te yer alan habere göre, "polisin izinsiz ve keyfi üst ve kimlik araması yapamayacağı Anayasa Mahkemesi'nin bu kararıyla güvence altına alındı. İptali istenen maddeye göre polis havaalanı, kamu kuruluşlarındaki x-ray cihazı ile güvenlik amaçlı aramalar dışında; karayolundaki aramalar da dahil izinsiz uygulama yapamıyor."
Fiiliyattaysa durumun böyle olmadığını İstanbul İnsan Hakları Derneği'nden İhsan Kaçar söylüyor: "Son dönemde keyfi aramalar arttı. Çok sık yolda çevirme, arama, kimlik sorma vakası var. En son Serhat Yalçınkaya isimli vatandaş, Galatasaray Lisesi'nin orada kimlik araması bahanesiyle darba uğradı. Hastanelik olmuştu. Bize başvurarak açıklama yaptı."
Polis arar da kapkaç biter mi?
Pazar günü öğle üzeri öbek öbek toplanmış aranmayı bekleyen insanlarla polis arasındaki diyalog arasına giremesek de kulak misafirliğimiz yetiyor:
"Neden arıyorsunuz?"
"Güvenlik için?"
"GBT bakmıyorsunuz ama?"
"Tipinden anlaşılır."
Polisin keskin gözünden kaçamayanlar elle kimlik yoklamasına maruz kaladursun, bu sağlanan adaletten rahatsız olanlar var. Esnaftan biri öğle yemeği için uğradığım ev dönüşü bana "pişt" yapıyor.
Önde geçen kolu sarılı kadını gösteriyor: "Geçen yolda çantasını almak istediler. Vermedi. Kolunu maket bıçağı ile boydan boya..."
Gerisine gerek yok. "Fark etmiyorlar mı kapkaççıları?" diyorum. Yanıt koca bir gülümseme. İçine ne koyarsan koy... (AÖ/EÜ)